Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde SDG ve rejim tarafından kontrol edilen bölgelerde gerilimi artırıyor

Suriye'nin kuzeyindeki Menbiç kentinde Türkiye destekli Suriyeli muhalifler (AFP)
Suriye'nin kuzeyindeki Menbiç kentinde Türkiye destekli Suriyeli muhalifler (AFP)
TT

Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde SDG ve rejim tarafından kontrol edilen bölgelerde gerilimi artırıyor

Suriye'nin kuzeyindeki Menbiç kentinde Türkiye destekli Suriyeli muhalifler (AFP)
Suriye'nin kuzeyindeki Menbiç kentinde Türkiye destekli Suriyeli muhalifler (AFP)

Türkiye, Şanlıurfa’nın Suruç şehrinde sınır karakoluna yönelik saldırıda bir askerin şehit olmasına ve bir askerin de yaralanmasına neden olan saldırının ardından rejim ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgeler ateş altına alındı.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, “Suruç/Şanlıurfa’da bir kahraman silah arkadaşımızı şehit eden teröristlere yönelik yapılan cezalandırma atışlarında 80’e yakın hedef imha edildi, toplam 17 terörist etkisiz hale getirildi” ifadelerine yer verildi. Açıklamada SDG'nin en büyük bileşeni olan YPG işaret edildi.
Pazar günü yapılan açıklamada ise “Suruç hududundaki roketatar tacizinde bir kahraman silah arkadaşımız şehit oldu, bir kahraman silah arkadaşımız da yaralandı. Belirlenen hedefler derhal ateş altına alınarak ilk belirlemelere göre 12 terörist etkisiz hale getirildi” ifadeleri kullanılmıştı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Türk savaş uçaklarının Pazar günü öğleden sonra Halep'in doğusundaki Ayn el-Arab (Kobani) kırsalında rejim güçleri ve SDG güçlerine ait mevzileri hedef aldığını, rejim güçlerinden en az 3 askerin öldürüldüğünü açıklamıştı.
SOHR, dün, Kobani'de Türkiye’nin sürekli gerilimi artırmasını kınayan kitlesel gösterilerin kaydedildiğini bildirdi. Parti bayrakları kaldıran göstericilerin Türk güçlerini bombalamayı durdurmaya çağırdığını da ekledi.
Türk kuvvetleri, son iki gündür SDG kontrolündeki bölgelere karadan ve havadan yoğun saldırılarını artırdı. Geçen Mayıs ayından bu yana Ankara, Suriye'nin kuzeyindeki Münbiç ve Tel Rıfat'ı hedef alacağı askeri operasyonlar başlatma tehdidinde bulunmuş, ancak ABD, Avrupa Birliği (AB), Rusya ve İran'ın bölgede herhangi bir askeri harekatı istikrarı zedeleyeceği ve militan gruplara güç katacağı için reddetmesi üzerine geri adım atmıştı.
Savunma Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, “Durmak yok, yorulmak yok, mücadeleye devam! Kahraman Komandolarımız, Barış Pınarı bölgesinde tespit ettikleri 6 PKK/YPG’li teröristi etkisiz hale getirdi. Teröristleri kazdıkları hendeklere gömmeye devam edeceğiz!” vurgusunda bulunuldu.
Türkiye, YPG'yi ABD ve AB tarafından terör örgüt olarak görülen Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Suriye'deki bir kolu olarak görüyor. ABD’nin Suriye'de terör örgütü DEAŞ’a karşı savaşta en yakın müttefik olarak gördüğü YPG’ye silah desteğinde bulunması ise Türkiye ile aralarında anlaşmazlığa neden oluyor.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz