HTŞ kontrolü altındaki bölgelerde vatandaşlara kimlik kartı çıkartıyor

İdlib'de Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) ile bağlantılı Suriye Kurtuluş Hükümeti tarafından kimlik kartları veriliyor.

 Suriye Kurtuluş Hükümeti Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'de vatandaşlara kimlik kartı veriyor (Şarku'l Avsat)
Suriye Kurtuluş Hükümeti Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'de vatandaşlara kimlik kartı veriyor (Şarku'l Avsat)
TT

HTŞ kontrolü altındaki bölgelerde vatandaşlara kimlik kartı çıkartıyor

 Suriye Kurtuluş Hükümeti Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'de vatandaşlara kimlik kartı veriyor (Şarku'l Avsat)
Suriye Kurtuluş Hükümeti Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib'de vatandaşlara kimlik kartı veriyor (Şarku'l Avsat)

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib, Hama, Halep ve Lazkiye kentlerinin bazı bölgelerinin kontrolünü elinde tutan Suriye Kurtuluş Hükümeti’nin (Heyetu Tahriru'ş Şam'ın (HTŞ) sivil kolu) İçişleri Bakanlığı, bu bölgelerin Şam'daki merkezi hükümetin otoritesinden ayrılmasını destekleyen bir girişimle, vatandaşların kimlik kartı taleplerini almaya başladı.
Suriye Kurtuluş Hükümeti’nin İçişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada, İdlib şehir merkezleri ile İdlib'deki Sarmada, Harem, Kafr Takharim ve Dana bölgelerinde 14 yaşını doldurmuş vatandaşlardan kimlik kartı  için talep almaya başladığını duyurdu. Kurtuluş Hükümeti'nin Başkanı Mühendis Ali Kidde ve İçişleri Bakanı Muhammed Abdurrahman, çok sayıda vatandaşın kayıt yaptırmak ve kimlik kartı almak istediğini belirtti.
HTŞ’ye (eski adıyla Nusra Cephesi) bağlı hükümetin İçişleri Bakanı, birkaç gün önce İdlib'de düzenlediği basın toplantısında, "Kimlik kartı projesi çalışmaları, yerel çabalarla, özel bir sistemle ve düşük bir maliyetle, savaş koşullarından ve zorla yerinden edilmeden kaynaklanan hakların korunması ve nüfus kayıtlarının muhafaza edilmesi amacıyla yapıldı" dedi. Bakan, yeni uygulamanın nikah kıymak, ticari alım-satım sözleşmeleri, gayrimenkul işlemleri, yargılamalar ve yerinden edilmiş kişilerin geride kalan toprakları üzerindeki haklarını korumak noktasında kolaylıklar sağlayacağına işaret ederek, bakanlığın askeri harekatlar nedeniyle daha güvenli bölgelere taşınması ve arşivleme çalışmasının yapılmasının ardından kimlik kartı çıkarma projesinin eski nüfus kayıtlarına bağlı kalınarak yapıldığı bilgisini verdi.
İçişleri Bakanı, yeni kimlik kartının özelliklerinin uluslararası standartlara göre tasarlandığını ve kartta uluslararası kimlik kartlarına benzer şekilde bilgilerin İngilizce karşılıklarına yer verildiğini, kartın en başta Suriye kelimesi ve haritası olmak üzere yedi Suriye kentinin sembolünü ve kadim Şam mirası süslemelerini içerdiğini söyledi.
İdlib vatandaşı olan 23 yaşındaki Ayham El-Hasan Şarku'l Avsat'a, İdlib kentinde kimlik kartı çıkarma projesinin duyurulmasının insanlar arasında farklı görüşleri ortaya çıkardığını, bunun da kimlik kartı olmayan geniş bir vatandaş kesiminin olmasıyla ilişkili olduğunu" söyledi. Ayham El-Hasan, "Bu onlar için iyi bir şey. Ancak rejimin kurumları tarafından verilen eski kimlik kartlarının yanı sıra, Halep'in kuzeyindeki Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı gibi Türk askeri operasyonlarının yapıldığı bölgelerin yerel meclisleri tarafından verilen kimlik kartları da var. Bu yüzden insanlar bölgeler arasındaki geçişlerine göre talep sırasında ibraz etmek için aynı anda 3 kart bulundurmak zorundalar. Bu ise onlar için istenmeyen olumsuz bir durum" diyerek sözlerini bitiriyor.
Kurtuluş Hükümeti, Kasım ayı başlarında İdlib kentinde, rejim güçlerinden ayrılanların önderlik ettiği gruplarla kanlı bir çatışma ve mücadele döneminin ardından bölge üzerindeki kontrolünü sıkılaştıran Heyetu Tahriru'ş Şam fraksiyonunun desteğiyle kuruldu. Diğer taraftan, İdlib kenti ve çevresindeki vatandaşlara kimlik kartı dağıtma projesi, 2011'de Suriye savaşının başlamasından beri yapılanlar arasında türünün ilk örneği olarak görülüyor. 
Heyetu Tahriru'ş Şam hükümetinin bu hamlesi, en büyüğü Suriye hükümetinin kontrolü altında olan bölgelerin, farklı güçlerin nüfuz alanları haline gelmesinden sonra, Suriye'nin yıllardır tanık olduğu fiili bölünmeyi sürdürüyor. Bu bölgelerin bir kısmı Fırat'ın doğusundaki Kürtlerin, bir kısmı da Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin kontrolünde. Son bölüm ise ülkenin kuzeybatısında olduğu gibi aşırılık yanlısı İslami grupların kontrolünde.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.