Sadr'ın muhalifleri başbakan adayını değiştirmemekte ısrar ederken Bağdat’ta daha fazla güvenlik gücü konuşlandırıldı

Bağdat’ta konuşlu güvenlik güçlerinden bir kare (AFP)
Bağdat’ta konuşlu güvenlik güçlerinden bir kare (AFP)
TT

Sadr'ın muhalifleri başbakan adayını değiştirmemekte ısrar ederken Bağdat’ta daha fazla güvenlik gücü konuşlandırıldı

Bağdat’ta konuşlu güvenlik güçlerinden bir kare (AFP)
Bağdat’ta konuşlu güvenlik güçlerinden bir kare (AFP)

Şii Koordinasyon Çerçevesi güçleri, Mukteda es-Sadr'ın ve lideri olduğu Sadr Hareketi’nin isteklerine tamamen zıt bir çizgide ilerliyor. Bu durum, ülkenin bir kez daha sonuçları tahmin edilemeyen bir şiddet döngüsüne girmesine neden olabilir. Sadr'ın Muhammed Şiya es-Sudani'nin geçtiğimiz Temmuz ayı sonlarında başbakan adayı olarak duyurulduğu ilk andan itibaren kabul etmediğini bilen Koordinasyon Çerçevesi güçleri, geçtiğimiz pazartesi günü, Sudani’nin adaylığına olan bağlılıklarını bir kez daha yinelediler. Bu, Irak gibi bir ülkede siyasi meseleleri, tıpkı yaklaşık iki ay önce Sadr Hareketi destekçilerinin Yeşil Bölge'ye saldıracak kadar ileriye gittikleri olaylar gibi tüm olasılıklara açık hale getiren bir adımdı.
Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin Sudani’nin adaylığı konusundaki ısrarı, Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki partilerden bazı milletvekillerinin dünkü görüşmelerinde yinelenirken Sadr Hareketi’ne bağlı bazı isimler, Sadr Hareketi’ne yakın haber platformları ile birlikte Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin ve genel olarak Meclis’in Sudani'nin başbakan olarak atanması amacıyla cumhurbaşkanı seçimi için yeni bir oturum düzenlemesine izin vermeyeceklerini vurguladılar.
Siyaset sahnesinde yaşananların arka planında birçok kişi bir yandan Sadr destekçilerinin çılgınca bir adım atabileceğinden, diğer yandan Ekim Hareketi (Tişrin) olarak adlandırılan protesto gösterilerinin üçüncü yıl dönümü olan önümüzdeki Ekim ayı başlarında yeni bir protesto dalgasının başlayabileceğinden bahsediyorlar. Her ne kadar iki taraf tutumlarını koordine ettiler mi yoksa daha önce yaşadıkları anlaşmazlıklar bu koordinasyonu engelledi mi bilinmiyor olsa da her iki tarafta da Koordinasyon Çerçevesi güçlerini Sudani’nin adaylığını geri çekmeye ve Meclis’i feshederek erken seçimlere gitmeye zorlamak için kitlesel gösteriler düzenleme kararlılığı olduğu konuşuluyor. İki taraftan bazı katı çizgide olanlar ise protestocuların Yeşil Bölge'ye girmesini engellemek için aşırı güç kullanılması halinde güvenlik güçleriyle şiddetli çatışmalar yaşanabileceğini söylüyorlar.
Protesto dalgasıyla ilgili konuşmalara Bağdat'taki güvenlik yetkilileri tarafından Sadr destekçilerinin ve protesto güçlerinin yeniden Yeşil Bölge'ye girmeye çalışabileceklerine yönelik endişeler çerçevesinde atılan ve belki de bu protestoların olacağını doğrulayan bazı adımlar eşlik etti. Güvenlik yetkilileri bu çerçevede, birkaç gün önce Tahrir Meydanı ile Yeşil Bölge'yi birbirine bağlayan Cumhuriyet Köprüsü'ne dev bir demir kapı dikme girişiminde bulunduysa da Başbakan Mustafa el-Kazımi, halkın sert eleştirilerinin ardından kapının kaldırılması talimatı verdi.
Pazartesi akşamı başkent Bağdat'ın yollarının çoğununun kapatılması ve çeşitli güçlerin Bağdat'ın Rusafa ilçesinde yoğun bir şekilde konuşlandırılması güvenlik güçlerinin olası bir protesto dalgasının başlaması halinde derhal müdahale etmek istediğinin bir başka göstergesi olarak görülebilir. Ancak tüm bu gelişmeler, başkent sakinleri arasında korku ve endişeye neden olurken güvenlik güçlerinin ve barikatların neden konuşlandırıldığıyla ilgili açıklama yapılsa da vatandaşların öfkesini, küskünlüğünü ve korkularını hafifletmeyi başaramadı.
Irak Güvenlik Medya Hücresi’nden yapılan açıklamada, “Güvenlik güçlerimiz, emniyet ve istikrarın artırılmasının yanı sıra güvenlik güçlerinin hazır bulunma halinin geliştirilmesi amacıyla eğitimlerine ve olağan güvenlik uygulamalarına devam ediyor” denildi. Güvenlik Medya Hücresi, Bağdat Operasyonlar Komutanlığı’nın sorumluluk alanında pazartesiyi salıya bağlayan gece yarısı başarılı bir tatbikat gerçekleştirdikten sonra başkent Bağdat'ın Karh bölgesinde bir güvenlik tatbikatı yapacağını da açıkladı.
Bazı gözlemciler, güvenlik alanında atılan son adımları, ‘bir prova’ ve aylardır devam eden siyasi gerilimin ve çıkmazın gölgesinde her an patlayabilecek olaylarla başa çıkabilmek için yapılan ön hazırlıklar olarak gördü.



Hamas, son İsrail cesedini kurtarmak için yarışıyor

Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
TT

Hamas, son İsrail cesedini kurtarmak için yarışıyor

Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)
Kızılhaç aracı, 4 Kasım 2025'te Gazze Şeridi'nde rehin tutulan bir İsraillinin cesedini almak için hasarlı binaların yanından geçiyor (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Filistinli grupların askeri kanatları, salı akşamı İsrailli tutuklu Dror Or'un cenazesini teslim ettikten sonra, ellerinde kalan son iki cenazeyi, biri İsrailli rehine, diğeri ise Taylandlı bir işçiyi bulmak için zamanla yarışıyor.

Cesedi hâlâ aranan İsraillinin Ran Gafli olduğu belirtilirken, Şarku'l Avsat'a bilgi veren kaynaklar, iki cesedin bulunmasının uzun zaman alabileceğini, özellikle de onları kaçıranların ve esaretlerine nezaret edenlerin öldürüldüğünü ve cesetlerin tehlikeli bölgelerde bulunduğunu söyledi.

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, örgütlerin "zorluklar" olarak nitelendirdiği duruma rağmen, kaçırılan iki kişinin kalıntılarını bulmak için gece gündüz çalıştığını vurguladı.


Şara: Suriye sahilinin devletten ayrı bağımsız bir otoritesi olmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
TT

Şara: Suriye sahilinin devletten ayrı bağımsız bir otoritesi olmayacak

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (Reuters)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, protestocuların son iki gündür dile getirdiği "meşru taleplerin" çoğunu anladığını, ancak bazılarının "siyasi saikli" olduğunu söyledi. İki gün önce gösterilerin yaşandığı Suriye sahilindeki Lazkiye'de düzenlenen büyük bir toplantıda video konferans yoluyla konuşan Şara, "Suriye sahili bizim için bir önceliktir çünkü küresel ve uluslararası ticaret yollarına bakmaktadır ve bizimle bölgedeki tüm ülkeler arasında çok güçlü bir ekonomik bağ oluşturacaktır" dedi. Şara, Suriye sahilinin ülkenin geri kalanından ayrı, bağımsız bir otoriteye sahip olmayacağını vurguladı.

Şara, "Halkın son iki gündür dile getirdiği taleplerin çoğunun meşru olduğunu, bazılarının ise siyasi saiklerle ortaya çıktığını anlıyorum. Suriye bu yıl büyük ilerleme kaydetti ve önemli başarılar elde etti" dedi. Bazı protestocuların dile getirdiği "federalizm" talepleri hakkında yorum yapan eş-Şara, "Federalizm kavramı yerel yönetime benziyor ve Suriye'deki mevcut yasalar, küçük değişikliklerle... savunma, güvenlik, dış ilişkiler ve ekonomi kurumları bölünmez bir bütündür" şeklinde konuştu.

Şara, Suriye kıyılarının Suriye içindeki ulusal birliğin gücünü gösteren unsurlara sahip olduğunu ve mezhepsel çeşitliliğin devlete zenginlik kattığını savundu. "Suriye coğrafyası birbiriyle bağlantılıdır ve kıyıların geri kalanından izole edilmiş bağımsız bir otoriteye sahip olması imkansızdır" ifadelerini kullandı.


Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.