İsrail, serbest bırakılan mahkumların hesaplarındaki fonlara el koydu

İsrail Başbakanı Yair Lapid (sağda), selefi Naftali Bennett ile hükümet toplantısında bir araya geldi. (Reuters)
İsrail Başbakanı Yair Lapid (sağda), selefi Naftali Bennett ile hükümet toplantısında bir araya geldi. (Reuters)
TT

İsrail, serbest bırakılan mahkumların hesaplarındaki fonlara el koydu

İsrail Başbakanı Yair Lapid (sağda), selefi Naftali Bennett ile hükümet toplantısında bir araya geldi. (Reuters)
İsrail Başbakanı Yair Lapid (sağda), selefi Naftali Bennett ile hükümet toplantısında bir araya geldi. (Reuters)

Binyamin Netanyahu hükümetinin 2020'de yayınladığı ve dönemin Savunma Bakanı Naftali Bennett ve mevcut Savunma Bakanı Benny Gantz’ın önceki gün imzalanan karar uyarınca, Filistin Otoritesi tarafından İsrail'in Arap vatandaşlarına (48 topraklarındaki Filistinliler) ve Doğu Kudüs'ten serbest bırakılan mahkumlara verilen aylık maaşların kesilmesi onaylandı.
Filistin Yönetimi tarafından güvenlik durumları nedeniyle iş bulmakta zorlandıkları gerekçesiyle 3 milyon dolar tahsis ettiği 89 mahkum bu karardan etkilendi.
Gantz'ın kararına göre bu miktar, İsrail vergi ve gümrük idarelerinin Filistin Yönetimi için topladığı vergi fonlarından komisyon karşılığında kesilecek. İsrail bakanlığından bir sözcü, imzalanan emrin İsrail’in ‘teröristler örgütler’ olarak adlandırıldığı guruplarla mücadele planı içinde yer aldığını belirterek Filistin Yönetimi'nin mahkumlara, şehit ailelerine ve ‘terörist faaliyetlerine’ karışan taraflara emekli maaşı transferini azalttığına dikkat çekti.
Karar, mahkumların ve ailelerinin hesaplarının bulunduğu banka şubelerine iletildi. Filistinli mahkumların ve ailelerinin banka hesapları da dahil olmak üzere bu hesaplardaki para ve tasarruflarına da el konuldu. Sözcüye göre el konulan Filistin vergi fonları 86 mahkum ve ailelerine ait.
Sözcü, Kasım 2009’da Yahudi bir taksi şoförünü öldüren Ahmed Halil ve Haydar Ziyadne’nin yanı sıra Şubat 1991’de üç askeri öldüren Tahya İgbariye ve İbrahim İgbariye gibi İsrail kamuoyunda infiale neden olan imlerin de dahil olduğu, karardan etkilenenlerin adlarını yayınladı.
İsrail hükümetinin Siyasi ve Güvenlik İşlerinden Sorumlu Güvenlik Kabinesi bu hafta başında, işgal makamları tarafından Filistin Yönetimi (takas odası) adına toplanan vergi fonlarından 600 milyon şekel kesilmesini onayladı. İbranice yayın yapan Maarib gazetesi, bu miktarın Filistin Yönetimi'nin geçtiğimiz yıl İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumlara ve ailelerine aktardığı toplam miktarla aynı olduğunu bildirdi.
İsrail'in terörle mücadele gerekçesiyle 2009'dan bu yana Filistin'den yılda 200 milyon dolar gibi büyük meblağlarda para kestiği biliniyor. Filistin Maliye Bakanı Şükrü Bişara’ya göre işgalci İsrail’in 14 yılda çeşitli sektörlerden elde ettiği meblağ 10 milyar doları aşıyor. Söz konusu maaşlar, kişi başına yıllık 120 doları geçmiyor.
İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkum sayısının şu an 5 bin 500 olduğu tahmin ediliyor. Uluslararası hukuka göre mahkumların beslenmesi sorumluluğu işgal makamlarına ait olsa da bakkal veya kantin için olarak adlandırılan miktarlar, mahkûmların aileleri tarafından İsrail Postası ya da İşgal Hapishaneleri Kurumu aracılığıyla aktarılıyor.
Filistinli mahkumları savunan örgütler, direniş savaşçılarını terörist olarak nitelendiren İsrail’in bu önlemleri ‘Filistin mücadelesini suç haline getirme girişimi’ olarak değerlendirdi. Örgütler,  İsrail’in Filistin topraklarını işgal, topraklara el koyma, Yahudi yerleşim birimleri kurma, taciz, tutuklama ve işkence yoluyla Filistinlileri hedef alma çerçevesinde alınan bu önlemlerin, aynı zamanda mahkum ailelerini açlığa ve yoksulluğa ittiğini vurguluyor.
Oslo Anlaşmalarına ekonomik ek olan Paris Anlaşması, İsrail'in Filistin Yönetimi'nden toplanan vergileri, Filistinliler için bağımsız sınırlar, havaalanları ve limanlar olmaması nedeniyle tahsilat hizmeti olarak yüzde 3'ü düşüldükten sonra kendisine aktarmasını şart koşuyor. İsrail'in bu parayı başka herhangi bir amaçla kullanma hakkı yok. Filistin vergi gelirleri, Filistin iç gelirlerinin yaklaşık dörtte üçünü oluşturuyor. Filistin hükümeti, söz konusu paranın kesilmesi sonucu son yıllarda çalışanlarının maaşlarının sadece yüzde 50 ila 80'ini ödeyebildi.



Hamas ateşkes görüşmelerinin bir parçası olarak 10 rehineyi serbest bırakmayı kabul etti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Hamas ateşkes görüşmelerinin bir parçası olarak 10 rehineyi serbest bırakmayı kabul etti

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarından dumanlar yükseliyor (Reuters)

Hamas bugün (Çarşamba)  yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde ateşkese ulaşma çabalarının bir parçası olarak 10 rehineyi serbest bırakmayı kabul ettiğini belirtirken, İsrail'in “uzlaşmazlığı” nedeniyle devam eden ateşkes görüşmelerinin “zor” olduğunu kaydetti.

Hamas, devam eden ateşkes görüşmelerinin yardım akışı, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi ve kalıcı bir ateşkes için “gerçek garantiler” de dahil olmak üzere birçok anlaşmazlık noktasıyla karşı karşıya olduğunu belirtti.

İsrail bugün yaptığı açıklamada askerlerini Gazze Şeridi'nin güneyindeki bir koridorda tutmak istediğini ve bunun görüşmeleri rayından çıkarabilecek bir koşul olduğunu söyledi.

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan İsrailli bir yetkili, İsrail'in 60 günlük ateşkes süresince Şerit'te “Morag” olarak adlandırdığı doğu-batı koridoru da dâhil olmak üzere bölgede kuvvetlerini bulundurma isteğinin müzakerelerde bir tıkanma noktası olduğunu söyledi.

Morag, Refah ile Han Yunus arasında yer alan bir Yahudi yerleşiminin adı ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu koridorun iki şehir arasında uzanmasını önermişti.

Morag koridorunda tutunmak, İsrail'in yüz binlerce Filistinliyi güneye, Mısır sınırında ‘insani şehir’ olarak adlandırdığı küçük bir alana itme planının kilit unsurlarından biri.

Hareketi eleştirenler, bunun Gazze'nin iki milyon sakininden birçoğunu yer değiştirmeye zorlamanın bir işareti ve İsrail hükümetinin bölgenin kontrolünü sürdürme planının bir parçası olduğundan korkuyor.

Halen onlarca rehineyi elinde tutan ve İsrail'in teslim ol çağrılarını reddeden Hamas, herhangi bir kalıcı ateşkes anlaşmasının parçası olarak İsrail'in tüm güçlerini geri çekmesini istiyor. Gazze'de kalıcı bir İsrail varlığını ise şiddetle reddediyor.

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin İsrail başbakanı üzerindeki baskısı, Hamas ile İsrail arasında Doha'nın ev sahipliğinde Gazze'de iki aylık bir ateşkes sağlanması ve savaşın sona erdirilmesine yönelik görüşmelerin başlatılmasını amaçlayan dolaylı müzakereleri harekete geçirdi.

Hamas kaynaklarıŞarku'l Avsat'a Trump ve Netanyahu'nun Beyaz Saray'da bir araya gelmesinin ardından müzakerelerde “ilerleme” kaydedildiğini söylerken, Netanyahu Çarşamba günü Fox News'e verdiği röportajın tanıtım klibinde “kısmi bir ateşkes anlaşmasına varma ihtimalinin yüksek olduğunu” söyledi.

Hamas, Washington'un Netanyahu üzerindeki baskısına güvenerek, savaşın tamamen durdurulmasını garanti altına alacak bir anlaşmaya varılmasını istiyor.

Trump Netanyahu ile iki gün üst üste (Pazartesi ve Salı) iki kez bir araya geldi ve Beyaz Saray'daki 90 dakikalık ikinci görüşme Gazze dosyasına ayrıldı.