Dünyanın en uzun kitabı: One Piece tek cilt halinde basıldı

21 bin 450 sayfalık eseri okumak imkansız

ONEPIECE adı verilen kitap 1900 eurodan satıldı (JBE)
ONEPIECE adı verilen kitap 1900 eurodan satıldı (JBE)
TT

Dünyanın en uzun kitabı: One Piece tek cilt halinde basıldı

ONEPIECE adı verilen kitap 1900 eurodan satıldı (JBE)
ONEPIECE adı verilen kitap 1900 eurodan satıldı (JBE)

En ünlü manga serilerinden One Piece'in tek ciltli kitabı satışa çıktı. Dünyanın en uzun kitabı unvanını taşıyan eser, 21 bin 450 sayfa. 50 adet üretilen sınırlı sayıdaki kitaplar, 7 Eylül'de piyasaya sürülmesinin ardından günler içerisinde tükendi.
Eiiçiro Oda'nın kaleminden çıkan One Piece, 1997'den beri her hafta yayımlanıyor.
Manga, bugüne kadar basılan 416 milyondan fazla kopyayla, en fazla kopyaya sahip tek bir yazara ait çizgi roman serisi unvanını almış ve Guinness Rekorlar Ktiabı'na girmişti.
Eiiçiro da seri sayesinde tüm zamanların en zengin manga yaratıcısı koltuğunda oturuyor. 47 yaşındaki yazarın servetinin 200 milyon dolara ulaştığı düşünülüyor.
Ancak Fransa merkezli yayımcı JBE'den çıkan kitap, Ilan Manouach'ın eseri olarak gösteriliyor. Belçikalı multidisipliner sanatçı, One Piece'in Japonca dijital baskısını bir araya getirerek eseri tasarladı.

ONEPIECE, manganın 98 cildini kapsıyor (JBE)

JBE, mangaya bir kitap değil de "heykel malzemesi" olarak yaklaştığını savundu.
JBE sözcüsü, kitabı okumanın fiziksel açıdan imkansız olduğunu savunarak ortada herhangi bir telif hakkı ihlali olamayacağını söyledi
Öte yandan manganın Japonya'daki yayımcısı Shueisha, kitabın resmi olmadığını belirtti:
"Onlara izin vermiyoruz. Fransa'da One Piece'i yayımlayan lisans sahibi Glénat'tır."
Independent Türkçe, Guardian, Artnet News



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

dfvgthy
Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe