Caca: Lübnan’ın kurtuluşu ‘devlete ve Arap derinliğine bağlılıkla’ mümkün

Suudi Arabistan Büyükelçisi, Lübnan’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin zamanında yapılması gerektiğini vurguladı.

Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca, 20 Eylül’de Büyükelçi Buhari ile görüştü. (NNA)
Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca, 20 Eylül’de Büyükelçi Buhari ile görüştü. (NNA)
TT

Caca: Lübnan’ın kurtuluşu ‘devlete ve Arap derinliğine bağlılıkla’ mümkün

Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca, 20 Eylül’de Büyükelçi Buhari ile görüştü. (NNA)
Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca, 20 Eylül’de Büyükelçi Buhari ile görüştü. (NNA)

Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçisi Velid Buhari, Lübnan’ın reformları gerçekleştirmesi ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini zamanında yapması gerektiğini bildirdi. Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca toplantının ardından yaptığı açıklamada “Suudi Arabistan Krallığı, devlet aleyhine, devletin yokluğunu teşvik eden bir cumhurbaşkanı ile anlaşmayı kabul etmeyecektir” diyerek görüşmede Lübnan krizinin özünün ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ele alındığını kaydetti.
Caca, iki saatlik toplantının ardından yaptığı açıklamayı şöyle sürdürdü:
“Bu toplantı, Lübnan ve bölgedeki son siyasi gelişmelerin kapsamlı bir değerlendirilmesinin yapıldığı bir fırsattı. Lübnan krizinin farklı yönlerine ve bugün neler olduğuna odaklanıldı. Özellikle bu krizin çözümünün özü cumhurbaşkanlığı seçimleridir. Büyükelçi ile gerçekleştirdiğim toplantıda Lübnan’ın ufku turunu özetlemek gerekirse; diğer tüm yönlerin yanlış olduğu göz önüne alındığında, ne kadar uğraşırsak uğraşalım ve tüm yönler üzerinden düşünürsek düşünelim, Lübnan için Arap derinliği dışında bir kurtuluş olmadığını söyleyebilirim. Ayrıca Lübnan için tek kurtuluş, halkının devletine ve Taif Anlaşması’ndan oluşan anayasasına her zamankinden daha fazla bağlı kalmasıdır. Bazıları, Suudi Arabistan’ın Lübnan’a artık bir önem göstermediğini varsayıyor. Ama ben toplantıda bu konuya değinmedim. Çünkü Lübnan’a büyük bir ilgi gösteriyor. Konu, Suudi Arabistan’ın Lübnan’da ‘anlaşmak ve iletişim kurmak’ için bir devletin var olduğuna dair inancında yatıyor. Sonuç olarak toplantıda fark ettiğim şey, Suudi Arabistan liderliğinin Lübnan için büyük yardım paketleri hazırladığıdır. Önemli olan bir cumhurbaşkanımız, bir başbakanımız, bir hükümetimiz ve güvenilir bir ülkemizin olmasıdır. Çünkü Suudi Arabistan, mali veya siyasi yolsuzluğa bulaşmış herhangi bir Lübnanlı yetkiliyle iş yapmayacaktır.”
Samir Caca, açıklamasının devamında Lübnan’ın uluslararası arenadaki imajına dikkat çekti:
“Bir sonraki aşamada başarı için gerekli ve kurtuluş için gerçek dinamiklere sahibiz. Ancak kurtuluş, bu yolda çalışan bireylere ihtiyaç duymaktadır. Bu noktadan hareketle, dünyaya Lübnan’ın geçmişte bildiğimiz güzel bir resmini sunma görevi omuzlarımıza düştü. Lübnan’ın imajı ‘yolsuzluk, açlık, israf, benzin istasyonlarının, eczanelerin ve fırınların önündeki kuyruklar’ değildir. Devrimleri kimi zaman Suriye’ye, kimi zaman Irak’a, Yemen’e ya da oraya buraya ihraç eden Lübnan değildir. Bu, Arap Lübnan değildir. Kurtuluş, Arap Birliği’nin kurucu üyesi olan ve tüm Arap kardeşlerimize aynı mesafeden yaklaşan Lübnan hakkında geçmişte bildiklerimizledir.”
Caca, Suudi Arabistan’ın, kendisinin cumhurbaşkanı olmasını tercih edip etmediğine ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi:
 “Hayır. Herhangi bir şekilde isimler hakkında konuşmadık. Açıkçası onlar da biz de hiç isim zikretmedik. İsim seçmek başka bir meseledir. Ama bizim sunduğumuz şey, gerekli özelliklerdir. Konunun doğası gereği, yolsuzluğa meyilli olan veya devlet aleyhine devletin yokluğunu teşvik eden bir cumhurbaşkanı ile anlaşmayı kabul etmeyecektir.”
Caca, milletvekili Necat Saliba’nın ‘Samir Caca’nın başkanlık programını incelemeyi beklediği’ yönündeki açıklaması, bir cumhurbaşkanlığı programı hazırlamaya hazır olup olmadığı ve adının masada olup olmadığı konularında da değerlendirmede bulunarak “Muhalif milletvekillerinin çoğunluğu benden cumhurbaşkanlığı programı hazırlamamı isterse, itiraz etmem” dedi. Muhalif milletvekillerinin çoğunluğunun istemesi halinde konuyu tekrar gündeme getirmekte bir sakınca görmediğini dile getirdi. 
Samir Caca ve Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçisi Velid Buhari arasındaki toplantıdan önce Lübnan İlerici Sosyalist Partisi lideri Velid Canbolad da Demokratik Buluşma Bloğu Başkanı milletvekili Teymur Canbolad ve milletvekili Vail Ebu Faur’un katılımıyla Buhari ile görüştü. Buhari ayrıca milletvekili Fuad Mahzumi ile de bir araya geldi. Görüşmenin ardından Canbolad şu açıklamada bulundu:
 “Birçok meseleyi ele aldık. Büyükelçi, Suudi Arabistan’ın Lübnan’ın istikrarı, Taif Anlaşması ve anayasa konusundaki tarihsel hassasiyetini vurguladı. Biz de Lübnanlılar olarak anayasal tarihlere saygı göstermeli ve bir cumhurbaşkanı seçmeliyiz.”
Diğer yandan Mahzumi’nin açıklaması da şöyle oldu:
“Suudi Arabistan, Lübnan’a ve halkına yardım etmeyi ve onları desteklemeyi asla bırakmadı. Ülkenin iç işlerine de müdahale etmiyor. Ayrıca Lübnan’ı desteksiz bırakmayacaktır. Suudi Arabistan, Lübnan’ın geleceğine bakıyor. Ona, kalkınma planları içerisinden bakıyor. Değişim kaçınılmazdır. Parlamento seçimleri yeni bir sınıf üretti. Mevcut yaklaşımın devam etmesine izin vermeyeceğiz.”
Buhari de kendisini ağırladığı için Mahzumi’ye teşekkür ederken Suudi Arabistan Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın gelecek vizyonuna ve Krallığın yalnızca Suudi Arabistan için değil tüm Ortadoğu için hazırladığı projelere dikkati çekti. Fuad Mahzumi sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Lübnan’ın bu zorlu süreçten sonra ayağa kalkıp refaha kavuşması temennimizle birlikte reformları uygulaması ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini zamanında yapması gerekmektedir.”



Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
TT

Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Sudan'ın batısında bulunan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki sivillerin durumu, gıda, su ve tıbbi tedaviye erişimin giderek zorlaşmasıyla daha da kötüleşiyor. Açlık ve devam eden çatışmalar, Nisan 2024'ten bu yana şehirde mahsur kalan on binlerce insanın kaderini tehdit ediyor. Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) her geçen gün kötüleşen insani durumun ortasında, gıda maddelerinin şehre girdiği tüm geçitleri ve yolları kapatıyor; temel gıda maddeleri ve yakıt tedarik etme girişimlerini engelliyor.

El-Faşir'deki kaynaklar, HDK’nin her gün pazarları ve hayati tesisleri ağır topçu ateşine tutması nedeniyle büyük marketlerin kapılarını kapatmasının ardından sivillerin büyük zorluklarla gıda temin ettiğini söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Siviller, mısır unu, şeker, yağ ve sabun gibi temel gıda maddelerini satın almak için meskûn mahallelerdeki küçük marketlere güveniyor” dedi.

Devam eden kuşatmanın bir sonucu olarak, bölge sakinlerinin alım gücü azaldı ve yüksek fiyatlar nedeniyle az miktarda yiyecek bile alamaz hale geldiler.

Bir bölge sakini, banka yoluyla ödeme yapıldığında fiyatların iki katına çıktığını, nakit ödeme yapıldığında ise fiyatların düştüğünü ve çok sayıda bölge sakininin yüksek fiyatlar nedeniyle el-Faşir'den kaçtığını belirtti. Birçok sebze ve meyve türü bir yılı aşkın süredir şehrin pazarlarında bulunmuyor.

Gıda kaçakçılığı

Bazı kent sakinlerine göre, el-Faşir'e mal ve eşya sokmanın tek yolu eşek ve deve gibi hayvanları kullanarak kaçakçılık yapmak, ancak bu da riskli. Çünkü HDK militanları tarafından durduruluyorlar ve çoğu zaman mallara el konuluyor.

VFGHY
Sudanlılar savaştan kaçmak için Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’in eteklerinde bulunan Ebu Şuk Mülteci Kampı’na sığınıyor. (AP)

Şehir sakinlerinin çoğunluğu, günde darı unu ve mısırdan yapılan tek bir ana öğünle yetiniyor ve ellerinde başka bir şey olmayabiliyor.

Geleneksel yeraltı kuyularından yeterli miktarda içme suyu temin edilse de, bir varilin fiyatının 8 bin Sudan cüneyhini aşması vatandaşların sıkıntılarını artırıyor.

Günde bir öğün ücretsiz yemek sağlayan aşevlerine bağımlı hale gelen ailelerin sayısı her geçen gün artıyor; bazen bu yemekler ihtiyaç sahibi ailelerin sayısına yetmiyor. El-Faşir'deki bazı vatandaşlar, kuşatma altında bulunan kentteki insani durumun özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için ciddi bir zorluk derecesine ulaştığını, yetersiz beslenme nedeniyle zayıf vücutlarının bunu kanıtladığını bildirdi.

Yerlerinden edilen insanlar HDK ve müttefikleri tarafından öldürmeye varan ciddi ihlallere maruz kaldıkları için el-Faşir'den kaçmak da güvenli değil. Bölge sakinleri, kuşatmanın devam etmesi ve el-Faşir'e insani erişimin açılmaması halinde, sonbahar mevsimine girilmesi ve vatandaşların tarım yapamaması nedeniyle durumun daha da kötüleşeceğinden korkuyor.

Saha durumu

El-Faşir'deki geniş alanlar, son birkaç gün içinde siviller arasında onlarca ölüm ve yaralanmaya neden olan, bazıları konutları hedef alan yoğun topçu bombardımanına ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına tanık oluyor.

Yerel kaynaklar, ordunun geçtiğimiz aylarda HDK tarafından el-Faşir'e düzenlenen onlarca saldırıyı püskürtmeyi başardığını bildirdi. El-Faşir sakinleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarının insani yardımın ihtiyaç sahibi sivillere ulaşmasına izin vermesi için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmasını bekliyor.

Yerel bir gönüllü grubu olan el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, çatışmaların ortasında kalan on binlerce masum insanın çektiği acılara son vermek için orduyu şehir üzerindeki kuşatmayı kaldırmaya çağırıyor.

CDFG
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri mensupları (Arşiv - Telegram)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan kısa bir süre önce BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in talebi üzerine kentte bir hafta süreyle insani ateşkes yapılmasını kabul etti, ancak HDK bu konuda kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını belirtti.

HDK'ye göre el-Faşir kentinde şu anda siviller bulunmuyor; kentte bulunanlar ordu ve müttefik silahlı gruplara mensup savaşçılar.

Geçtiğimiz haziran ayında BM Güvenlik Konseyi, bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatma altında tutulan ve ordunun geniş ve yoğun nüfuslu Darfur bölgesindeki son kalesi olan el-Faşir üzerindeki kuşatmanın kaldırılması için bir karar almıştı.