Rus doğal gazının kesilmesi Avrupa'da Çin'in güneş enerjisi panellerine talebi artırdı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Rus doğal gazının kesilmesi Avrupa'da Çin'in güneş enerjisi panellerine talebi artırdı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle Rus doğal gazının ihracında yaşanan kesintiler, Avrupa'da Çin'de üretilen güneş enerjisi panellerine talebi artırdı.
Caixin'in haberine göre, enerji endüstrisi danışmanlık şirketi Infolink'in yayımladığı raporda 2022'nin ilk 7 ayında Çin'den Avrupa ülkelerine toplam 51,5 gigavat kapasiteye sahip fotovoltaik panel ihraç edildiği bildirildi.
Raporda, güneş enerjisi üreten panellerin ihracatının ocak-temmuz aylarında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25,9 arttığı kaydedildi.
Ukrayna-Rusya savaşını ardından Rus enerji şirketi Gazprom, Kuzey Akım boru hattı üzerinden Avrupa'ya günlük doğal gaz sevkiyat kapasitesini düşürmüş, eylül başında ise tamamen durdurmuştu.
Enerji ithalatında büyük oranda Rusya'ya bağımlı olan Avrupa ülkeleri gaz akışını durdurma kararı sonrasında bir enerji kriziyle karşı karşıya kalmıştı.

Avrupa'nın yenilenebilir enerjiye geçişi hızlanıyor
Rusya'dan doğal gaz ve petrol ithalatının kesilmesi kıtada enerji açığına sebep olurken, alternatif enerji kaynaklarına yönelişin hızlandığı gözleniyor.
Enerji konularında çalışan düşünce kuruluşu Ember'in derlediği verilere göre, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde güneş enerjisiyle üretilen elektrik miktarı, mayıs-ağustos aylarında geçen yıla göre yüzde 28 artarak saatte 99,4 teravat/saate ulaştı.
AB, mayısta açıkladığı yenilenebilir enerji planında, 2020 sonunda 136 gigavat olan kurulu güneş enerjisi kapasitesini 2025'te iki katına çıkarmayı, 2030'a gelindiğinde ise 600 gigavat kapasiteye ulaşmayı hedeflediğini bildirmişti.



ABD-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasında neler var?

Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
TT

ABD-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasında neler var?

Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)

İngiliz yetkililer, ABD ile yapılması beklenen bir ticaret anlaşmasının, ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel ekonomiyi sarsan gümrük vergilerinin etkilerini hafifleteceğini umuyor.

Trump bu yılın başlarında, ABD'ye ithal edilen tüm otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacağını açıklamış ve bu önlem Rolls-Royce ve Aston Martin gibi İngiliz lüks otomobil üreticilerini olumsuz etkilemişti.

Bu vergiler, 2 Nisan'da yürürlüğe giren ve aralarında İngiliz ürünlerine yönelik yüzde 10'luk genel gümrük vergisinin de bulunduğu bir dizi gümrük vergisine ek olarak uygulanıyor.

Downing Street bugün yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık ile ABD arasındaki ticaret görüşmelerinin ‘hızlı bir şekilde devam ettiğini’ ve bugün ilerleyen saatlerde bir güncelleme beklendiğini bildirdi. Bu açıklama, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘son derece saygın bir ülke’ ile ‘büyük bir ticaret anlaşması’ yapıldığını duyurmasının ardından geldi.

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın Sözcüsü, “Başbakan her zaman Birleşik Krallık'ın ulusal çıkarları doğrultusunda hareket edecektir. ABD hem ekonomik hem de ulusal güvenliğimiz için vazgeçilmez bir müttefiktir... İki ülke arasındaki anlaşma görüşmeleri hızla devam etmektedir ve Başbakan bugün ilerleyen saatlerde konuyla ilgili bilgi verecektir” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Independent'tan aktardığına göre anlaşma, İngiliz otomotiv ve çelik endüstrilerine uygulanan yüzde 25'lik gümrük vergisinin tüm etkilerinden belirli sayıda İngiliz ihracatını muaf tutan kotalar içerebilir.

Bunun karşılığında Birleşik Krallık, Meta ve Amazon gibi büyük ABD teknoloji şirketlerini etkileyen dijital hizmetler vergisi konusunda taviz verebilir.

2020'de yürürlüğe giren yüzde 2'lik vergi, Birleşik Krallık'a yılda yaklaşık 800 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar dolar) gelir sağlıyor.

Anlaşmanın bir parçasını oluşturabilecek diğer hususlar arasında ABD otomobillerine uygulanan gümrük vergilerinde taviz verilmesi ve ABD tarım ürünlerine uygulanan vergilerin azaltılması da yer alıyor.