SOHR: Suriye rejimi, Devrim Muhafızları ve Hizbullah ortak operasyonunda 34 milisi göz altına aldı

Suriye’deki Devrim Muhafızları Sitesi (Deyrizor 24)
Suriye’deki Devrim Muhafızları Sitesi (Deyrizor 24)
TT

SOHR: Suriye rejimi, Devrim Muhafızları ve Hizbullah ortak operasyonunda 34 milisi göz altına aldı

Suriye’deki Devrim Muhafızları Sitesi (Deyrizor 24)
Suriye’deki Devrim Muhafızları Sitesi (Deyrizor 24)

Suriye Hava İstihbaratı, İranlı milislerin bulunduğu Deyrizor’da güvenlik operasyonu başlattı.
Operasyon kapsamında Deyrizor’un el Meyadin, el Koriyah, el Muhassan bölgelerinde İran Devrim Muhafızları ve Lübnan Hizbullahı’nda faaliyet gösteren 34 Suriyeli milis göz altına alındı. Milisler, sorgulanmak üzere Deyrizor’daki Hava Kuvvetleri İstihbarat Merkezi’ne götürüldü.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) kaynaklarına göre Devrim Muhafızları, Hizbullah ve istihbarat görevlileri tarafından yürütülen soruşturmada 34 Suriyeli milis, uluslararası koalisyon ve dış güçlerle iş birliği yapmak, Devrim Muhafızları’nın ve Hizbullah’ın faaliyetlerinde kafa karışıklığına neden olmakla suçlandı.
Kaynaklar, rejim güçleri varılan anlaşmaya kapsamında İran’a bağlı milislerin desteği ile göz altına alınan 9 kişinin Şam’a nakledilmesine karar verildiğini belirtti.
Fırat Nehri’nin doğusunda bulunan El Meyadin bölgesindeki kaynaklar, başta Suriye uyruklu olmayanlar olmak üzere İran’a bağlı milislere olası operasyonlardan korunmak için şehir içindeki hareketlerinin kısıtlanması emredildiğini belirtti. Yapılan açıklamalara göre bölgedeki milisler, gerekli olmadıkça karargahlarından ayrılmıyor ve gizli bir şekilde hareket ediyor.
SOHR, Hizbullah’ın ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon ile iş birliği yapmak suçlaması ile 9 Hizbullah üyesini göz altına aldığını aktarmıştı. Hizbullah, Deyrizor’da bulunan Hatla kasabasında 46 kişiyi rejim güçlerine temsil etti. 46 kişinin, kendilerini korumak için Hizbullah saflarına katıldığı ve zorunlu askeri hizmete alındığı kaydedildi.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.