Kozmetik markası çıkaran Brad Pitt, eski sevgilisi Gwyneth Paltrow'dan etkilendiğini söyledi

"Günde iki defa yüzümü yıkamaya Gwyneth alıştırdı"

Gwyneth Paltrow ve Brad Pitt, David Fincher'ın yönettiği Yedi'nin (Se7en) setinde tanışmıştı (AP)
Gwyneth Paltrow ve Brad Pitt, David Fincher'ın yönettiği Yedi'nin (Se7en) setinde tanışmıştı (AP)
TT

Kozmetik markası çıkaran Brad Pitt, eski sevgilisi Gwyneth Paltrow'dan etkilendiğini söyledi

Gwyneth Paltrow ve Brad Pitt, David Fincher'ın yönettiği Yedi'nin (Se7en) setinde tanışmıştı (AP)
Gwyneth Paltrow ve Brad Pitt, David Fincher'ın yönettiği Yedi'nin (Se7en) setinde tanışmıştı (AP)

Dünyaca ünlü oyuncu Brad Pitt, "cinsiyetsiz" bir cilt bakımı markası çıkardığını duyurdu.
British Vogue'a konuşan Pitt, La Domaine adını verdiği markasının ürünlerinde eski eşi Angelina Jolie'yle davalık oldukları Fransa'daki üzüm bağı Chateau Miraval'ın mahsüllerini kullandığını söyledi.
Chateau Miraval'daki üzümlerin içlerindeki antioksidan sayesinde kendi cildine çok iyi geldiğini anlatan Pitt, marka kurmak hakkında şu açıklamayı yaptı:
"Her gün başka birilerinin yeni ürünler çıkardığının farkındaydım. Kendi cildimde görünür bir değişim fark etmeseydim böyle bir zahmete hiç girmezdim. Gerçekten büyük bir fark yaratmaya çalışıyoruz."
Ünlü oyuncu, cilt bakım rutininde ve La Domaine'de eski sevgilisi Gwyneth Paltrow'un etkisi olduğundan bahsetti.
Pitt, "Gwyneth çok sevdiğim bir arkadaşım. Goop'la yaptıklarına bayılıyorum. Bir imparatorluk kurdu. O yaratıcılık içinde hep vardı ve Goop bu özelliğini dışa vurması için çok iyi bir platform oldu" ifadelerini kullandı.

 
Ünlü oyuncu, "Beni yüzümü günde iki defa yıkamaya Gwyneth alıştırmıştı" diye ekledi.
Pitt, kendi cilt bakım rutinini de anlattı. Ünlü oyuncu bu rutini sade tuttuğunu belirterek "Sabah yüzümü yıkıyorum, serumu ve ardından günlük kremimi sürüyorum. Bu kadar. Gece de yüzümü yıkıyorum, serum sürüyorum ve gece kremi kullanıyorum" dedi.
Pitt, La Domaine'in cinsiyetsiz bir marka olduğunu ve herkesin kullanabileceğini vurguladı.
Öte yandan ünlü oyuncu, markanın sahibi ve fikir babası olsa da reklamlarda kendisini öne çıkarmayacağını belirtti.
1994'te tanışan Brad Pitt ve Gwyneth Paltrow kısa süre sonra çıkmaya başlamıştı.
Ünlü çift 1997'de ayrıldı.
Independent Türkçe, Vogue, People



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture