Batı Putin’in nükleer tehditlerini neden bu kez endişeyle karşıladı?

Rusya’nın Nisan ayında test ettiği nükleer yeteneklere sahip Sarmat füzeleri (Reuters)
Rusya’nın Nisan ayında test ettiği nükleer yeteneklere sahip Sarmat füzeleri (Reuters)
TT

Batı Putin’in nükleer tehditlerini neden bu kez endişeyle karşıladı?

Rusya’nın Nisan ayında test ettiği nükleer yeteneklere sahip Sarmat füzeleri (Reuters)
Rusya’nın Nisan ayında test ettiği nükleer yeteneklere sahip Sarmat füzeleri (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı’yı ülkesine karşı nükleer şantaj yapmakla suçlayarak, “Bize nükleer silahlarla şantaj yapmaya çalışanlar, rüzgarın kendilerine karşı dönebileceğini bilsinler” dedi.
Putin ayrıca, “Rusya’ya karşı bu açıklamalara yapma hakkını kendinde görenlere, ülkemizin de yıkım araçları olduğunu hatırlatmak isterim. Eğer ülkemizin toprak bütünlüğü tehdit edilirse, Rusya’yı ve halkımızı korumak için elimizin altındaki bütün araçları kullanmaktan çekinmeyiz. Bu bir blöf değildir” diye uyardı.
Sky News, Putin’in nükleer tehdidinin ciddiyeti hakkında bir dizi analist ve askeri uzmanla görüştü.
Rusya analisti John Sparks şu yorumu yaptı;
“Rus liderin açıklamaları, daha önce defalarca yaptığı gibi, Batı’nın Rusya’ya komplo kurduğu ve onu yok etmeye çalıştığı yönündeki iddiaları içeriyordu. Bu Putin için hiç de yeni değil ve beni pek şaşırtmadı. Ancak açıklamalarının beni şok eden yeni yönü, kısmi seferberlik ilan etmesi ve nükleer silah kullanma tehdidi oldu. Çünkü bu tehditler, Ukrayna’nın Rus işgali altındaki dört bölgesinin Rusya Federasyonu’na katılım konusunda referandum düzenleme isteğinin olduğu bir dönemde geldi. Bu katılım, Ukrayna’nın bu toprakları geri almak için sonraki herhangi bir girişiminin, Rusya tarafından kendi topraklarına bir saldırı olarak görüleceği ve istediği (herhangi bir silahla) karşılık vereceği anlamına geliyor. Bu kesinlikle nükleer silahları içerir.”
Askeri analist ve Hava Kuvvetleri’nden emekli Sean Bell ise, Putin’in Rus topraklarını savunmak için potansiyel olarak nükleer silah kullanma konusunda ‘blöf yapmadığı’ iddiasının endişe verici olduğunu ve Rusya için ‘başarısızlığın bir seçenek olmadığını’ vurguladı.
Bell, “Zorluk şu ki, özellikle Putin’in etrafındaki muhafazakarlar Rusya’nın yenildiğini görmek istemeyecek ve savaşın kazanılması için çok fazla baskı yapacaklar” dedi.
Askeri analist konuya ilişkin görüşlerine şu ifadelerle devam etti;
“Bir asker olarak, Putin’in nükleer silah kullanma tehdidini uluslararası topluma Rusya’nın hala kendisini koruyabileceğine ve muhtemelen daha da önemlisi savaş alanındaki taktiksel aksiliklere rağmen, Rusya’nın hala küresel bir süper güç olduğunu Rus kamuoyuna göstermek için bir mesaj olarak görüyorum.”
Nükleer silahlarla ilgili korkuların yanı sıra Putin’in köşeye sıkıştırılırsa kimyasal silahlara başvurabileceğine dair endişelere değinen Bell, “Diplomasinin zamanı geldi. Putin’e bir çıkış rampası vermeliyiz. Bu olmazda ciddi bir risk var, bu daha da tırmanacaktır” diye konuştu.
Chatham House analistlerinden Mathieu Boulegue de, “Nükleer silah kullanma tehdidi öncelikle Batı’yı caydırmayı amaçlıyor, ancak Rusya’nın savaş alanında ilerleme sağlayamaması durumunda buna son seçenek olarak başvuracağını da göz ardı etmiyor” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Amerikan Bilim Adamları Federasyonu’na (FAS) göre, Rusya’nın 5 bin 977 nükleer savaş başlığı var, ancak bu sayı artık çalışmayan ve sökülmesi gereken yaklaşık bin 500 nükleer savaş başlığını içeriyor.
Rusya’nın nükleer silahlarının çoğu, uzun menzilli hedeflere yönlendirilebilen füzeler ve bunlar genellikle nükleer savaşla ilişkilendirilen silahlardır.
Ayrıca savaş alanı veya denizde kısa menzilli hedefleri hedef alan daha küçük, daha az yıkıcı nükleer silahlara da sahip.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.