Mısır, BMGK’da COP27 için çalıştı

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Afrika Devlet ve Hükümet Başkanları İklim Değişikliği Komitesi toplantısında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Afrika Devlet ve Hükümet Başkanları İklim Değişikliği Komitesi toplantısında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Mısır, BMGK’da COP27 için çalıştı

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Afrika Devlet ve Hükümet Başkanları İklim Değişikliği Komitesi toplantısında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Afrika Devlet ve Hükümet Başkanları İklim Değişikliği Komitesi toplantısında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Mısır, iklim değişikliği konusunda diğer ülkeler ile birlikte hareket etmek, 27. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni güçlendirmek için New York’ta düzenlenen 77. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşma yaptı.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, görüşmede şu açıklamada bulundu:
“Mısır’ın yaklaşan COP27 Zirvesine ev sahipliği yapması ve COP27 dönem başkanı olması ile, iklim değişikliğine uygun, uluslararası iklim hareketinden dengeli sonuçlar elde etmeyi amaçlıyoruz. Anlaşmada kabul edilen maddelerin hayata geçirilmesini istiyor, uluslararası arenadaki son gelişmelerin iklim değişikliği ile mücadelede dikkatimizi dağıtmamasını istiyoruz.”
Bakan Şukri, ABD Ticaret Odası tarafından oturum aralarında düzenlenen ‘İklim Çözümlerinde Ortaklar… COP27’de Hükümetler ve İş Dünyası’ başlıklı etkinlikte açılış konuşmacısı oldu.
Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd, Bakan Şukri’nin Mısır’ın iklim çalışmalarındaki başarısının özel sektör temsilcileri de dahil olmak üzere çeşitli paydaşlar arasındaki işbirliğine bağlı olduğuna inandığını belirtti. Kahire’nin iklim değişikliği ile mücadeledeki hedeflerine ulaşmak için hükümet ve özel sektör arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi ve koordine edilmesi için çalıştığı kaydedildi.
Şukri, konuşmasında “Gelişmekte olan ülkelerdeki özel sektör, bu ülkelerdeki yeşil ekonomiye yatırım yaparak, teknolojik çözümler sunarak, çevre dostu modellerin uygulanması için özel bir sorumluluk taşıyor” dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es- Sisi’nin temsilcisi olan Şukri, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un daveti üzerine bir yemeğe katıldı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamalara göre Bakan Şukri, yemekte Mısır’ın, başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde ekonomik kalkınma çabalarını olumsuz etkileyen enerji fiyatlarındaki artış ile mücadele çabalarını ele aldı.
Şukri, yemekte şu konuşmada bulundu:
“Mevcut uluslararası durum ışığında Mısır, Akdeniz’in doğusundaki ülkelerin doğal gaz üretimi, sıvılaştırılmış doğal gaz çalışmaları ve ihracatında, bölgesel bir enerji merkezi olmak için çalışmalara devam ediyor. Afrika ve Avrupa ülkeleri arasındaki elektrik çalışmalarına ek olarak yenilenebilir ve temiz enerji alanlarında yatırımları teşvik ediyor.”  
Mısır Dışişleri Bakanı, gıda ithalatçısı olan bir ülke olarak Mısır ekonomisine zarar veren küresel gıda krizi konusunda açıklama yaptı. Bakan Şukri, ithalatçı ülkelerin gıda ihracatını kolaylaştırılması gerektiğini belirterek krizle mücadele konusunda gıda fazlası olan ülkelere ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Gelecekte benzer bir krize hazırlanmak için tarım alanında bilimsel araştırmaların yapılmasına teşvik edilmesinin, ilgili alanlarda taraflar arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinin yanı sıra gelişmekte olan ülkelerin gıda üretimlerinin arttırılmasının ve sürdürülebilir tarım faaliyetlerine yatırım yapılmasının gerekliliği vurgulandı.
Şukri, New York ziyaretinde, Afrika Devlet ve Hükümet Başkanları İklim Değişikliği Komitesi toplantısına katıldı. Bakanlık Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd, toplantıda COP27’nin Afrika kıtasında düzenlenmesi nedeniyle iklim değişikliği ile mücadelede verilen kararların uygulanması, Afrika kıtasındaki sorunlar ile mücadele edilmesi için tarafların birlikte çalışması gerektiğinin ele alındığını belirtti. COP27’nin Afrika’da gelişmekte olan ülkeler için uygun bir finansman sağlayacağı ve COP27’de özel sektör ve sivil toplum da dahil olmak üzere uluslararası tarafların katılımının sağlanacağı bir yaklaşımın benimseneceği kaydedildi.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.