Avrupa Birliği’nden Rusya'ya yeni yaptırım paketi

Avrupa Birliği’nden Rusya'ya yeni yaptırım paketi
TT

Avrupa Birliği’nden Rusya'ya yeni yaptırım paketi

Avrupa Birliği’nden Rusya'ya yeni yaptırım paketi

Avrupa Birliği (AB), Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in nükleer silaha başvurma tehditlerine Moskova'ya uygulanan yaptırımların çıtasını yükselterek karşılık verdi. Yeni yaptırım paketini açıklayan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB'nin Ukrayna'ya askeri destek sağlamaya devam edeceğini ifade etti. Ancak söz konusu desteğin türü veya miktarı hakkında herhangi bir ayrıntı vermedi.
Borrell, “Ortaklarımızla koordineli bir şekilde, mümkün olan en kısa sürede Rusya'ya karşı kısıtlayıcı ek yaptırımlar uygulamaya karar verdik. Rusya, kısmi seferberlik ilan ederek, şuan işgal altındaki Ukrayna topraklarında yasadışı referandum düzenlenmesini destekleyerek, aynı zamanda yine kitle imha silahları kullanma tehdidinde bulunarak çatışma yolunu seçti. Nükleer silahlara yönelik işaretler; Ukrayna'nın yanında durma yönündeki kararlılığımızı ve birliğimizi, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini ne olursa olsun savunma yeteneğine kapsamlı desteğimizi sarsmayacaktır” dedi.
AB dışişleri bakanları, dün New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) oturum aralarında olağanüstü bir toplantı düzenlemiş, bilhassa askeri olmayan teknolojik ekipmanların Rusya'ya ihracına yönelik bir dizi adım atmaya karar vermişti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya Devlet Başkanı'nın ilan ettiği seferberlik kararının ve nükleer silah kullanma tehdidinin ‘Rusya’nın zayıflığını yansıttığını ve savaşı kaybettiğini gösterdiğini’ vurguladı.
Avrupa Komisyonu’ndan Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Rusya ile ilgili son zamanlardaki gerilimin üye ülkeleri Moskova’ya sert bir karşılık verme talebinde bulunmaya ittiğini söyledi. Yeni yaptırımlar ve Ukrayna'ya askeri yardım paketinin önümüzdeki ayın başlarında yapılacak olan görüşmenin gündeminde olacağını belirtti. Moskova'nın gaz savaşındaki yükselişinin, bu neticede enerji fiyatlarındaki keskin artışın bu yeni yaptırım paketinin kabulüne engel teşkil edebileceğini söyleyen söz konusu kaynaklar, Putin ile yakınlığı ile bilinen Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Rusya'nın çıkarlarından çok Avrupa çıkarlarına zarar verdiğini öne sürdüğü yaptırımları reddeden tutumunu yinelediğine dikkati çekti.
Avrupa Komisyonu, Moskova'ya yönelik yaptırımların amacına ulaşamadığı, AB ülkelerindeki tüketicilere yansıdığı konusunda yanlış iddiaların servis edilmesi hususunda uyarıda bulunmuştu. Böylece kamuoyu ve siyasi güç çevrelerinde komisyon karşıtı protesto çemberi genişlemişti.
Rusya'ya karşı son Avrupa yaptırım paketinin onaylanması en az dört hafta sürmüştü. Rus endüstrisi için birçok temel ekipman, enerji ve uzay sektörleri ekipmanı ve teknolojisini kapsayan yaptırımlar; Rusya'dan kömür, çelik, odun ve çimento ithalatının durdurulması, tüm Rus havayollarının AB ülkelerinin hava sahasına girmesinin yasaklanmasını öngörüyordu.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.