UNICEF, Akdeniz’de hayatını kaybeden çocuk sayısı artıyor

Libya’daki güvenlik yetkilileri, onlarca depoya baskın düzenledi

Libya’nın doğusunda yer alan Tobruk’ta yetkililer, bir depoda Mısır ve Suriyeli göçmenlerin saklandığını açıkladı (Tobruk Emniyet Müdürlüğü)
Libya’nın doğusunda yer alan Tobruk’ta yetkililer, bir depoda Mısır ve Suriyeli göçmenlerin saklandığını açıkladı (Tobruk Emniyet Müdürlüğü)
TT

UNICEF, Akdeniz’de hayatını kaybeden çocuk sayısı artıyor

Libya’nın doğusunda yer alan Tobruk’ta yetkililer, bir depoda Mısır ve Suriyeli göçmenlerin saklandığını açıkladı (Tobruk Emniyet Müdürlüğü)
Libya’nın doğusunda yer alan Tobruk’ta yetkililer, bir depoda Mısır ve Suriyeli göçmenlerin saklandığını açıkladı (Tobruk Emniyet Müdürlüğü)

Yaklaşık 5 yıl önce Afrika’nın kuzeyinden İtalya’ya yapılan göç hareketlerinde Akdeniz’de yaklaşık 200 çocuk hayatını kaybetmişti. O tarihten bu yana insan ticareti yapan kişiler, ‘Avrupa Cenneti’ne ulaşmak isteyen insanları bilinmeyene terk ediyor.
Libya’daki güvenlik yetkilileri, son birkaç yıl içerisinde çeteler tarafından istismar edilen, para karşılığında ölüme terk edilen, içlerinde çocukların da bulunduğu göçmen gruplarında gözle görülür bir artış olduğu konusunda uyarıda bulundu.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) istatistikleri, Akdeniz’de boğularak hayatını kaybeden çocuk sayısının arttığını gösteriyor. Beş yıl önce 200 çocuk Akdeniz’de hayatını kaybederken bu sayı gittikçe artıyor.
Libya’nın doğusunda bulunan Tobruk’taki Emniyet Müdürlüğü, Mısır ve Suriye uyruklu çocukların Avrupa’ya kaçırılmasından önce kurtarılmasını sağladı.
Emniyet Müdürlüğü, onlarca göçmenin bulunduğu bir çiftliğin olduğuna dair istihbarat almasının ardından söz konusu çiftliğe baskın düzenledi. Çiftliğin aslında Sakifa mahallesinde bulunan bir depo olduğu, depoda 32 göçmenin olduğu ortaya çıktı. Göçmenlerin arasında Mısır ve Suriye uyruklu çocuklar, kendilerini tekne ile Avrupa kıyılarına götürecek çeteleri bekliyor.
Libya yetkililerine göre göçmen kaçakçılığı, göçmenlerin çöl üzerinden Libya’ya varması ve kaçakçıların gizli sığınaklarına ulaşması büyük tehlikeler taşıyor. Güvenlik müdürü, bazı göçmenlerin kötü muameleye maruz kaldığı için yaralandığını, sorumlu kişilerin adalete teslim edilmesi için yetkililerin harekete geçtiğini açıkladı.
Libya’nın el-Hums kentindeki turist polisi, yasadışı göç niyetliyle tarihi Leptis Magna harabelerine hareket eden 13 göçmeni takip etti. İçişleri Bakanlığı, göçmen kişiler hakkında yasal tedbirlerin alındığını ve göçmenlerin yetkili makamlara sevk edildiğini açıkladı.
Libya, zaman zaman düzensiz göçmenlere karşı kurtarma operasyonları yürütüyor. Uluslararası Göç Örgütü (IOM), göçmenlerin ülkelerine geri dönmesi veya üçüncü bir ülkeye yerleştirilmesi için Libyalı yetkililer ile çalışıyor.
IOM’a göre Libya Sahil Güvenlik Teşkilatı, 11- 17 Eylül tarihleri arasında bin 62 göçmeni Libya sahillerine geri gönderdi.
Libya’daki göç yolları oldukça fazla. Bu durum, göçmenleri kaçırmak ve para karşılığı satmak isteyen insan kaçakçıları, ülkenin birçok bölgesinde faaliyet göstermesine izin veriyor. Kaçakçılar, göçmenleri tekneler ile Avrupa kıyılarına götürmek için Libya kıyılarını tercih ediyor.
Göçmen akını karşısında Tobruk, başta gençler olmak üzere birçok Mısır ve Suriyeli göçmenin tercih ettiği bir yer oldu. Polislerin, insan kaçakçılarının gizli depolarında çektiği videolarda yüzlerce göçmenin depoda olduğu kaydedildi. Videolarda bazı göçmenlerin oldukça yorgun olduğu görülüyor.
Tobruk Emniyet Müdürlüğü, güvenlik güçlerinin el Zahur bölgesinde Mısır ve Suriyeli göçmenlerin bulunduğu bir depoya baskın düzenlediğini açıkladı. Baskın sırasında çocuklar da dahil olmak üzere Libya topraklarına yasadışı yollardan giren 60 göçmen, Avrupa’ya götürülmeden önce göz altına alındı.
Mısır’ın Asyut ve Fayyum bölgesinden 5’i çocuk 17 Mısırlının Libya üzerinden Avrupa’ya göç etmeye çalışırken hayatını kaybetti. Mısır, göç ile mücadele etmek için bir plan geliştirdiğini açıkladı.
Mısır Düzensiz Göç ve İnsan Ticareti ile Mücadele ve Önleme Ulusal Koordinasyon Komitesi ve UNICEF arasında yasadışı göç konusunda bir mutabakat zaptı imzalandı.
Komite Başkanı Naile Ceber, 11 Eylül’de kabul edilen mutabakat zaptının yasadışı göç olgusu karşısında başta refakatçisi olmayan çocuklar olmak üzere Mısırlı çocukların korunmasının amaçlandığını açıkladı.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera vilayeti kırsalında yer alan Yermuk Havzası'ndaki çeşitli noktaları işgal etti.

Suriye devlet televizyonu, ‘İsrail güçlerine ait altı aracın Dera'nın batısındaki Yermuk Havzası'nda bulunan Saysun köyüne girdiğini’ duyurdu.

Ahrar Horan Topluluğu internet sitesi, ‘üç araçtan oluşan bir İsrail kuvvetinin Yermuk Havzası'ndaki Ayn Zikr köyünün eteklerinde bulunan devrik rejim güçlerinin 112. Tugayı’na ait eski bir askeri alana girdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, İsrail güçlerinin söz konusu bölgeye girmesi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından gerçekleşen ikinci ihlal. Zira daha önce de askeri bölgeye girmişler ve içinde sabotaj ve buldozer operasyonları gerçekleştirmişlerdi.

Suriye devlet televizyonunun haberine göre İsrail güçleri, 2 Temmuz'da Kuneytra'nın güneyindeki Mezraa el-Basali'de gözaltına aldıkları üç Suriye vatandaşını birkaç saat sonra serbest bıraktı.

İsrail ordu güçleri çarşamba günü güney Kuneytra kırsalındaki bir çiftliğe saldırı düzenleyerek üç vatandaşı gözaltına aldı; Tel Aviv bu kişilerin İran'la bağlantılı olduğunu iddia etti.

28 Haziran'da bir İsrail ordu gücü güney Kuneytra kırsalındaki Ruveyhine köyünü işgal ederek evlerde arama yaptı ve evlerin içini tahrip etti.

Dera 24 televizyon kanalı, iki tank ve iki araçtan oluşan bir İsrail gücünün köye girdiğini ve bazı evlerde arama yaptığını bildirdi.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları Esed rejiminin devrilmesinden sonra önemli ölçüde arttı. İsrail ordusu Suriye ordusuna ait askeri mevzileri hedef alarak buraları imha etti. İsrail ayrıca, Şam, Kuneytra ve Dera kırsalında kara saldırılarıyla eş zamanlı olarak tampon bölgeyi kontrol altına aldı, ardından sınır bölgelerinde operasyonlar düzenlemeye başladı.