Suriye açıklarında göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu çok sayıda kişi öldü

Lübnanlılar, Lübnan-Suriye sınırındaki Arida noktasında denize bakıyor (AFP)
Lübnanlılar, Lübnan-Suriye sınırındaki Arida noktasında denize bakıyor (AFP)
TT

Suriye açıklarında göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu çok sayıda kişi öldü

Lübnanlılar, Lübnan-Suriye sınırındaki Arida noktasında denize bakıyor (AFP)
Lübnanlılar, Lübnan-Suriye sınırındaki Arida noktasında denize bakıyor (AFP)

Lübnan'dan Avrupa'ya ulaşmak isteyen düzensiz göçmenleri taşıyan bir teknenin dün Suriye açıklarında batması sonucu 75 kişi yaşamını yitirdi.
Lübnan Ulaştırma Bakanı Ali Hamiye, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün Suriye'nin Tartus kenti açıklarında meydana gelen tekne faciasına ilişkin bilgi verdi.
Dünden bu yana devam eden arama kurtarma çalışmaları neticesinde şu ana kadar 75 kişinin cenazesine ulaşıldığını belirten Hamiye, 20 kişinin ise kurtarıldığını aktardı.
Bakan, kurtarılanların 12'sinin Suriyeli, 5'inin Lübnanlı, 3'ünün de Filistinli olduğunu söyledi.

Lübnan'ın kuzeyindeki Trablus'ta batan teknenin kurbanlarından birinin cenazesi (AFP)
Arama kurtarma çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Hamiye, kayıp sayısına ilişkin bilgi vermedi.
Öte yandan, Lübnan Cumhurbaşkanlığı Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Mişel Avn, yetkili kurumlara, hayatını kaybedenlerin ve kurtulanların ailelerine her türlü kolaylığın sağlanması talimatı verdi.
Başbakan Necib Mikati ise Ulaştırma Bakanı Hamiye'den, tekne faciasında hayatını kaybeden Lübnanlılarla ilgili Suriye makamlarıyla irtibata geçilmesini istedi.
Lübnan medyasında yer alan haberlerde, dün, ülkenin kuzeyindeki Trablusşam kentinden yola çıkan bir göçmen teknesinin battığı belirtilmişti. Söz konusu teknede, Lübnanlıların yanı sıra Suriyeli ve Filistinlilerin de bulunduğu ifade edilmişti.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”