Ukrayna savaşının yükü, Rusya'nın Kafkaslar ve Orta Asya'daki etkisini zayıflatıyor mu?

Kırgız güçleri ile Tacik güçleri arasındaki son çatışmalardan sonra bir Kırgız köyünde yıkım (EPA)
Kırgız güçleri ile Tacik güçleri arasındaki son çatışmalardan sonra bir Kırgız köyünde yıkım (EPA)
TT

Ukrayna savaşının yükü, Rusya'nın Kafkaslar ve Orta Asya'daki etkisini zayıflatıyor mu?

Kırgız güçleri ile Tacik güçleri arasındaki son çatışmalardan sonra bir Kırgız köyünde yıkım (EPA)
Kırgız güçleri ile Tacik güçleri arasındaki son çatışmalardan sonra bir Kırgız köyünde yıkım (EPA)

Rusya'nın Ukrayna'da karşı karşıya kaldığı askeri zorluklar nedeniyle etkisinin zayıflamaya başladığı Kafkaslar ve Orta Asya'da son dönemde tansiyon yükseldi.
İsminin açıklanmamasını isteyen Avrupalı ​​bir diplomatik kaynak, “Rusya'nın tüm bölgesi parçalanıyor ve kontrol edemediği açık görünüyor” dedi.
CEPA Amerikan Araştırmaları Merkezi'nde araştırmacı olan Ben Dubow, “Sınır bölgelerinde Rus etkisi zayıflıyor” ifadelerini kullandı.
Moskova'nın, Hazar Denizi'nin her iki yakasında, doğuda Çin ile batıda Türkiye arasında, aynı zamanda Rusya'nın güneyindeki önemli oyuncuların bulunduğu bölgelerdeki çıkarları çok yüksek.
Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Özbekistan’ın Semerkant kentindeki son zirvesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna'daki savaşla ilgili endişelerini veya şüphelerini dile getirirken, kendisini Çin ve Hindistan'ın baskısı altında buldu. Orta Asya'daki bazı ülkeler ise Ukrayna'yı destekleyen gösterilere izin verdi.
SETA Güvenlik Araştırmacısı Dr. Murat Aslan ise, savaştan önce bu bölgelerde ‘Rusya'nın yenilemeyeceği fikrinin çok iyi yerleştiğini’ söylüyor. Aslan, “Rusya kaybederse, her şey değişecek. Rus etkisinin kademeli olarak azalmasını öngören küçük çaplı çatışmalar bekleniyor. Askeri olarak kazanırsa, kendi bakış açısını dayatmaya muktedir olduğunu göstermek için büyük bir moral desteğinden faydalanacak” değerlendirmesinde bulundu.
Son haftalarda eski Sovyet cumhuriyetlerinde, birincisi Ermenistan ve Azerbaycan, ikincisi Kırgızistan ve Tacikistan arasında olmak üzere iki çözülmemiş çatışma patlak verdi ve bu çatışmalar yüzlerce ölümle sonuçlandı.
Fransa Versailles Üniversitesi'nde Orta Asya uzmanı olan coğrafyacı Isabella Damiani, Tacikistan ile Kırgızistan arasındaki sınırların neredeyse yarısının henüz çizilmediğini ve temel sorunun bu olduğunu belirtiyor.

Ermenistan'ın Sotek kasabasında Azerbaycan topçularının ateş açması sonucu meydana gelen yıkım (AFP)
Fransız Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde (IFRI ) Rusya ve Orta Asya uzmanı olan Michael Levystone, “Bu iki ülke arasındaki gerilimin Rusya'nın Ukrayna'daki durumuyla ille de ilgisi yok. Ancak Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki durumla daha net bir bağlantı var” diyerek, Ermenistan'da Moskova'nın kurduğu bölgesel güvenlik organı  Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'ne (CSTO) yönelik protestoları izlemek gerektiğini söyledi.
Ermenistan'da bir kısmı yetkililer arasında olmak üzere, Moskova'nın elinde bir araç olan ve Kırgızistan ile Tacikistan da dahil olmak üzere Orta Asya ülkelerinin de katıldığı CSTO'nün etkisizliğini kınayan sesler yükseliyor.
CSTO, NATO’ya benzer şekilde saldırganlığa maruz kalan bir üye devletin diğer üyelerin desteğini almasını sağlıyor.
Moldovalı araştırmacı Denis Senusa bir tweetinde, “Örgütün Azerbaycan saldırılarına zayıf tepkisi, buradan ayrılmak isteyen Ermeniler arasındaki protestoları körüklüyor” görüşünü dile getirdi.
Bu bağlamda bölgede ŞİÖ’yü yöneten ve ‘yeni ipek yollarını’ teşvik eden Çin'e benzer şekilde Türkiye, yüzyıllardır bu alanlarda Rusya ile rekabet ediyor.
Levystone, Ankara'nın gelecek dönemde Türk Dili Konuşan Ülkeler Teşkilatı olarak adlandırılan ve giderek Orta Asya'daki tüm Türkçe konuşan ülkeleri ve Azerbaycan'ı da içine alacak şekilde genişleyen Türk Konseyi'ni kurduğuna dikkat çekti. Levystone, “Ukrayna'da savaşın başlamasından bu yana Türkiye, Türkçe konuşmayan Tacikistan da dahil olmak üzere tüm Orta Asya ülkelerinde askeri şirketler kurdu.  Bu aslında Türkçe konuşan ülkeler örgütüne dönüşüp dönüşmeyeceği sorusunu gündeme getiriyor” şeklinde konuştu.
Aslan ise, “Rusya Ukrayna'da başarısız olursa bu örgüt daha aktif hale gelir” görüşünde.



Mezun olduğu liseden Netanyahu'ya tepki: "Adını silin"

Öğrenciler, Netanyahu'nun lise fotoğrafı ve adının onur köşesinden kaldırılmasını istiyor (Jewish Telegraphic Agency/Reuters)
Öğrenciler, Netanyahu'nun lise fotoğrafı ve adının onur köşesinden kaldırılmasını istiyor (Jewish Telegraphic Agency/Reuters)
TT

Mezun olduğu liseden Netanyahu'ya tepki: "Adını silin"

Öğrenciler, Netanyahu'nun lise fotoğrafı ve adının onur köşesinden kaldırılmasını istiyor (Jewish Telegraphic Agency/Reuters)
Öğrenciler, Netanyahu'nun lise fotoğrafı ve adının onur köşesinden kaldırılmasını istiyor (Jewish Telegraphic Agency/Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun adının, ABD'de mezun olduğu lisedeki onur köşesinden kaldırılması isteniyor.

Pensilvanya eyaletindeki Cheltenham Lisesi'nden en az 200 öğrenci, 1967'de mezun olan Netanyahu'nun adının ve fotoğrafının onur köşesinden kaldırılması için imza toplayarak okul yönetimine dilekçe verdi. 

Öğrenciler, talepleri için Netanyahu hakkındaki yolsuzluk soruşturmalarını ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) çıkardığı yakalama kararını gerekçe gösterdi.

UCM, "Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan ötürü" Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki kararını 21 Kasım 2024'te duyurmuştu.

New York Times'ın (NYT) aktardığına göre imzacı iki öğrencinin, lisenin mezunlar derneğine gönderdiği e-postada şu ifadelere yer veriliyor: 

Öğrenciler her gün onur köşesinde bu mezunları gördüğünde, onların örnek alınması gereken kişiler olduğunu anlıyor ve bir gün onlar gibi olmak için çaba gösteriyor. Bu nedenle, onun adının bu köşede yer almasının doğru olmadığını düşünüyoruz.

Okuldaki öğrencilerin yaklaşık yüzde 15'i dilekçeyi imzaladı. New York Times'ın aktardığına göre okul yönetimi dün toplantı düzenledi ancak henüz bir karar verilmedi. 

İsrail başbakanının ailesi, 1956-1958 ve 1963-1967'de Pensilvanya'daki Cheltenham bölgesinde yaşamıştı. Benjamin Netanyahu 1967'de, abisi Yonathan Netanyahu da 1964'te Cheltenham Lisesi'nden mezun olmuştu. İki kardeş de mezuniyetin ardından İsrail'e dönerek orduya katılmıştı.

İsrail Başbakanlık Ofisi'nden NYT'ye gönderilen açıklamada, "Başbakan Netanyahu, Cheltenham Lisesi'nde aldığı mükemmel eğitimi çok takdir ediyordu" dendi ancak dilekçeye dair bir şey söylenmedi. 

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Times