Putin, Rusya'nın nükleer cephaneliğini kullanabilir mi?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

Putin, Rusya'nın nükleer cephaneliğini kullanabilir mi?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Rus ordusunun Ukrayna'da aldığı darbelerle birlikte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 1945'ten bu yana ilk kez nükleer bir çatışma endişesini artırarak, mevcut ‘tüm araçları’ kullanma tehdidinde bulundu.
ABD Başkanı Joe Biden, riskleri ve tepkileri değerlendirmek için sivil ve askeri uzmanlardan oluşan bir ekip kurarak, Rusya'yı nükleer savaşın ‘kazanılamayacağı’ konusunda uyardı. Oslo Nükleer Projesi’nden Dr. James Cameron, ‘Putin'in Rusya'nın ABD'yi vurabilecek ve korkunç bir nükleer savaşı tetikleyebilecek stratejik nükleer cephaneliğini kullanmasının pek olası olmadığını’ düşünüyor.
Ancak Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) tahminlerine göre yaklaşık 4 bin 500 nükleer savaş başlığı stoğuyla dünyanın bir numaralı nükleer gücü olan Rusya, Hiroşima’ya atılan bombadan daha az güçlü ‘taktik’ nükleer silahlara sahip.
Washington Post gazetesinde yazan bir uzmana göre, Rusya, dünyayı korkutmak, Ukrayna'yı teslim olmaya çağırmak veya hatta Batılıları Ukrayna'yı teslim olmaya ikna etmek amacıyla, Ukrayna'nın seyrek nüfuslu bir bölgesini veya bir Ukrayna askeri tesisini hedef alabilir.
Putin, Rusya'nın toprak bütünlüğünün tehdit edilmesi durumunda nükleer silahlara başvurabileceğini vurguladı. Ancak buna Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım mı yoksa işgalden bu yana Rus ordusunun kısmen kontrol ettiği ve Rusya'ya dahil etmek için referandumların düzenlendiği dört Ukrayna bölgesini mi kapsadığını söylemedi.
Eski bir ABD Donanması nükleer stratejisti olan Mark Cancian, bu belirsizliğin, meselenin Donbas ve Kırım'ı içermediği anlamına geldiğine inanıyor. AFP’nin haberine göre hali hazırda Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nde (CSIS) uzman olan Cancian, “İnsanlar gerçekten tehdit altında olup olmadıklarından emin değillerse, böyle bir belirsizlikle tehdit etmenin anlamı yok” ifadelerini kullandı.
ABD hükümeti, böyle bir saldırı için hazırlık yapılmasını gerektirecek herhangi bir nükleer silah hareketi gözlemlemedi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Patrick Ryder önceki gün yaptığı açıklamada, pozisyonlarını değiştirebilecek hiçbir şey görmediklerini söyledi.
Washington Post'a göre, ABD yönetimi geçtiğimiz aylarda Rus yetkililere, Moskova’yı nükleer silah kullanmaktan caydırmak için birkaç özel mesaj gönderdi.



Arap dünyasından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararına tepki

Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
TT

Arap dünyasından İsrail'in Somaliland'ı tanıma kararına tepki

Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)
Cuma günü Somaliland'ın başkenti Hargeisa'da İsrail'in Somaliland’ı tanıma kararını kutlayanlar (AFP)

Somali, İsrail'in Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıma kararına karşı Arap ve İslam dünyasının desteğine güveniyor. Arap Birliği (AL), Somali’nin bu konudaki talebine dün acil bir delegeler toplantısı düzenleyerek yanıt verdi.

Somali'nin Kahire Büyükelçisi ve AL Daimi Temsilcisi Ali Abdi Avari, Şarku’l Avsat gazetesine verdiği demeçte, ülkesinin Tel Aviv'in açıklamasını reddetmek ve Somali'nin egemenliğini savunmak için Arap ve İslam düzeyinde harekete geçtiğini doğruladı. Bu adımlar arasında AL tarafından acil bir toplantı düzenlenmesi talebinin de olduğunu söyleyen Avari, ülkesinin diplomatik çabaları çerçevesinde yakında bir AL-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesi toplantısı yapılması çağrısında bulunduğunu belirtti.

İsrail'in ayrılıkçı Somaliland bölgesini tanıma kararı, Filistin Yönetimi, Hamas ve Mogadişu’nun, bu kararla Somaliland’ın İsrail'in yaklaşık iki yıl önce Gazze Şeridi’ndeki savaşın başlamasından bu yana sürdürdüğü Filistinlileri yerinden etme planı çerçevesinde Filistinliler için yeni bir sürgün yeri haline gelebileceği uyarısında bulunmalarına yol açtı.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, İsrail'in bu hamlesinin yerinden edilme meselesini yeniden gündeme getireceğinden ve Tel Aviv'in, yeniden inşa ve istikrar için somut planlar bulunmamasına rağmen, Batı Şeria ve Gazze'ye baskı uygulayarak bunu yapmaya zorlayacağından endişe duyduklarını ifade ettiler.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in bu adımı karşısında alaycı bir tavırla dikkati çeken bir tutum sergiledi. Somaliland'ın bağımsızlığını tanımayacağını açıklayan Trump, “Somaliland'ın ne olduğunu gerçekten bilen var mı?” diye sordu.


Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor

Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor
TT

Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor

Humus cami saldırısının kurbanları için yas tutarken DEAŞ yeniden tehdit ediyor

Humus şehrinde, Cuma namazı sırasında Vadi ez-Zeheb mahallesindeki İmam Ali bin Ebu Talib Camii'ne düzenlenen bombalı saldırının kurbanları için cenaze töreni düzenlendi. Çok sayıda insan ve yetkilinin katıldığı tören, sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. DEAŞ'a bağlı aşırılıkçı grup "Saraya Ensar el-Sünne", bombalı saldırının sorumluluğunu yeniden teyit ederek, gelecekte benzer saldırılar düzenleme sözü verdi. Saldırıda 8 kişi hayatını kaybetti, 18 kişi yaralandı. Olay, Arap ve uluslararası alanda kınandı ve ülkedeki azınlıklar arasında artan korkulara yol açtı.

Güvenlik gelişmelerine paralel olarak, Suriye yetkilileri, Suriye-Lübnan sınırında yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken aralarında eski rejimin subaylarının da bulunduğu 12 kişinin yakalandığını duyurdu.

İlgili bir siyasi bağlamda, dün, Halep'te gerilimlerin tırmandığı bir dönemde, "Suriye Demokratik Güçleri" lideri Mazlum Abdi'nin, güçlerinin Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin anlaşmanın pratik uygulaması hakkında görüşmek üzere önümüzdeki günlerde Şam'ı ziyaret edebileceğine dair çelişkili haberler ortaya çıktı.


İnsani yardım misyonu ilk kez El Faşir'e girdi

El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)
El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)
TT

İnsani yardım misyonu ilk kez El Faşir'e girdi

El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)
El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)

Birleşmiş Milletler insani yardım misyonu, Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) bir yıldan uzun süren kuşatmanın ardından kontrolü ele geçirdiği ve geride felaket boyutunda bir insani durum bıraktığı Kuzey Darfur eyaletinin başkenti El Faşir'e ilk kez girdi.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), El Faşir'e bir değerlendirme heyetinin ulaştığını ve bu adımı şehre insani yardım ulaştırılmasında "sınırlı bir atılımın göstergesi" olarak değerlendirdiğini açıkladı. Heyet, Dünya Gıda Programı'ndan bir delegasyon ve Dünya Sağlık Örgütü'nden bir ekibi de içeriyor.

ABD Başkanı'nın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos ise El Faşir'e değerlendirme heyetinin gelişini memnuniyetle karşıladı ve "X" platformunda attığı bir tweet'te bu gelişin Amerika Birleşik Devletleri'nin kolaylaştırdığı bir yolla gerçekleştiğini belirtti.