Tansiyonu düşürmek için yeni yöntem

Dirençli solunum eğitimi, tansiyonu düşürmeye yardımcı oluyor

Kahire/ Hazım Bedir
Kahire/ Hazım Bedir
TT

Tansiyonu düşürmek için yeni yöntem

Kahire/ Hazım Bedir
Kahire/ Hazım Bedir

Colorado ve Arizona üniversitelerinden bir araştırma ekibi, ‘dirençli nefes alma eğitiminin, bazı ilaçlar ve egzersizler gibi kan basıncını düşürebileceğini’ ortaya koydu. Çalışma, Uygulamalı Fizyoloji Dergisi'nde cuma günü yayımlandı.
‘Kronik hipertansiyon’ olarak da bilinen yüksek tansiyon, görme kaybından felç ve kalp krizine kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilen ciddi bir hastalık olarak biliniyor.
Söz konusu hastalıktan muzdarip olanlara genellikle diyetlerini ayarlamaları ve daha fazla egzersiz yapmaları tavsiye ediliyor. Sorun çözülmezse ilaç ile tedavi yoluna gidiliyor.
Yeni araştırmada kan basıncı seviyelerini düşürmek için ‘direnç ve nefes eğitimi’ tedavi yöntemi incelendi.
Bu yöntem öncelikle kronik obstrüktif akciğer hastalığını, kalp yetmezliğini ve zayıf solunum kaslarını tedavi etmek için kullanılıyor. Zirai ileri yaş veya herhangi bir fiziksel aktivite içermeyen bir yaşam tarzı solunum kaslarının zayıflamasına neden olabiliyor.
Direnç ve nefes eğitiminde hastayı solunum kaslarını kullanarak oksijen alıp vermeye zorlayan ‘POWERbreathe’ adlı cihaz ağza yerleştiriliyor.
Araştırmacılar, ‘birkaç yıldır sporculara ve şarkıcılara yardım etmek için kullanılan bu cihazın, ek olarak kan basıncını düşürme işlevini yerine getirdiğini’ ortaya koydular.
Çalışmada, sağlıklı kişilerden oluşan gönüllü grubu, altı hafta boyunca bu cihazla her gün birkaç dakika eğitim aldı. Her seansta cihaz ağızdayken 30 kez nefes alınıp verildi. Ardından her gönüllünün kan basıncı bu işlemden önce ve sonra ölçüldü.
Araştırmacılar, sistolik kan basıncının sürekli olarak ortalama 9 mmHg azaldığını gördüler. Bu şekilde kan basıncı okumalarında ideal sayı olan 120/80’e ulaşmaya çalıştılar.
Araştırmacılar, bu işlem sonucunda yürüme, bisiklete binme veya koşma gibi egzersizlere başlayan birçok hastadakine benzer değişiklikler kaydettiler. Yaptıkları açıklamada ‘bu tür bir eğitimin, kan basıncını düşürmek için egzersiz yapamayan her yaştan hasta tarafından kullanılabileceğini’ belirttiler.



Kanseri belirtiler çıkmadan çok önce tespit edebilen kan testi geliştirildi

Fotoğrafta kan bağışı sırasında kullanılan kan toplama tüpleri görülüyor (AFP)
Fotoğrafta kan bağışı sırasında kullanılan kan toplama tüpleri görülüyor (AFP)
TT

Kanseri belirtiler çıkmadan çok önce tespit edebilen kan testi geliştirildi

Fotoğrafta kan bağışı sırasında kullanılan kan toplama tüpleri görülüyor (AFP)
Fotoğrafta kan bağışı sırasında kullanılan kan toplama tüpleri görülüyor (AFP)

Bilim insanlarının geliştirdiği "yüksek hassasiyete sahip" bir kan testi, ilk semptomlar ortaya çıkmadan birkaç yıl önce kanserli tümörlerin belirtilerini tespit edebiliyor. Bu gelişme, hastaların tedavilerden daha iyi sonuç almasını sağlayabilir.

ABD'deki Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar tümörlerin saldığı genetik materyalin, hastalara ilk teşhis konmadan çok önce kan dolaşımında saptanabildiğini keşfetti.

Cancer Discovery adlı hakemli dergide yayımlanan araştırma, kanserin neden olduğu bu genetik mutasyonların bazı hastaların kanında üç yıldan uzun süre önce tespit edilebildiğini ortaya koydu.

Çalışmanın ortak yazarı Yuxuan Wang "Üç yıl önce tespit etmek, müdahaleye zaman tanır. Tümörler çok daha az ilerlemiş ve tedavi edilme olasılığı daha yüksek olur" diyor.

Bilim insanları araştırmada, kalp krizi, felç, kalp yetmezliği ve diğer kardiyovasküler hastalıkların risk faktörlerini araştırmak için ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tarafından finanse edilen büyük bir çalışmanın katılımcılarından toplanan kan plazması örneklerini inceledi.

Araştırmacılar son derece isabetli ve hassas genom dizileme teknikleri geliştirerek önceki çalışmanın 52 katılımcısından alınan kan örneklerini analiz etti.

26 katılımcıya örneklerin alınmasından sonraki 6 ay içinde kanser teşhisi kondu ve teşhis konmayan 26 kişi, karşılaştırma amacıyla kontrol grubu görevi gördü.

52 katılımcıdan 8'i, kan örnekleri alındığı sırada yapılan çoklu kanser erken tanı (MCED) laboratuvar testinde pozitif sonuç aldı.

MCED testi, DNA ve proteinler de dahil, kanda kanserin imzası olan molekülleri analiz ederek tek bir kan örneğinden birden fazla kanseri erken aşamada bulmak için tasarlandı.

8 kişinin tamamına, kan örneklerinin alınmasından sonraki 4 ay içinde kanser teşhisi kondu.

Bu 8 katılımcının 6'sından, kanser teşhisinden yaklaşık 3 ila 3,5 yıl önce fazladan kan örnekleri alınmıştı.

Bu vakaların 4'ünün önceki kan örneklerinde, tümör büyümesiyle bağlantılı mutasyonlar saptandı.

Araştırmacılar bulguların, "kanserlerin çok erken teşhisinde MCED testlerinin umut vaat ettiğinin" işareti olduğunu belirtiyor.

Bu, daha standartlaştırılmış kan testleriyle insanların her yıl veya iki yılda bir taranmasını sağlayarak erken teşhisi artırabilir ve kanserlerin tedaviye dirençli tümörlere dönüşmesini önleyebilir.

Bilim insanları şöyle yazıyor: 

Bu sonuçlar, klinik tanıdan üç yıldan daha önce dolaşımda olan tümör DNA'sını saptamanın mümkün olduğunu ve bunu yapmak için gereken hassasiyet seviyesini sağladığını gösteriyor.

Çalışmanın bir başka yazarı Nickolas Papadopoulos, "Kanserleri klinik tanıdan birkaç yıl önce saptamak, tedavinin daha olumlu sonuçlar vermesini sağlayabilir" diyor.

Bilim insanları bu bulguların daha fazla katılımcının yer aldığı büyük ölçekli bir çalışmada doğrulanmasını umuyor.

Independent Türkçe