Almanya: Yüksek enerji fiyatları fırıncıları kara kara düşündürüyor

Almanya'da bir fırıncı (EPA)
Almanya'da bir fırıncı (EPA)
TT

Almanya: Yüksek enerji fiyatları fırıncıları kara kara düşündürüyor

Almanya'da bir fırıncı (EPA)
Almanya'da bir fırıncı (EPA)

Ukrayna'daki Rus savaşıyla bağlantılı olarak artan enerji fiyatları Almanya'da fırıncıları tehdit ediyor. Yüksek enerji fiyatları ile karşı karşıya kalan Alman fırıncı Tobias Exner, modern ve verimli tesisler kurdu, çalışma saatlerini azalttı ve hatta pişirme sıcaklıklarını düşürmeyi denedi, ancak daha sonra bu tedbirlerden vazgeçti. AFP'nin haberine göre Exner, meslekteki varoluşsal kriz karşısında bu tasarruf tedbirlerinin yetersiz olduğunu düşünüyor.
Ekmeğin en temel ihtiyaçlardan biri olarak görüldüğü ülkede, 24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin yol açtığı yüksek enerji ve gıda fiyatlarından en çok etkilenen sektörlerden biri de fırınlar. Exner, "Koşullar değişmezse, er ya da geç Alman fırınlarının büyük bir kısmı çalışmasını durduracak" dedi.
Alman Fırıncılar Birliği Başkanı Friedmann Berg, geleneksel fırınların yüzde 70'inde gaz kullanıldığını, gaz fiyatlarının ise önemli ölçüde arttığını kaydetti.
Avrupa'nın bir numaralı ekonomisi ve büyük ölçüde Rus gazına bağlı olan Berlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Avrupa’ya gaz akışını kesmesi nedeniyle ağır darbe aldı.
Ekmeğin ana bileşenleri olan un ve yağ, Rusya'nın Ukrayna limanlarını abluka altına almasından en çok etkilenen maddeler arasında yer alıyor. Exner'e göre buğday fiyatları kriz öncesine göre iki katına, bir litre yakıtın fiyatı yüzde 82 artarak 3 avronun üzerine çıktı. 220 çalışanı olan 36 fırına sahip Exner, krizle yüzleşmede küçük fırınlara göre nispeten daha donanımlı olsa da zor bir süreçten geçiyor. Enerji fiyatları 2020 yılına göre neredeyse dört katına çıkmış durumda.
Exner, Beelitz'deki ana üretim merkezinde daha az enerji yoğun fırınlar kurarak ve Berlin'deki ve başkenti çevreleyen Brandenburg bölgesindeki diğer birimlerde çalışma saatlerinin azaltarak paradan tasarruf etmeye çalıştı. Ancak artan maliyetleri karşılamak için ekmeğe zam konusunda isteksiz olduğunu, çünkü bu fiyatları vatandaşların ödeyemeyeceklerini söyledi. Berlin'in merkezindeki atmosfer onun haklı olduğunu teyit ediyor.
Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat'a göre, Avrupa Birliği'nde Ağustos ayında ekmek fiyatı ortalama yüzde 18 arttı. Almanya da bu ülkeler arasında. Senadika Başkanına göre birçok fırın kepenk kapatırken, sektör haftalardır hükümetten yardım istiyor. Eylül ayı başlarında, ülkedeki fırınların yaklaşık 800'ü, duruma dikkat çekmek için bir gün boyunca müşterilerine karanlıkta hizmet verdi.
Exner'a göre zorluk, taze ekmeği savunmanın ötesine geçiyor. Fırınlar, gıda mağazaları, sosyal merkezler ve posta merkezlerinin görevlerini yerine getiren " kasabalardaki genellikle en önemli kurumlardır."
Şansölye Olaf Scholz başkanlığındaki merkez sol hükümet, ekonomiyi ve satın alma gücünü desteklemek için yaklaşık 100 milyar avroluk önlemler açıklarken, küçük ve orta ölçekli şirketler bu desteği yetersiz buluyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre kuzeydoğu Almanya'nın Lubmin kentinde Pazar günü Kuzey Akım 2 (Nord Stream 2) doğal gaz hattının uygun fiyatlı enerji sağlamak amacıyla açılması için yaklaşık 3 bin kişi gösteri yaptı.
Kuzey Akım 2 doğal gaz hattının Rusya'dan Baltık Denizi üzerinden Alman Mecklenburg-Vorpommern eyaletine (Lubmin'in bulunduğu) geçmesi dikkat çekici. Hat inşa edildi, ancak Alman hükümeti Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından sonra çalışmasını engelledi.
Rusya, Kuzey Akım 1 doğal gaz hattı üzerinden Almanya'ya gaz akışını “teknik nedenlerle” durdurdu, ancak Alman hükümeti bunu bahane olarak görüyor.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.