İngiliz The Guardian gazetesi: Okullar, yardım taleplerini karşılamakta zorlanıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İngiliz The Guardian gazetesi: Okullar, yardım taleplerini karşılamakta zorlanıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İngiliz The Guardian gazetesi, okul müdürleri ve gıda yardım kuruluşlarının, çocuklarına yiyecek almaya gücü yetmeyen ailelerin artan talepleriyle başa çıkmakta zorlandıklarını yazdı.
The Guardian’ın haberinde, okul mutfakları için şefleri eğiten yardım kuruluşu "Chefs in Schools"un gelecek ay yayımlanacak anketinde, "Okul müdürleri, hükümetin artan krizle başa çıkmak için okulları kendi haline bıraktığını söylüyor" mesajına vurgu yapacağı bildirildi.
Anketin, İngiltere'deki pek çok okulun, kıştan önce dahi aç çocukların sayısında "yürek burkan" bir artış gördüğünü ortaya koyduğu belirtilen haberde, artan enerji faturalarının daha fazla aileyi ısınma ve gıda satın alma arasında seçim yapmaya zorladığı kaydedildi.
Haberde, "Londra'nın güneydoğusunda yer alan Lewisham'daki bir okulun, yardım kurumuna, ücretsiz okul yemeklerine hak kazanmadıkları ve arkadaşlarının yemekleri olmadığını bilmelerini istemediği için boş bir beslenme çantasından yemek yiyormuş gibi yapan bir çocuktan bahsettiğine" yer verildi.
Haberde ayrıca, Chefs in Schools'un Yönetim Kurulu Başkanı Naomi Duncan'ın şu ifadeleri yer aldı:
"Okulda çok aç oldukları için çocukların silgi yedikleri hakkında bir şeyler duyuyoruz. Çocuklar bir gün önceki öğle yemeğinden bu yana hiçbir şey yemeden geliyorlar. Hükümetin bir şeyler yapması gerekiyor."

"Çaresiz aileleri desteklemek yüzlerce okulu bütçe açığına itebilir"
Haberde, İngiltere'de 4-5 yaşlarındaki çocukların 2. sınıfa kadar okullarında ücretsiz yemek alma hakkına sahip olduğuna işaret edildi.
Öte yandan, haberde "Çocuk Yoksulluğu Eylem Grubu"na göre, yalnızca ebeveynleri yılda 7 bin 400 sterlinden daha az kazanan çocuklar ücretsiz yemek alabiliyorken, yoksulluk seviyesindeki 800 bin çocuğun bundan mahrum olduğuna yer verdi.
Haberde, Ulusal Okul Müdürleri Birliği Başkanı Paul Gosling’in de değerlendirmelerine yer verilerek, "Hükümet, çocuklar sabahları aç ve üşüdüklerinde okulların devreye girip yardım edeceğini biliyor. Ancak, hiçbir ekstra destek olmadan bunun bize bırakılması doğru değil" denildi.
Gosling ayrıca, artan enerji faturaları ve ödenmemiş öğretmen maaşı nedeniyle, çaresiz aileleri desteklemenin yüzlerce okulu bütçe açığına iteceği yorumunda bulundu.

Okul müdürleri, enerji faturalarına ilişkin hükümetin desteğinden memnun
Haberde, okul müdürlerinin, geçen hafta hükümetin okullardaki elektrik ve doğal gazın daha düşük "hükümet destekli fiyatla" sınırlandırılacağına dair duyurusunu memnuniyetle karşıladı. Hükümet, enerji faturaları için ayda 10 bin sterlin ödeyen bir okulun ödemesini 4000 sterline düşürdü.
Ancak, haberde, okul müdürlerinin, üst sınırın yalnızca 6 aylığına teklif edilmesinden endişe duyduklarını dile getirdiği kaydedildi.

"Ülkede aç kalan bir çocuk olmamalı"
İskoçya'nın başkenti Glasgow'da günde 300 öğrenciye ücretsiz öğlen yemeği sağlayan bir yardım kuruluşu olan Launch Foods'un kurucusu Craig Johnson'ın görüşlerine de yer verilen haberde, şöyle denildi:
"İnsanlar yaklaşan bir krizden bahsediyor. Zaten bir kriz var. İnsanlara onlara yardım edemeyeceğimizi söyleyince çok sinirleniyorum. İngiltere'de, Galler'de, İskoçya'da veya İrlanda'da aç kalan bir çocuk olmamalı. Sadece tam anlamıyla haksızlık."



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.


Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
TT

Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)

Downing Street sözcüsü dün akşam yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü söyledi.

Açıklamada, “Gazze'deki durumu değerlendiren iki lider, son gelişmelerden duydukları derin endişeyi dile getirdiler ve barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar” ifadeleri yer aldı.

İki lider, Ukrayna'daki durumla ilgili olarak anlamlı barış görüşmelerinin sağlanması için Rusya'nın 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini vurguladı.

df
Ukrayna'nın Sumi bölgesinde Rusya sınırında askeri bir aracın yanında duran Ukraynalı askerler,  16 Ağustos 2024 (Reuters)

 


Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.