İsraillilerin yarısı, Netanyahu’nun başbakanlığa döneceğine inanıyor

Sağ destekçileri ailelerinin adımlarını izlerken sol onlara isyan ediyor

11 Eylül’de Kudüs’teki seçim kampanyası sırasında Binyamin Netanyahu’nun fotoğrafını taşıyan destekçileri (EPA)
11 Eylül’de Kudüs’teki seçim kampanyası sırasında Binyamin Netanyahu’nun fotoğrafını taşıyan destekçileri (EPA)
TT

İsraillilerin yarısı, Netanyahu’nun başbakanlığa döneceğine inanıyor

11 Eylül’de Kudüs’teki seçim kampanyası sırasında Binyamin Netanyahu’nun fotoğrafını taşıyan destekçileri (EPA)
11 Eylül’de Kudüs’teki seçim kampanyası sırasında Binyamin Netanyahu’nun fotoğrafını taşıyan destekçileri (EPA)

İsrail Başbakanı Yair Lapid’in sarf ettiği büyük çabalara ve ordudan, ABD yönetiminden ve dünyadaki birçok güç tarafından aldığı büyük desteğe rağmen, radikal sağcı kampın lideri Binyamin Netanyahu’nun destekçileri Netanyahu’nun başbakanlık seçimlerini kazanacağına inanıyor. Diğer yandan Lapid’in destekçileri arasında bile birçok kişi, 1 Kasım seçimlerinden sonra yeni hükümeti Netanyahu’nun kuracağına inanıyor.
Manu Jeba Enstitüsü tarafından İsrail merkezli Kanal 12 için, İbrani takvimine göre Roş Aşana/Yılbaşı öncesinde yürütülen yeni bir ankette, İsraillilere “Gelecek yıl İsrail’in başbakanı kim olacak?” sorusu yöneltildi. Katılımcıların yüzde 46’sı Netanyahu’nun, yüzde 14 Lapid’in, yüzde 7’si Benny Gantz’ın yeni hükümeti kuracağını söyledi. Lapid’in seçmenleri ve destekçileri arasında bile yüzde 27’si Netanyahu’nun başbakan olduğunu söylerken, yüzde 25’i Lapid’in, yüzde 11’i ise Gantz’ın bir sonraki başbakan olacağını düşündüklerini belirtti.
Anket, uzmanlar ve analistlerin Netanyahu ve Lapid meclis çoğunluğuna ulaşamayacakları ve bu sefer ikisi de diğerinin kampını dağıtamayacağı için yalnızca Gantz’ın bir hükümet kurabileceğine yönelik tekrarladıkları görüş konusunda halkın düşüncesini öğrenmekle ilgilendi. Analistler Gantz’ın, Likud milletvekillerinden bile bazı dini tarafları kendine çekebileceğini belirtse de ankete göre İsrail kamuoyunun farklı bir görüşü bulunuyor. Zira katılımcıların yüzde 43’ü Gantz’ın bunu yapamayacağını düşünürken, sadece yüzde 22’si sol kanat ve Arap partilerini kendi tarafına çekerek yapabileceğine inanıyor. Katılımcıların yüzde 21’i Likud ve Netanyahu ile hükümetin kurulacağını söylüyor, yüzde 14’ü ise Netanyahu’nun olmadığı sağcı ve ultra-Ortodoks partilerle bir hükümet kurulacağına inanıyor.
Bu sonuçlar, Lapid ile çalışan, yabancı uzmanların da içinde bulunduğu ve büyük bütçelere sahip geniş bir ekibin kafasını meşgul ediyor. Ekip Lapid’in neden kazanan bir kamp kuramadığını merak ediyor. Zira Lapid, İsrail’e gelen ABD Başkanı Joe Biden’ın yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan başta olmak üzere dünya genelinde birçok liderle görüşüyor. İyi bir başbakan olarak da öne çıkan Lapid, BM’ye giderek dünya çapında olumlu tepkiler alarak ses getiren bir konuşma yaptı, bir yıldan daha kısa bir yönetim süresi boyunca gerçek başarılarda bulundu. Lapid, Netanyahu döneminden farklı olarak siyasi hayata yeni olumlu bir atmosfer oluştursa da istenilen kazanıma ulaşamadı. Anketlerin sonuçlarına göre, 8 sandalyelik bir artışla 25 sandalyeye ulaştığı doğru, ancak bu artış, onunla müttefik partilerden yaklaşık 330 bin oyu kendisine çekmesinden kaynaklanıyor.
Uzmanlardan oluşan ekip, Netanyahu’yu dört sandalyeden beşe düşürmek amacıyla bu uğursuzluğu kırmaya ve Lapid’in ilerleme kaydetmesi için planlar hazırlıyor. Durumu analiz etmek ve her duruma yönelik bir çözüm bulmaya çalışmak amacıyla İsrail halkının parti haritasının ayrıntılı bir incelemesini yapıyorlar.
Bir başka iç anket, gençliğin etrafında endişe verici bir fenomen olduğu ortaya çıkıyor, sağcılar arasında partiye bağlılığın nesilden nesile geçtiği belirgin bir gelenek bulunuyor. Bir kişi belli bir sağ partiye oy verirse, çocukları ve torunları da o partiye oy veriyor. Siyaset sahnesinin ortasında ve solunda, çocuklar babalarının ve dedelerinin adımlarını takip etmiyor ve onlara isyan ediyor. Örneğin, dindar Yahudilerin yüzde 78’i ebeveynleri, büyükanne ve büyükbabalarıyla aynı partiye oy kullanıyor. Likud partisinin yüzde 40’ı böyleyken, Lapid’in partisinde, destekçilerinin yüzde 26’sı babalarıyla aynı oyu kullanıyor.
Solcu Meretz Partisi’nde bu oran yüzde 17’ye düşüyor ve destekçilerin yüzde 46’sı ailelerinin adımlarını takip etmeyi reddettiklerini söylüyor. Bununla birlikte en büyük isyan Siyonist hareketin ve İsrail’in kurucu partisi İşçi Partisi’ne aitti. Zira ailelerinin izinden giden gençler sadece yüzde 7 olarak tespit edildi.
Genel olarak, siyaset konusunda İsrail gençliği sağ kanada eğilim gösteriyor. İtamar Ben-Gvir liderliğindeki Dini Siyonizm partisine göre, seçmenlerinin yüzde 42’si 18-29 yaş arası gençlerden oluşuyor.



ABD, İran'ın gölge filosu içindeki 29 tankere yaptırım uyguladı

ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)
ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)
TT

ABD, İran'ın gölge filosu içindeki 29 tankere yaptırım uyguladı

ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)
ABD yaptırımları İran'ın petrol gelir akışını hedef alıyor (Reuters)

ABD, İran'ın "gölge filosu"nu hedef alan ve İran petrolü ile petrol ürünleri ihraç ettiğini söylediği operasyon kapsamında dün 29 gemi ve gemi yönetim şirketine yaptırım uyguladı.

Reuters'e göre, ABD Hazine Bakanlığı, hedef alınan gemi ve şirketlerin "aldatıcı nakliye uygulamaları" yoluyla yüz milyonlarca dolar değerinde mal taşıdığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre “Gölge filo” terimi, yaptırım uygulanan petrolü taşıyan gemileri ifade eder. Bu gemiler genellikle eski, sahipleri belirsiz ve büyük petrol şirketleri ile birçok liman için uluslararası standartlar gereği zorunlu olan kapsamlı sigorta kapsamı olmadan seyrediyorlar.

Hazine Bakanlığı Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Müsteşarı John Hurley, yaptığı açıklamada, Hazine Bakanlığı'nın “rejimin askeri ve silah programlarını finanse etmek için kullandığı petrol gelirlerini engellemeye devam edeceğini” söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Tahran'ın nükleer programı ve Ortadoğu'daki silahlı gruplara verdiği destek nedeniyle İran'a yaptırımlar uyguladığını söylüyor. İran ise nükleer programının sivil amaçlı olduğunu savunuyor.

İki ülke arasında yapılan beş tur dolaylı nükleer müzakerenin ardından Tahran ve Washington arasındaki gerilim arttı. Bu müzakereler haziran ayında 12 gün süren bir hava savaşıyla sonuçlandı; bu savaş sırasında İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri İran'ın nükleer tesislerini bombaladı.

ABD, bu ay halihazırda İran petrolü taşıdığı için ABD yaptırımları altında olan Venezuela ham petrolü taşıyan bir petrol tankerine karşı ek önlemler aldı.

Washington, 10 Aralık'ta Venezuela kıyıları açıklarında Venezuela'dan petrol taşıyan Skipper adlı petrol tankerine el koydu; bu hamle Washington ve Karakas arasındaki gerilimi daha da artırdı.

Eski Başkan Joe Biden'ın yönetimi, 2022'de "Adisa" adıyla anılan tankere, İran petrol ticaretine karışması gerekçesiyle yaptırımlar uygulamıştı.


Putin'in temsilcisi, AB'nin dondurulmuş Rus varlıklarını kullanmama kararını memnuniyetle karşıladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi Kirill Dmitriev, (Arşiv-Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi Kirill Dmitriev, (Arşiv-Reuters)
TT

Putin'in temsilcisi, AB'nin dondurulmuş Rus varlıklarını kullanmama kararını memnuniyetle karşıladı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi Kirill Dmitriev, (Arşiv-Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in özel temsilcisi Kirill Dmitriev, (Arşiv-Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yatırım ve ekonomik iş birliği özel temsilcisi Kirill Dmitriev, bugün yaptığı açıklamada, AB liderlerinin dondurulmuş Rus varlıklarını kullanmak yerine Ukrayna'yı finanse etmek için borç alma kararı almasının ardından "hukukun ve aklın sesinin" galip geldiğini söyledi.

Dmitriev, "X" blogunda AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e atıfta bulunarak şunları yazdı: "Başarısız Ursula'nın önderliğindeki AB savaş kışkırtıcılarına büyük bir darbe - AB'deki sağduyulu sesler, Rus rezervlerinin Ukrayna'yı finanse etmek için yasadışı kullanımını engelledi."


ABD'de meydana gelen uçak kazasında eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetti

Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
TT

ABD'de meydana gelen uçak kazasında eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetti

Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)

Ulusal Otomobil Birliği (NASCAR), dün Kuzey Carolina'daki Statesville'de bir Cessna 550 özel uçağının düşmesi sonucu, eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişinin öldüğünü açıkladı.

Kuzey Carolina Eyalet Karayolu Devriyesi, Bevel ve aile üyelerinin ölenler arasında olduğuna inanıldığını, ancak kazadan sonra çıkan büyük yangın nedeniyle bunun henüz resmi olarak doğrulanmadığını söyledi. Uçak, Bevel ile bağlantılı bir şirkete kayıtlıydı. Yetkililer, adli tıp ofisi isimleri doğruladıktan sonra 7 yolcunun listesini yayınlayacak.

Uçuş takip sitesi FlightAware, uçağın Florida'ya doğru gittiğini ancak kalkıştan kısa bir süre sonra, yerel saatle 15:15 civarında kötü hava koşulları nedeniyle Kuzey Carolina'daki havaalanına geri dönmeye çalıştığını gösterdi. Yerel medya ve sosyal medyada yayınlanan bir fotoğrafta, enkazın ortasında pistte büyük bir yangın görülüyordu. Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu, kaza yerine bir ekip göndereceğini ve bugün soruşturmayla ilgili olarak medyaya bilgi vereceğini açıkladı.

Yetkililer düzenledikleri basın toplantısında, olaydan sonra havaalanının kapatıldığını ve yeniden açılabilmesi için pistten enkazın kaldırılması gerektiğini belirtti.

Havalimanının internet sitesinde, Statesville Bölgesel Havalimanı'nın Amerika'daki Fortune 500 şirketlerine ve çeşitli NASCAR yarış takımlarına özel havacılık hizmetleri sağladığı belirtiliyor.