Rusya'nın istila ettiği bölgelerde yayımladığı propaganda gazetelerinde hangi haberler var?

"Bölgedeki vatandaşlar genellikle Kiev'e sadık değil"

Ukraynalı yetkililer, Rus güçlerinden geri alındıktan sonra İzyum yakınlarında gömülü, çoğunlukla sivil olduğunu söyledikleri 440 ceset bulduklarını açıklamıştı (Reuters)
Ukraynalı yetkililer, Rus güçlerinden geri alındıktan sonra İzyum yakınlarında gömülü, çoğunlukla sivil olduğunu söyledikleri 440 ceset bulduklarını açıklamıştı (Reuters)
TT

Rusya'nın istila ettiği bölgelerde yayımladığı propaganda gazetelerinde hangi haberler var?

Ukraynalı yetkililer, Rus güçlerinden geri alındıktan sonra İzyum yakınlarında gömülü, çoğunlukla sivil olduğunu söyledikleri 440 ceset bulduklarını açıklamıştı (Reuters)
Ukraynalı yetkililer, Rus güçlerinden geri alındıktan sonra İzyum yakınlarında gömülü, çoğunlukla sivil olduğunu söyledikleri 440 ceset bulduklarını açıklamıştı (Reuters)

Rusya, istila ettiği Ukrayna topraklarında dağıttığı gazetelerde neler kaleme alındığı gündeme geldi. 24 Şubat'ta başlayan savaşın ilk günlerinde Moskova'nın kontrolüne geçen ve 10 Eylül'de tekrar Kiev'in eline geçen İzyum'da yaşayan bir kişi, Rusça gazeteleri Washington Post'a (WP) gönderdi. Kimliği açıklanmayan İzyumlu, gazeteleri "tarih için" sakladığını söyledi.
WP, gazetelerde normallik ve birlik anlatısının hakim olduğunu, yazıların Kiev'in ve bölgedeki Ukraynalıların anlattıklarıyla çeliştiğini ifade etti. Buna göre propaganda gazeteleri, cep telefonu ve internet hizmetinin büyük ölçüde kesildiği kentte Rusya'nın bilgi eksikliğinden nasıl yararlandığını gösteriyor.
Yazılarda Sovyetler Birliği'ne dair özlem uyandırılmaya ve halkın, Ukrayna kuvvetlerine karşı döndürmeye çalışıldığı, Rusya'yla tarihi ve kültürel bağlara değinildiği kaydedildi.

"Nazi" ve "faşist"
Yayınlar arasında İzyum Telegraf ve Harkov Z var. İzyum Telegraf, Rus askerlerinin Kiev güçlerinin tahrip ettiği bölgelerdeki inşa çalışmalarına yardım ettiğiyle ilgili haberler geçerken Harkov Z, daha günlük dilden yazılar yazdı. Bu gazetelerde Luhansk ve Donetsk'teki Rusya destekli birliklerden "müttefik devletler" diye bahsedilirken Ukraynalı direnişçiler "Nazi" ve "faşist" gibi kelimelerle tanımlandı.
Donbas bölgesindeki Luhansk ve Donetsk halk cumhuriyetleri, 2014'te Ukrayna'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan etmişti.
Örneğin Harkov Z'nin nisandaki bir sayısında Donbas için yapılan savaş, Sovyetler Birliği ve Nazi Almanyası arasında 1943'te yapılan Kursk Muharebesi'ne benzetildi.
Gazetede "Bölgedeki vatandaşlar genellikle Kiev'e sadık değil. Buradaki kişiler Ukrayna güçlerinin işgalci ve Nazi olduğunu, Luhansk ve Donetsk halk cumhuriyetleriyle Rusya güçlerinin onların kurtarıcısı olduğunu düşünüyor" ifadeleri kullanıldı.
Birleşik Krallık'ın başkenti Londra ve ABD'nin başkenti Washington'dan "öğretmenlerin" Ukrayna kuvvetlerine yardım ettiği açıklanarak savaşın zor geçeceği de belirtildi:
"Donetsk savaşı Rus ve Amerikalı stratejistler arasında da bir rekabet olacak gibi duruyor."
İzyum Telegraf'ın 25 Mayıs tarihli ilk sayısının kapağında, Rusya'nın atadığı belediye başkanı Vladislav Sokoliv'in, zorluklara rağmen sorunların yakında düzeleceğine dair verdiği söz yer aldı.
Aynı sayıdaki bir başka yazıda sivillerin, İzyum'daki yeniden inşa çalışmalarına katılmaması eleştirildi.
WP, gazetenin 1 Haziran tarihli sonraki sayısında hem İzyum'daki durumun tamamen normal olduğunu göstermeye çalışan haberler hem de savaşla ilgili yeni bilgilerin geçildiğini vurguladı. Sayfalarda, Rusya'daki üniversitelerde ücretsiz eğitim reklamlarının yapıldığı görüldü.
Üçüncü sayıda bölge sakinleri, Kiev yönetimine destek veren sabotajcılara karşı uyarıldı.
Harkov Z'nin mayıstaki bir sayısında, Rus birliklerinin sivilleri korumaya çalıştıkları için yavaş hareket ettiği yazıldı.
WP'ye konuşan birkaç İzyumlu, gazeteleri zar zor kabul ettiklerini ve bunları yemek yaparken ya da ısınırken ateş yakmak için kullandıklarını söyledi.
Ukrayna'nın kentte kontrolü sağlamasının ardından kente tekrar gelen İzyum Belediye Başkan Yardımcısı Volodimir Matsokin, gazeteler hatırlatılınca güldü:
"Tıp fakültesine katılımla ilgili bir duyuru yapılmıştı. Ama bu fakültenin bir çatısı yoktu."
Independent Türkçe, Washington Post, AA



Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

TT

Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

Washington: Suriye'de taraflar çatışmaların sona erdirilmesi için atılacak somut adımlar üzerinde anlaştı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Suriye'de savaşan çeşitli tarafların buradaki çatışmaları sona erdirecek belirli adımlar üzerinde anlaştıklarını söyledi.

"Suriye'deki çatışmalarda yer alan tüm taraflarla görüştük. Bu rahatsız edici ve dehşet verici durumu bu gece sona erdirecek belirli adımlar üzerinde mutabık kaldık" dedi.

Rubio sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun için tüm tarafların verdikleri taahhütleri yerine getirmeleri gerekiyor ve biz de onlardan tam olarak bunu bekliyoruz.”

Rubio daha önce yaptığı açıklamalarda, Suriye'deki durumun “karmaşık” olduğunu ve bir “yanlış anlaşılma” olduğunu belirterek, önümüzdeki birkaç saat içinde gerilimi azaltma yönünde ilerleme kaydedileceğine inandığını ifade etmişti.

Rubio Oval Ofis'te Başkan Donald Trump'ın huzurunda şunları söyledi: “Gün ve gece boyunca her iki tarafla da iletişim kurduk ve gerilimi azaltma yönünde ilerlediğimize inanıyoruz.” “Önümüzdeki saatlerde gerçek bir ilerleme görmeyi umuyoruz” diyen Rubio, “Suriye'nin güneybatısındaki farklı gruplar, Bedeviler ve Dürzi toplumu arasındaki tarihi, uzun süredir devam eden rekabet, talihsiz bir duruma ve görünüşe göre İsrail tarafı ile Suriye tarafı arasında bir yanlış anlaşılmaya yol açtı” ifadelerini kullandı.

Rubio, ABD'nin İsrail'in Suriye'deki saldırılarından “derin endişe” duyduğunu ve çatışmaların durmasını istediğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce dün yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye'ye gerilimi düşürmek için güçlerini geri çekmesi çağrısında bulunduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Fox News'ten aktardığına göre Bruce, “Suriye hükümetine, tüm tarafların çatışmasızlığa ulaşabilmesi için güçlerini geri çekmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi.

İsrail, 300'den fazla kişinin ölümüne yol açan üç günlük şiddet olaylarının ardından, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Suveyda kasabasından çekilmemeleri halinde hükümet güçlerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırma tehdidinde bulunduktan sonra dün Şam'daki Suriye ordu karargahını bombaladı.

Rubio çeşitli taraflarla telefonda görüştüğünü söyledi, ancak bu tarafların isimlerini vermedi. “Bu konuda çok endişeliyiz (...) Umarım daha sonra haber alırız” diyen Rubio, salı günü bir ‘ateşkese’ varıldığını ancak kısa bir süre sonra “bozulduğunu” doğruladı.

Daha önce ABD elçisi Tom Barrak tüm tarafları Suriye'de ateşkes için diyalog başlatmaya çağırmıştı.

Axios'un üst düzey bir ABD'li yetkiliden aktardığına göre Başkan Donald Trump yönetimi, bir kez daha İsrail'den Suriye'ye yönelik saldırılarını durdurmasını ve Şam hükümetiyle diyaloğa girmesini istedi. Axios, bu talebin İsrail'in dün Suriye ordusu karargâhına ve Şam'daki başkanlık sarayı yakınlarına düzenlediği saldırılardan önce mi yoksa sonra mı geldiğini belirtmedi.

Suriye'nin güneyindeki Suveyda kentinde dün Suriye hükümet güçleri ile yerel Dürzi savaşçılar arasında yeniden başlayan şiddetli çatışmalarla eş zamanlı olarak İsrail duruma müdahalesini arttırdı ve Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera vilayetlerindeki hükümet güçlerine yönelik saldırıların yanı sıra Şam'daki başkanlık sarayı ve Suriye ordu karargahı yakınlarına art arda saldırılar düzenledi.