Suriye rejimine bağlı kurumlardan istifalar hız kazandı

İdlib’deki bir kampta, kolera salgınının ardından kâr amacı gütmeyen bir kuruluştan temizlik ürünleri alan Suriyeliler. (AFP)
İdlib’deki bir kampta, kolera salgınının ardından kâr amacı gütmeyen bir kuruluştan temizlik ürünleri alan Suriyeliler. (AFP)
TT

Suriye rejimine bağlı kurumlardan istifalar hız kazandı

İdlib’deki bir kampta, kolera salgınının ardından kâr amacı gütmeyen bir kuruluştan temizlik ürünleri alan Suriyeliler. (AFP)
İdlib’deki bir kampta, kolera salgınının ardından kâr amacı gütmeyen bir kuruluştan temizlik ürünleri alan Suriyeliler. (AFP)

Suriye'de kaydedilen akaryakıt krizi nedeniyle ulaşım ücretlerinin artmasıyla birlikte devlet kurumları çalışanlarının erken emeklilik talepleri hız kazandı. Zira Suriye’de devlet kurumu çalışanları, aldıkları maaş ile ulaşım ücretini dahi karşılamakta zorlanıyor.
Hükümete bağlı Tishreen gazetesinin haberine göre Lazkiye İşçi Sendikası Başkanı Munim Osman, Lazkiye’de yılın başından eylül ayına kadar 516 çalışanın istifa talebinde bulunduğunu söyledi. 149’unun Tütün Genel Kurumu (GOT), 230’unun iplik şirketleri, 58’inin tarım, 21’inin belediye, 27’sinin Su Kaynakları Müdürlüğü ve 31’inin de Sağlık Müdürlüğü çalışanı olduğunu kaydetti.
Devlet çalışanlarının maaşları 60 bin Suriye lirası ile 200 bin Suriye lirası (13 ila 50 dolar) arasında değişiklik gösteriyor. Dört kişilik bir ailenin temel ihtiyaçları için ise yaklaşık 400 dolar tutuyor. Nitekim gelir ile giderler arasındaki bu büyük uçurum, genellikle ikinci bir iş veya maddi destek yoluyla gideriliyor. 
Şam’da görevli bir satış personeli, Şam'ın eteklerindeki evinden merkezdeki iş yerine gitmek için üç vesait değiştirmesi gerektiğini, neredeyse tüm maaşını bu şekilde tükettiğini aktardı. Devlet kurumlarındaki diğer çalışanların da dediği gibi kendisini idare edebilecek yollar bulduğu için çalışmaya devam ettiğini belirten Suriyeli, bunun için iş yerindeki ilişkilerinden elde ettiği faydalara dikkat çekti. Aynı zamanda bu vaziyet devam ettiği takdirde tek bir devlet çalışanı dahi bulamayacaklarını, zira maaşların oldukça yetersiz kaldığını vurguladı.
Lazkiye İşçi Sendikası Başkanı Munim Osman istifaların arttığını, zira çalışanların ikinci bir gelir kapısına ihtiyaç duymaya başladığını belirtti. Çalışanlar istifa ettikleri veya kısmi emeklilik talebinde bulundukları takdirde emeklilik maaşı aldıklarına dikkat çeken Osman, böylece kamuda geçirdikleri vakti başka işlere harcadıklarını söyledi. Ancak GOT’ta çalışan 91 personel gibi bazı kamu çalışanlarının istifa taleplerinin ‘personel ihtiyacı’ dolayısıyla reddedildiği, erken emeklilik başvurusunda bulunanların çoğunun hizmet sürelerinin 20 ila 25 yıl arasında değiştiğini kaydetti.
Nitekim kamu çalışanları kötü çalışma koşullarından şikayetçi. Lazkiye’deki bir tekstil firmasında çalışan ancak daha önce istifa başvurusunda bulunarak tarım sektörüne girmek istediğini belirten bir Suriyeli, fabrikadaki soğutma sisteminin arızalanması nedeniyle sıcaklığın 40 santigrat dereceye ulaştığı koşullarda çalışmak zorunda kalındığını, yaklaşık 10 yıldır çok kötü sağlık koşullarında çalıştığını vurguladı. Nitekim soğutma sisteminin ABD menşeli olduğunu, yaptırımlar nedeniyle eksik parçayı temin edemediklerini kaydetti. Yüksek sıcaklıklarda çalışmanın birçok çalışanın göğüs hastalıklarına yakalanmasına neden olduğunu belirten personel “Savaş sırasında en kötü koşullarda çalıştık. Şimdi ise fiyatlardaki artış ve maaşlardaki düşüş ile birlikte devlet kurumlarında çalışmak oldukça zorlaştı” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) dün, Humus’ta karaborsa dizel yakıt fiyatının varil başına yaklaşık 1 milyon 300 bin Suriye lirasına yükseldiğini, bir litre benzinin ise 7 bin Suriye lirası olduğunu bildirdi. Ailelerin ev içi kullanıma uygun gaz tüpünün değişimini Takamol adlı akıllı kartı kullanarak gerçekleştirme talimatını en az yüz gündür almadıklarına, bu durumun serbest piyasadaki fiyatının yaklaşık 200 bin Suriye lirasına yükselmesine sebep olduğuna dikkat çekti. SOHR’un raporuna göre Suriye ile Lübnan’ı birbirine bağlayan ve kaçakçılık yapılan sınırlar, Humus'un batı kırsalındaki askeri güvenlik kontrol noktaları ile Dördüncü Tümen arasında çıkan anlaşmazlıkların ardından kapatıldı.
SOHR, iki ülke arasındaki sınırların ve kaçakçılık yollarının en az iki hafta süreyle kapatılması ardından bir grup motosikletli kaçakçının Lübnan'dan Suriye'ye bazı gıda maddeleri ve gaz tüpleri taşımaya başladığına dikkat çekti. Böylece fiyatlarda düşüş sağlandığını, bir gaz tüpünün 150 bin Suriye lirasına düştüğünü aktardı.



Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)
TT

Etiyopya, Mısır'ı Afrika Boynuzu'nda ‘istikrarsızlaştırma kampanyası’ yürütmekle suçluyor

Rönesans Barajı (Reuters)
Rönesans Barajı (Reuters)

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır’ı Afrika Boynuzu bölgesinde ‘Etiyopya’yı hedef alan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürütmekle’ ve ‘gerilimi artırmaya zemin hazırlamakla’ suçladı.

İki ülke arasında Mavi Nil üzerindeki Rönesans Barajı konusunda süren anlaşmazlığa atıfta bulunan bakanlık, açıklamasında Mısır’ın ‘Afrika Boynuzu’nda Etiyopya’yı merkeze alan, ancak onunla sınırlı olmayan bir istikrarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü’ savundu.

Bakanlık, Mısır’ın ‘diyaloğu reddettiğini ve gerilimi artırma niyetini açıkça ortaya koyan düşmanca söylemini yoğunlaştırdığını’ iddia etti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Etiyopya’nın Rönesans Barajı’na ilişkin tek taraflı adımlarını reddettiğini yineleyerek, “Etiyopya’nın uygulamaları tüm Afrika kıtasının istikrarını tehdit eden ciddi bir tehlike oluşturuyor” dedi.

Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanlığı da geçen ay yaptığı açıklamada, Etiyopya’nın baraj yönetiminde ‘tek taraflı ve kontrolsüz uygulamalarını’ sürdürdüğünü, bunun ‘havza ülkelerinin hak ve çıkarlarını tehdit eden ciddi riskler barındırdığını’ vurguladı.

Etiyopya, milyarlarca dolara mâl olan dev Rönesans Barajı’nın inşasına Nil Nehri üzerinde 2011 yılında başladı. Mısır ise projeyi, Afrika’nın en uzun nehrindeki tarihi su haklarını tehdit eden bir girişim olarak görüyor.

Afrika Birliği (AfB) arabuluculuğunda Mısır ile Etiyopya arasında yürütülen müzakereler Nisan 2021’de sonuçsuz kalmış; bunun üzerine Kahire, Addis Ababa’ya baskı uygulanması için konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne taşımıştı.


İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

İsrail, Gazze’nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2’si çocuk 6 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

Filistin merkezli Ma'an haber ajansının bildirdiğine göre, dün akşam (Çarşamba) Gazze Şeridi’nin güneyine düzenlenen İsrail hava saldırılarında 6 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı.

Ajans, İsrail ordusunun Han Yunus kentinin batı bölgelerini en az dört füzeyle vurduğunu aktardı.

Filistinli sağlık kaynakları, “aralarında iki çocuğun da bulunduğu 6 kişinin İsrail bombardımanında yaşamını yitirdiğini” bildirdi.

Saldırının, Han Yunus’un batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan bir çadırı hedef aldığı belirtilirken, gelişmenin İsrail ordusunun gün içinde Refah’ın güneyinde yaşanan çatışmalarda 5 askerinin yaralandığını duyurmasının ardından geldiği ifade edildi.


40 yıldır bir ilk: Lübnan ve İsrail arasında ‘sivil’ müzakereler

UNIFIL güçleri, Lübnan’ın güneyinde İsrail hava saldırısının hedef aldığı bir bölgeden enkazın kaldırılmasını izliyor (AFP)
UNIFIL güçleri, Lübnan’ın güneyinde İsrail hava saldırısının hedef aldığı bir bölgeden enkazın kaldırılmasını izliyor (AFP)
TT

40 yıldır bir ilk: Lübnan ve İsrail arasında ‘sivil’ müzakereler

UNIFIL güçleri, Lübnan’ın güneyinde İsrail hava saldırısının hedef aldığı bir bölgeden enkazın kaldırılmasını izliyor (AFP)
UNIFIL güçleri, Lübnan’ın güneyinde İsrail hava saldırısının hedef aldığı bir bölgeden enkazın kaldırılmasını izliyor (AFP)

Dün, Lübnan ve İsrail arasında 40 yıldır bir ilk olarak sivil müzakereler başladı. ABD eski Beyrut Büyükelçisi ve avukat Simon Karam ve İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Dış Politika Kıdemli Direktörü Uri Resnick, ABD Danışmanı Morgan Deann Ortagus ile birlikte Ateşkes Anlaşması'nın Uygulanması Denetim Komitesi (Mekanizma) toplantısına sivil katılımcılar olarak katıldı.

ABD’nin Beyrut Büyükelçiliği bu katılımı ‘her iki taraf için kalıcı barış ve karşılıklı refahı desteklemek’ olarak değerlendirirken, Lübnan Cumhurbaşkanlığı bu adımı, Mekanizma'nın başkanlığını yürüten ABD yönetiminin ‘takdire şayan çabalarına yanıt vermek’ olarak nitelendirdi. Bu atamanın, ‘Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ve Nevvaf Selam hükümeti ile koordinasyon ve istişare sonrasında’ yapıldığını doğruladı. Meclis Başkanı Berri ise görüşmelerin ‘henüz bir sonuca ulaşmadığını’ söyledi. Bu adımın, ‘Berri ve Başbakan Selam ile koordinasyon ve istişare toplantısı sonrasında’ atıldığını vurgulayan Lübnan Cumhurbaşkanlığı, görüşmelerin ‘henüz barış görüşmeleri aşamasına gelmediğini’ belirtti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı kaynaklara göre Cumhurbaşkanı Joseph Avn, bu hamlesiyle gerilimin tırmanmasını engellerken uluslararası taleplere açık olduğunu teyit ederek İsrail'i uluslararası alanda zor durumda bıraktı.

Öte yandan Hizbullah destekçileri İsrail ile normalleşmeyi protesto etmek için Beyrut'un güneyinde sokaklara döküldü.