Kremlin’e yakın iş insanı Yevgeny Prigozhin, Wagner’i kurduğunu kabul etti

Sırbistan’daki Rus Wagner grubunu tanıtan bir logo (AP)
Sırbistan’daki Rus Wagner grubunu tanıtan bir logo (AP)
TT

Kremlin’e yakın iş insanı Yevgeny Prigozhin, Wagner’i kurduğunu kabul etti

Sırbistan’daki Rus Wagner grubunu tanıtan bir logo (AP)
Sırbistan’daki Rus Wagner grubunu tanıtan bir logo (AP)

Kremlin’e yakın Rus iş insanı Yevgeny Prigozhin, 2014 yılında Ukrayna’da savaşmak için Wagner paralı asker grubunu kurduğunu ve bunların Latin Amerika ve Afrika’daki ülkelere konuşlandırıldığını kabul etti.
Prigozhin, şirketi Concorde’un sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 2014 yılında Ukrayna’nın Donbas bölgesine savaşçı göndermek amacıyla grubu kurduğunu vurgulayarak, “O andan itibaren, 1 Mayıs 2014’te BTG Wagner adını alan bir grup vatansever doğdu” ifadelerini kullandı.
Catering hizmetleri sunan Concord şirketi’nin Kremlin ile yemek sözleşmeleri nedeniyle ‘Putin’in şefi’ olarak adlandırılan Prigozhin, Wagner ile bağlantısını daha önce yalanlamıştı.
Rus iş insanı paylaşımındaki açıklamasına şöyle devam etti:
“Eski silahları kendim temizledim, kurşun geçirmez yelekler buldum ve bana bu konuda yardımcı olabilecek uzmanlar buldum. Suriye halkını, diğer Arap ülkelerinin halklarını, yoksul Afrikalıları ve Latin Amerikalıları savunan bu adamlar, kahramanlar anavatanımızın direği haline geldi.”
Bu paramiliter grubun, Moskova’nın her zaman yalanladığı çeşitli operasyonlarla, yıllardır Kremlin’in gizli misyonlarını yürüttüğünden şüpheleniliyor.
Bazı Batılı ülkeler, Yevgeny Prigozhin’i Suriye, Libya, Ukrayna ve hatta Orta Afrika Cumhuriyeti’nde olduğu bilinen Wagner grubunun finansörü olmakla suçluyor.



Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump yönetimi, Nikaragua ve Honduras vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nü kaldırdı

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimi dün, Honduras ve Nikaragua vatandaşları için Geçici Koruma Statüsü'nün iptal edildiğini duyurdu; bu karar 70 binden fazla kişiyi önümüzdeki aylarda ABD'den sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem yaptığı açıklamada, “Ülkedeki genel koşullar Honduraslıların güvenli bir şekilde evlerine dönmelerine yetecek kadar iyileşti” dedi. Şu anda tahminen 72 bin Honduraslı ve 4 bin Nikaragualıya verilen Geçici Koruma Statüsü, 1998 yılında her iki Orta Amerika ülkesinde de geniş çaplı yıkıma neden olan Mitch Kasırgasının ardından 1999 yılında verilmişti.

İç Güvenlik Bakanlığı yaptığı ayrı bir açıklamada Bakan Noem'in, Nikaragualılar konusunda da benzer bir sonuca vardığını belirterek “Geçici Koruma Statüsü’nün (TPS) çeyrek asır sürmemesi gerektiğini” vurguladı. Washington merkezli bir Latin Amerika insan hakları araştırma ve savunma merkezi olan Washington Office on Latin American Affairs, bakanlığı Honduras ve Nikaragua vatandaşlarının yanı sıra benzer eylemlerden etkilenen diğer ülkelerden gelenler için TPS'yi iptal etme kararını geri almaya çağırdı.

“STK'dan yapılan açıklamada, “Honduras ve Nikaragua, çok sayıda doğal afetin yanı sıra, onlarca yıldır yapısal cezasızlık, şiddet, yoksulluk ve temel kamu hizmetlerine erişim eksikliğinden muzdariptir. Nikaragualılar ise ifade özgürlüğü, örgütlenme ve insan hakları da dâhil olmak üzere sivil özgürlüklerini reddeden otoriter bir hükümet altında yaşamaktadır" denildi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre hak sahiplerini sınır dışı edilmekten koruyan ve onlara ABD'de çalışma hakkı veren TPS, çatışma, doğal afet veya diğer “olağanüstü” koşullar nedeniyle ülkelerinde güvenlikleri risk altında olan göçmenlere geçici olarak verilmektedir.

Trump yönetimi daha önce de Haitililer, Venezuelalılar, Afganlar, Nepalliler ve Kamerunlular için Geçici Korumalı Statü'yü iptal etmişti. Başkan Donald Trump, ABD'nin “yabancı suçlular” tarafından “istila” edildiğini düşündüğü yasadışı göçle mücadeleyi en önemli önceliklerinden biri haline getirdi.