Dibeybe ve Başağa, ABD’nin meşru hükümet çağrılarını görmezden geliyorlar

ABD’nin Trablus Büyükelçisi: Libya'nın güçlü ve güvenilir bir hükümete ihtiyacı var

Libya’nın geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe (Dibeybe’nin Ofisi)
Libya’nın geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe (Dibeybe’nin Ofisi)
TT

Dibeybe ve Başağa, ABD’nin meşru hükümet çağrılarını görmezden geliyorlar

Libya’nın geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe (Dibeybe’nin Ofisi)
Libya’nın geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe (Dibeybe’nin Ofisi)

Libya'da iktidar için yarışan geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ve paralel İstikrar Hükümeti Başbakanı Fethi Başağa, ABD'nin Trablus büyükelçisi Richard Norland’ın ülkenin işlerini yürütmelerine ilişkin sert açıklamalarını görmezden geldiler. Ne Dibeybe ne de Başağa, Norland'ın ülkeyi ‘yönetemeyeceklerine’ dair açıklamaları hakkında herhangi bir yorum yapmadılar.  ABD’li Büyükelçi, ‘Sky News Arabia’ kanalının internet sitesinde yayınlanan açıklamasında, ‘Libya’da meşru bir hükümete ihtiyaç olduğunu’ vurgulamıştı.
Norland, Dibeybe ve Başağa’nın ülkeyi yönetemeyeceğine olan inancını dile getirdiği açıklamasında, “Şu anda tüm Libyalıların işlerini yönetecek güce ve güvene sahip tamamen meşru bir hükümet üzerinde genel bir anlaşmaya ihtiyacımız var” dedi. Norland, “Siyasi sürecin önündeki engel, Libyalı taraflar ile çatışmaya dahil olan ve Libya çatışmasını körükleyen bazı bölgesel taraflar arasındaki derin güvensizlik” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Libya Yüksek Mahkemesi, Yüksek Mahkeme Başkanlığıyla ilgili krizin sona erdiğini duyurdu. Yüksek Mahkeme tarafından dün başkent Trablus'tan yapılan açıklamada, Yüksek Mahkeme eski Başkanı Muhammed el-Hafi ile yeni Başkanı Abdullah Ebu Rezize arasında ‘samimiyet ve takdir dolu bir atmosfer’ olarak nitelendirilen bir devir teslim töreni yapıldığını vurgulandı.
Diğer taraftan Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, ülkenin doğusundaki el-Kubba’da siyasi partilerin ve Tuareg kabilelerinin temsilcileri ile ayrı ayrı yaptığı görüşmelerde, TM’nin yarın Bingazi kentindeki genel merkezinde bir oturum düzenleyebileceğini açıkladı.
TM yapılan açıklamada, TM Başkanı Salih'in siyasi partilerinin temsilcilerinden ülkedeki mevcut siyasi durumun yanı sıra seçimlerin yapılması, içinde bulunulan zorlu aşamayı aşmak için ülkenin istikrar ve barış aşamasına geçmesine yönelik özlemlere ulaşmanın yollarıyla ilgili görüşlerini dinlediği belirtildi.  Açıklamaya göre Salih’in yaptığı görüşmelerde, seçim için uygun zemin oluşturularak ve Libya halkının özgür ve adil seçimlerin yapılması talebini gerçekleştirerek mevcut krizi sona erdirmek için yoğun çabaların ele alındığına işaret edildi. Salih ayrıca Tuareg kabilelerinin temsilcileriyle yaptığı görüşmede, Tuareg kabilelerinin meselelerini ve bu meseleleri ele almanın yollarını, ülkedeki genel durumu ve diğer dosyaları ele aldı.
Bu arada Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul görüşmelerinin oturum aralarındaki toplantılarına devam ediyor. Menfi, BM Genel Kurulu Başkanı Csaba Körösi ile Libya'daki son gelişmeler, özellikle ülkedeki siyasi, ekonomik ve güvenlik durumu ve Başkanlık Konseyi tarafından başlatılan uzlaşı projesi hakkında görüştü. Menfi’nin ofisinden yapılan açıklamaya göre Menfi, Körösi'nin ‘BM’nin Libya'da özgür ve şeffaf seçimler yapılarak istikrara ulaşılmasını desteklediğini’ vurguladığını belirtti.
Menfi, Afrika Birliği (AfB) Komisyonu Başkanı Musa Faki Muhammed ile yaptığı görüşmede ise, AfB’nin kurulmasında Libya'nın öncü ve tarihi olarak nitelendirdiği rolünü vurgularken Faki'nin tüm AfB zirvelerinde Libya dosyasına katılarak siyasi süreci destekleyen çabalarını övdü.
Öte yandan Ürdün Başbakanı Bişer el-Hasavne dün Ürdün’ün başkenti Amman'da Libya Merkez Bankası Başkanı Sıddık el-Kebir ile yaptığı görüşmede, Libya'nın Ürdün’deki yatırımlarının önemini ve bunların geliştirilmesi beklenti içinde olduklarını vurguladı. Hasavne Libya’nın Ürdün’deki yatırımlarının her zaman başarılı ve sürdürülebilir yatırımlar için canlı birer örnek olduklarının altını çizdi.
Kebir'in Ürdün liderliğinin, hükümetinin ve halkının Libya'nın güvenlik ve istikrarını desteklemedeki rolünü övdüğünü aktaran Hasavne, Kebir’in özellikle finans ve bankacılık alanlarında Ürdün'ün uzmanlığından ve deneyimlerinden yararlanmayı istediklerini söylediğini ve Ürdün'de yatırımı teşvik etmeye devam ettiklerini söylediğini kaydetti.



İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.


Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi güçleri, başbakanlık için dokuz aday arasından hem yurtiçi hem de yurtdışından kabul gören kişiyi seçeceklerini açıkladı

Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)
Koordinasyon Çerçevesi güçleri liderleri kendilerini ‘en büyük blok’ ilan ettiler (Facebook)

Irak parlamentosunda şu anda ‘en büyük blok’ konumundaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, dokuz aday arasından yeni bir başbakan seçmeye hazırlanıyor.

Şii ittifakının genel sekreteri Abbas Radi dün yaptığı açıklamada, adayın Irak’ta kabul görmesi, uluslararası gerekliliklerle başa çıkma becerisine sahip olması ve devlet kaynaklarını partizan amaçlarla kullanmayacağına dair taahhütte bulunması gerektiğini vurguladı. Radi, güvenlik ve ekonomi alanlarında başbakanın görevlerine ilişkin ayrıntılı bir programın, gelecek hükümetin bir parçası olabilecek bir ekip tarafından hazırlanmasının ardından, en olası adayın özelliklerini belirleyecek bir toplantının yapılacağını da sözlerine ekledi.

Koordinasyon Çerçevesi, siyasi normlara uygun olarak cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve meclis başkanlığı makamlarına getirilecek isimlere karar vermek için Kürt ve Sünni güçlerle müzakereler yürütürken, adayları değerlendiren önde gelen siyasi şahsiyetlerden oluşan bir komisyon aracılığıyla faaliyet gösteriyor.

Radi, rekabetin tanınmış önde gelen isimler arasında yaşandığını söyledi.

Radi, Şarku’l Avsat’ın Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin yeni gündeminin bir parçası olarak milis grupların silahları sorununu ele almayı düşünüp düşünmediğine ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, “Hükümet programı, yeni başbakan tarafından uygulanacak güvenlik reformlarını içerecek” ifadelerini kullandı.