Lukaşenko, Belarus ve Rusya’nın “aşağılanmaya” tahammül etmeyeceğini söyledi

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko (AFP)
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko (AFP)
TT

Lukaşenko, Belarus ve Rusya’nın “aşağılanmaya” tahammül etmeyeceğini söyledi

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko (AFP)
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko (AFP)

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rusya ve Belarus’un “aşağılanmayı” kabul etmeyeceğini belirterek, “Aşağılanmaya kimse tahammül edemez. Rusya devasa bir ülke. Avrupalılara da geleceklerinin Rusya ve Belarus’la birlikte olduğunu söylüyorum” dedi.
Lukaşenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le Soçi’de gerçekleştirdiği görüşmenin basına açık kısmında açıklamalarda bulundu.
Batılı ülkelerin Belarus ve Rusya’nın çökeceğine yönelik tahminlerde bulunduğunu ifade eden Lukaşenko, “Çökmemizi bekliyorlardı ancak korkusuzca devam ediyoruz. Bizimle başarılı bir şekilde çalışan ortaklar bulduk” diye konuştu.
Lukaşenko, Rusya ve Belarus’u aşağılamaya yönelik girişimlerin ise kabul edilemez olduğunu belirterek, "Aşağılanmaya kimse tahammül edemez. Rusya devasa bir ülke. Avrupalılara da geleceklerinin Rusya ve Belarus’la birlikte olduğunu söylüyorum. Rusya ve Belarus, ihtiyaç duydukları her şeye sahip, biz de onlardan teknoloji gibi çeşitli şeyler alabiliriz. Sorumlu adımlar atmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Avrupalı siyasetçilerin, protesto yapan vatandaşlarını dinlemeleri gerektiğini kaydeden Lukaşenko, “Tüm Avrupa karışık. En zengin ülke Almanya’da bile halk sokakta, herkes gösteri yapıyor. Bir noktadan sonra bunlara kulak vermek zorunda kalacaklar” dedi.

Belarus gübresine yönelik engeller
Kısmi seferberlik kararı nedeniyle Rusya’dan ayrılan insanlara ilişkin konuşan Lukaşenko, şunları kaydetti:
“Belki de bu güzel bir gelişmedir. Diyelim ki 30 bin veya 50 bin insan ülkeden kaçtı. Rusya’nın 25 milyon insandan oluşan seferberlik kaynağı var. Kaçanlar güvenebileceğiniz insanlar değil. Siz nasıl hissediyorsunuz bilmiyorum ama 2020’de Belarus’tan birkaç bin insan kaçtığında ben endişelenmemiştim.”
Lukaşenko, Belarus’tan kaçanların önemli oranda geri dönmek istediğini anlatarak, “Rusya’dan kaçanlar da geri dönmek isteyecek. Sizin ise bu insanlarla ne yapacağınıza karar vermeniz gerekecek, gelmelerine izin vereceksiniz veya gittikleri yerlerde kalmalarını söyleyeceksiniz” diye konuştu.
Putin ise Lukaşenko ile bölgesel sorunlara ve ekonomiye dair çok sayıda konuda görüşmeyi planladığını dile getirerek, “Maalesef, Belarus gübresinin küresel pazarlara erişimi hala engelleniyor. Bu çok garip çünkü özellikle gelişmekte olan ülkelerin bu ürünlere ciddi bir ihtiyacı bulunuyor” dedi.
Putin, Batılı ülkelerin Rusya ve Belarus’a saygıyla yaklaşmaları gerektiğinin altını çizdi.



ABD'nin “Biladuşşam” hakkındaki açıklamaları Lübnan'ı karıştırdı

Adalet Bakanı Adil Nasar, cumartesi günü Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya geldi (Meclis Başkanlığı)
Adalet Bakanı Adil Nasar, cumartesi günü Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya geldi (Meclis Başkanlığı)
TT

ABD'nin “Biladuşşam” hakkındaki açıklamaları Lübnan'ı karıştırdı

Adalet Bakanı Adil Nasar, cumartesi günü Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya geldi (Meclis Başkanlığı)
Adalet Bakanı Adil Nasar, cumartesi günü Meclis Başkanı Nebih Berri ile bir araya geldi (Meclis Başkanlığı)

ABD’nin Suriye ve Lübnan Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Lübnan'ın Şam'la ilişkileri normalleştirmesi konusunda yaptığı açıklamaların yol açtığı kafa karışıklığını gidermeye çalıştı. Barrack, Lübnan'ın Hizbullah'ın silahları sorununu bir an önce çözmemesi halinde ‘bölgesel güçlerin pençesine düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı’ uyarısında bulundu.

Barrack, sosyal medya platformu X üzerinden cuma günü yaptığı açıklamada, bunun ‘Lübnan'a yönelik bir tehdit değil, Suriye'nin attığı büyük adımları övmek’ olduğunu belirtti. Barrack ayrıca, Lübnan ile Suriye arasındaki ilişkileri desteklemeye kararlı olduklarını da sözlerine ekledi.

Barrack'ın son açıklamaları Lübnan siyasi çevrelerinde şok etkisi yarattı. Meclis kaynakları, Barrack'ın ‘Lübnan'ın hassas ve kırılgan durumunun ve Suriye'den farklı olan dengelerinin farkında olduğunu’ belirttiler.

Barrack, Hizbullah'a silahlarını teslim etmesi için cazip bir teklifte bulundu. Teklifte daha önce yaptırım listesinde yer alan Hizbullah’ın siyasi ve askeri kanatlarını ilk kez ayrı ayrı tanınması yer aldı.

Öte yandan Adalet Bakanı Adil Nassar, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Lübnan hapishanelerinde tutuklu bulunan Suriyeliler meselesinin ‘oradaki yetkililerle görüşülerek ve Lübnanlı askerlerin öldürülmesi veya terör suçlarından hüküm giymemiş Suriyeli mahkumların iadesi için bir anlaşma imzalanarak’ çözüme kavuşturulabileceğini söyledi.