AB yönetimi İtalya'da aşırı sağın zaferine sessiz kaldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

AB yönetimi İtalya'da aşırı sağın zaferine sessiz kaldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avrupa Birliği'nin (AB) liderleri, İtalya'da Giorgia Meloni liderliğindeki aşırı sağcı "İtalya'nın Kardeşleri Partisi (FdI)" ve parçası olduğu sağ ittifakın kazandığı seçimlerle ilgili açıklama yapmadı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in geçen hafta, İtalya'da seçime 3 gün kala yaptığı "işlerin zor bir yöne gitmesi durumunda, Macaristan ve Polonya örneklerinde olduğu gibi araçlara başvurabilecekleri" yönünde yaptığı açıklama ülkede epey tepki çekmişti.
Seçimin galibinin sağcı ittifak olmasının ardından gözler yine von der Leyen ve AB'nin diğer liderlerine çevrildi.
Ancak ne von der Leyen ne AB Konseyi Başkanı Charles Michel ne de AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'den açıklama geldi.
Birliği yöneten liderler, genellikle AB ülkelerinde yapılan seçimlere kısa süre içinde tepki veriyor, tebrik mesajları yayınlıyor.
Son olarak her üç lider de AB'den ayrılmış İngiltere'yi, Liz Truss'un seçim zaferiyle aynı gün Twitter üzerinden tebrik etmişti.
Liderler, 24 Nisan'da Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçiminde galip gelen Emmanuel Macron'u da kısa süre içerisinde kutlamıştı.
AB liderleri, 29 Ocak'ta İtalya'da ikinci kez cumhurbaşkanı seçilen Sergio Mattarella'yı da aynı şekilde tebrik etmişti.

"İtalya ve Avrupa için karanlık gün"
AB'den seçimlere yönelik verilen tepkiler ise bazı etkili parlamenterlerle sınırlı kaldı, vekiller endişe içerikli mesajlar paylaştı.
Avrupa Parlamentosunun (AP) ikinci büyük siyasi grubu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu Başkanı Iratxe Garcia Perez, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Meloni'nin post-fascism'i İtalya'ya, EPP'den Forza Italia ve ID'den Lega ile el ele ve ittifak içinde geliyor. İtalya ve Avrupa için karanlık gün. Partito Democratico muhalefete liderlik edecek ve biz onların yanındayız!" ifadelerini kullandı.
AP Başkan Yardımcısı (Alman Sosyal Demokrat Partisinden) Katarina Barley de Meloni'nin zaferinin "endişe verici" olduğunu belirterek, Meloni'nin Macaristan Başbakanı Victor Orban ve eski ABD Başkanı Donald Trump'ı rol model alacağını söyledi.
AP Yeşiller Grubu Eş Başkanı Thomas Waitz, AB'nin enerji, Rusya'ya yaptırımlar, salgınlar gibi krizleri aşmada birlik olması gerektiğini, Meloni'nin seçilmesinin "Avrupa için bir felaket olabileceğini" kaydetti.
AP'nin en büyük siyasi grubu Avrupa Halk Partisi (EPP) Lideri Manfred Weber ise sessiz kalmayı seçti.
Öte yandan AB Komisyonu sözcülerinden Eric Mamer, günlük basın toplantısında bir gazetecinin sorusuna verdiği cevapta, Komisyon Başkanı'nın her üye ülkenin seçilmiş hükümetiyle birlikte çalıştığını, İtalya ile de yapıcı ilişki kurmaya hazır olduğunu ifade etti.



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.