Japonya, en uzun süre başbakanlık yapan Abe'nin cenaze töreninin maliyetini tartışıyor

Japonya'da halk, suikasta kurban giden eski Başbakan Abe Şinzo'nun cenazesi için düzenlenecek devlet törenine hükümetin yaklaşık 11 milyon dolar harcamasını eleştiriyor.

Abe (arşiv - Reuters)
Abe (arşiv - Reuters)
TT

Japonya, en uzun süre başbakanlık yapan Abe'nin cenaze töreninin maliyetini tartışıyor

Abe (arşiv - Reuters)
Abe (arşiv - Reuters)

Japonya'da halk, suikasta kurban giden eski Başbakan Abe Şinzo'nun cenazesi için düzenlenecek devlet törenine hükümetin yaklaşık 11 milyon dolar harcamasını eleştiriyor.
2012-2020 dönemini kapsayan göreviyle "Japonya'da en uzun süre başbakanlık yapma" unvanına sahip Abe'nin temmuzda uğradığı suikastın toplumsal yankıları devam ediyor.
Eski Başbakan Abe için cenaze töreni, yarın başkent Tokyo'da geniş katılımla düzenlenecek. Merasimin, Japon hükümetine 11,16 milyon dolara mal olacağı tahmin ediliyor.
Japon siyasi tarihinde, İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya'nın yeniden egemenliğini kazandığı 1951 San Francisco Barış Anlaşması'na imza atan başbakan olarak tanınan Yoşida Şigeru için 1967'de resmi cenaze töreni düzenlenmişti.
Abe, savaştan sonra devlet töreniyle onurlandırılan ikinci başbakan olacak.
Ülkede, masrafları vergi gelirlerinden karşılanacak cenaze merasimi kararının Meclis müzakeresi olmaksızın alınması ise eleştiriliyor.
Liberal Demokrat Parti (LDP) lideri ve Başbakan Kişida Fumio kabinesi, masraflar için önce 250 milyon yen (1,70 milyon dolar) olarak açıklanan bütçeyi sonra 1,6 milyar yene (11,16 milyon dolar) yükseltti.
Abe'nin sadece yurt içinde değil yurt dışında da hatırının sayıldığını belirten Kişida, tören vesilesiyle uluslararası temsilcilerin taziyelerini iletme fırsatı bulacağını söyledi.
Kişida hükümetinin Sözcüsü Matsuno Hirokazu, "Her vatandaşın yas tutması beklenmiyor." diyerek, devlet töreninin siyasi mesele olarak görülmemesi gerektiğini ifade etti.
Hükümetin son açıklamasına göre, merasim masrafı 11 milyon doları aşacak. Yurt dışından katılacak yabancı delegasyonların ağırlanması, tören güvenliği, ekipman ve depo kiraları masrafları dikkat çekiyor.
Japon Kyodo ajansı ile Devlet Televizyonu NHK, hükümetin cenaze töreni kararının yansımalarını sorguladı. Kyodo anketinde, katılımcıların yüzde 56'sının, NHK'nin anketinde de katılımcıların yüzde 57'sinin bu karara ikna olmadığı ortaya çıktı.

"Küçük bir tören olabilirdi"
Japon halkı, milyonlarca dolarlık harcamanın, vergi gelirlerinden karşılanması sebebiyle eleştirilerin hedefi haline gelen cenaze merasimine yönelik tepkilerini, AA muhabirine değerlendirdi.
Tokyo'da oturan 84 yaşındaki emekli Şouci, "gereksiz" şeklinde nitelediği cenaze törenine ilişkin "Kendi parasıyla yapsa beni ilgilendirmez, vergi gelirlerinden karşılanması olmaz, miktar fazla. Küçük bir tören olabilirdi." ifadesini kullandı.
Şouci, hükümetin "ülke dışında hatırı sayılır" diye nitelediği Abe'nin, dost ülkelerin dış basınında iyi yönleriyle anılmasının, eski Başbakan'ın resmi cenaze törenini hak etmesine sebep olarak gösterilmesine katılmadığını belirtti.
Abe'nin ölümü sonrası katilin sorgusunda "ailesinin maddi bağışları dolayısıyla kin beslediği" Birleşme Kilisesi ile iktidar partisi milletvekilleri arasındaki ilişkilere tepki gösteren Şouci, kiliseye yardımların tüm parasının Güney Kore'ye gittiğini savundu.
Bir içecek firması çalışanı Maşiko ise hükümetin, devlet töreni düzenlenmesi kararına yönelik "Ulusal Mecliste müzakere edilerek karara bağlansaydı, toplumsal eleştiriler anlaşılabilir düzeyde tutulabilirdi." ifadelerini kullandı. Maşiko, bir siyasi liderin "böyle bir sonu olmasının" hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini vurguladı.

"Kraliçe Elizabeth gibi devlet töreniyle uğurlanması uygun değil"
Tokyo'da yaşayan Adaçi de "Devlet töreni yapılacağının duyurulmasını şaşkınlıkla karşıladık." dedi. Abe'nin başbakanlık makamından istifa ettiğini anımsatan Adaçi, "İngiltere'de Kraliçe Elizabeth gibi devlet töreniyle uğurlanması uygun değil." ifadelerini kullandı.
83 yaşındaki emekli mühendis Tanaka da Abe'nin seçildiği başbakanlık görevinden iki kez istifa etmesi sebebiyle Japon toplumunda sanılanların aksine beğenilmediğini söyledi. Hükümetin, vergi gelirlerini boşa harcamaması gerektiğini ifade eden Tanaka, Abe'ye düzenlenen cenaze törenine karşı olduğunu belirtti.



Berlin, Afgan mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Taliban ile görüşmeye hazır

Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
TT

Berlin, Afgan mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Taliban ile görüşmeye hazır

Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)

İçişleri Bakanı dün verdiği bir röportajda, Almanya'nın, suç işlemekten hüküm giymiş Afgan mültecilerin sınır dışı edilmesini kolaylaştırmak için Afganistan'da iktidardaki Taliban yetkilileriyle doğrudan müzakere etmeyi düşündüğünü söyledi.

Berlin'de bir barınaktaki Afgan göçmen (Arşiv- Getty)

Berlin'de bir barınaktaki Afgan göçmen (Arşiv- Getty)

Alexander Dobrindt Alman “Focus” dergisine verdiği mülakatta şunları söyledi: “Mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Afganistan ile doğrudan anlaşmalar yapmaya çalışıyoruz.”

Muhafazakar bakan, Taliban ile iletişimin şu anda sadece aracı ülkeler üzerinden sağlandığını belirterek, “bu durumun kalıcı bir çözüm olamayacağını” vurguladı.

Sosyal Demokrat Olaf Scholz başkanlığındaki bir önceki hükümet, göç konusundaki sertliğini göstermek amacıyla, 30 Ağustos 2024 tarihinde, Taliban'ın Ağustos 2021'de iktidara dönmesinden bu yana benzeri görülmemiş bir şekilde, suç işlemekten hüküm giymiş 28 Afgan'dan oluşan bir grubu sınır dışı etti.

Berlin Taliban hükümetini tanımadığı için o dönemde Alman makamları Katar üzerinden dolaylı müzakereler yürütmüştü.

Ancak, farklı siyasi partilerden Alman yetkililerin, hükümetin Almanya'da suç işlemekten hüküm giymiş Afgan sığınmacıların sınır dışı edilmesini yoğunlaştırma niyetinde olduğunu teyit etmelerine rağmen bu süreç tekrarlanmadı.

Daha önce Suriye'yi sınır dışı edilebilecek güvenli olmayan ülkeler kategorisine alan ve eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimiyle diplomatik ilişkilerini kesen Almanya, Suriyeli mültecilere yönelik politikasını gözden geçirmeye çalışıyor.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz bu hafta yaptığı açıklamada, “Suriye'ye sınır dışı edilmenin artık mümkün olduğunu” söyledi.

Avusturya hükümeti dün, son yıllarda Avrupa Birliği içinde ilk olarak, bir suçtan hüküm giymiş bir Suriye vatandaşının ülkesine sınır dışı edildiğini duyurdu.

Bu arada Alman haber dergisi Focus, İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt'in dün Almanya'nın hüküm giymiş Afgan suçluların ülkelerine geri gönderilmesini kolaylaştırmak için Taliban ile doğrudan görüşmeler yapmak istediğini söylediğini aktardı. Dobrindt ayrıca, Suriye'ye sınır dışı edilmeleri de kolaylaştırmaya çalıştıklarını söyledi. Avusturya İçişleri Bakanlığı, 15 yıl sonra ilk kez Suriyeli bir göçmeni dün İstanbul üzerinden Şam'a giden ticari bir uçakla ülkesine sınır dışı ettiğini açıkladı.

Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Karner, nisan ayında o zamanki Alman mevkidaşı Nancy Wieser ile birlikte Şam'ı ziyaret ettiğini söyledi. Ziyaretin odak noktası tehlikeli suçluların ve İslamcı tehdit oluşturan kişilerin sınır dışı edilmesiydi.

Şarku’l Avsat’ın Focus dergisinden aktardığına göre Dobrindt, “Suriyeli suçluların ülkelerine geri gönderilmesine ilişkin bir anlaşma için Suriye ile temaslar var ama henüz bir sonuç alınamadı” ifadelerini kullandı.

Berlin, Taliban ile iletişimin şu anda aracı ülkeler aracılığıyla gerçekleştiğini doğruladı (AFP) Berlin, Taliban ile iletişimin şu anda aracı ülkeler aracılığıyla gerçekleştiğini doğruladı (AFP)

Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, Beşşar Esed rejiminin aralık ayında devrilmesinin ardından yaşanan kaos sırasında, Suriye'den gelen sığınmacılarla ilgili kararları askıya almıştı. Suriyeli sığınmacıların başvuruları mayıs ayında yeniden değerlendirmeye alındı.