Eski Tunus Başbakanı Ureyd, Nahda'ya yönelik davada yargıya güvendiğini söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Eski Tunus Başbakanı Ureyd, Nahda'ya yönelik davada yargıya güvendiğini söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Tunus'taki Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı ve eski Başbakan Ali el-Ureyd, haklarında "çatışma bölgelerine Tunuslu gençlerin gönderildiği" iddiasıyla açılan soruşturmada yargının adaletine güvendiğini belirtti.
Ureyd, kendisi ve Nahda lideri Raşid el-Gannuşi hakkındaki soruşturmayla ilgili Hareketin başkent Tunus'taki merkez binasında basın toplantısı düzenledi.
"Yargının, bana, Gannuşi'ye ve bu dosyayla haksız yere ilişkilendirilen tüm Nahda kadrosuna karşı adaletli olacağına inanıyorum" diyen Ureyd, Nahda'nın kendisine yöneltilen suçlamaların aksine çatışma bölgelerine Tunuslu gençlerin gönderilmesiyle mücadele için gerekli tüm tedbirleri alan ilk parti olduğunu dile getirdi.
Ureyd, "İçişleri Bakanıyken (Aralık 2011-Mart 2013) Ensar eş-Şeria'yı (El Kaide'nin Tunus kolu) terör örgütü olarak ilan eden ve onunla mücadele planı hazırlayan bendim. Kindar kişiler beni ve Nahda Hareketini terörle suçlamaya çalışırken, teröristlerin 2012'den bu yana beni düşman bellediklerini ve benden kurtulmaya çalıştıklarını görmezden geliyorlar" dedi
Tunus yargısının, "diktatör" siyasi grupların baskısına maruz kaldığını söyleyen Ureyd, Gannuşi'nin de sorgusu sırasında aşağılandığını ve 16 saat sandalyede bekletilerek eziyet gördüğünü aktardı.

Gannuşi ve Ureyd'in sorgu süreci
Nahda Hareketi, 18 Eylül'de yaptığı açıklamada, Gannuşi ile yardımcısı ve eski Başbakan Ureyd'in Terörle Mücadele Şubesi'ne ifade vermek üzere çağrıldıklarını duyurmuştu.
Terörle Mücadele Şubesi'nde 19 Eylül sabahı başlayan ve geç saatlere kadar devam eden sorgunun ardından Ureyd, tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilmişti.
Nahda lideri Raşid el-Gannuşi ve Ureyd'in savunma ekibinden Samir Dilo 22 Eylül'de yaptığı açıklamada, soruşturma hakiminin Gannuşi'nin ardından Ureyd’in de tutuksuz yargılanmasına karar verdiğini belirtmişti.
 



Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
TT

Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca, Lübnanlı yetkililer arasında ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerin gidişatını ve Troyka'nın ‘Lübnan kurumlarını kısa yoldan ele almasını’ eleştirerek, hükümeti bir araya gelip ulusal bir yanıt hazırlamaya çağırdı.

Caca'nın bu tutumu, ABD elçisi Tom Barrack'ın daha önce yetkililere sunduğu ve Lübnan devletinin silahları resmî kurumlarla sınırlama ve idari, mali ve siyasi reformları hayata geçirme taahhütlerini içeren belgeye Lübnan'ın vereceği yanıtı almaya gelmesinden saatler önce geldi.

Caca yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık iki haftadır ABD'nin Lübnan'daki durumu ileriye taşıyacak, bir yandan Lübnan'ı İsrail işgalinden ve İsrail saldırganlığından, diğer yandan da Lübnan topraklarındaki tüm yasadışı silahlardan kurtaracak önerilerini duyuyoruz. Bu vesileyle şunu bilmek istiyoruz: Birincisi, Esed rejiminin Troyka'yı Lübnan'ın tüm kurumlarına kestirme bir yol olarak görme sapkınlığına, Lübnan'ı mahveden saçmalığa geri mi döndük?"

İkinci olarak da şunu sordu: “Şu anda kim müzakere ediyor? Lübnan devleti Hizbullah'ın ne diyeceğini mi bekliyor? Yoksa tam tersi mi olmalıydı?”

Caca, bu fırsatı kaçırmak için çalışanların, tüm Lübnanlılar ve tarih önünde büyük bir sorumluluk taşıyacağı konusunda uyardı.

Caca, “Lübnan hükümeti gecikmeksizin toplanmalı ve ABD'nin önerisine, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini ve saldırganlığını durdurmasını, Lübnanlıların çıkarlarını ve çocuklarının geleceğini gözetecek gerçek bir devletin kurulmasını retorikle değil pratikle sağlayacak ulusal bir Lübnan yanıtı hazırlamalıdır” dedi.

Caca sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşan uluslararası müzakerelerde İran'ın konumunu güçlendirmek için Lübnan'ın ve Lübnanlıların kaderinin bu kadar manipüle edilmesi yeter.”