Saçlarını topladığı videosuyla İran'daki protestoların simgesi haline gelen kadın konuştu: "Ölmedim, hayattayım"

"Hedis ve Mahsa uğruna savaşıyorum"

Fotoğraf: twitter.com/AlinejadMasih
Fotoğraf: twitter.com/AlinejadMasih
TT

Saçlarını topladığı videosuyla İran'daki protestoların simgesi haline gelen kadın konuştu: "Ölmedim, hayattayım"

Fotoğraf: twitter.com/AlinejadMasih
Fotoğraf: twitter.com/AlinejadMasih

22 yaşındaki Mahsa Amini'nin "başörtüsü kurallarına uymadığı" gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra ölmesiyle yoğunlaşan protestolardan gelen bir haber, yalan çıktı. 
Saçlarını bağlayarak protestolara katılan kadın videosunda yer alan kişinin 20 yaşındaki Hedis Necefi olduğu iddia ediliyordu.
Ancak BBC Farsça'ya bağlanan bir kadın, yayılarak viralleşen videodaki kişinin Necefi değil, kendisi olduğunu söyledi. Protestocu, gönderdiği yeni bir videoda aynı hareketi tekrarladı ve "Hedis ve Mahsa uğruna savaşıyorum" dedi.

 Bu videoyla İran'daki kadınlara sokaklara çıkmaları için cesaret vermeye çalıştığını vurgulayan eylemci, öldüğünü öne süren yalan haberlerin göstericileri korkutmasından çekindiğini ifade etti.
ABD'de yaşayan İranlı gazeteci Masih Alinejad gibi pek çok muhalifin, videodaki kişinin Hedis Necefi olduğunu belirten paylaşımlar yapması üzerine bazı basın kuruluşları bu yalan haberi yaymıştı.

Diğer yandan videoda yer almadığı artık netleşse de Hedis Necefi'nin öldüğü de kesinleşmiş durumda. 21 Eylül'deki gösteriler sırasında Kerec ilçesinde güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan 20 yaşındaki Hedis Necefi, ilçedeki Kaim Hastanesi'ne kaldırıldıktan sonra hayatını kaybetti.

İran'ın başkenti Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Mahsa Amini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi ülkede infiale yol açmıştı. 
Amini'nin 17 Eylül'de memleketi Sakkız kentindeki cenaze töreni sonrası başlayan protestolar kısa sürede ülkenin birçok kentine yayılmıştı.
Yetkililer toplamda en az 41 kişinin öldüğünü, bin 200'ü aşkın kişinin de gözaltına alındığını belirtiyor. New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) yakalananlar arasında en az 17 gazetecinin olduğunu duyurdu.
Independent Türkçe, BBC Farsça, La Repubblica, AA



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.