Rusya kısmi seferberliğin ardından ülkedeki ‘histeri’ konusunda uyardı

İki Ukraynalı asker dün Harkov’da tahrip edilmiş bir askeri aracı sökerken (AFP)
İki Ukraynalı asker dün Harkov’da tahrip edilmiş bir askeri aracı sökerken (AFP)
TT

Rusya kısmi seferberliğin ardından ülkedeki ‘histeri’ konusunda uyardı

İki Ukraynalı asker dün Harkov’da tahrip edilmiş bir askeri aracı sökerken (AFP)
İki Ukraynalı asker dün Harkov’da tahrip edilmiş bir askeri aracı sökerken (AFP)

Görünüşe göre Rusya, geçtiğimiz hafta başlatılan askeri seferberlik sistemine yönelik eleştiriler bağlamında yeni zorluklarla karşı karşıya kaldı ve Kremlin ‘ülkedeki histeri’ konusunda uyardı.
Bu arada Rus çevreleri, Ukrayna’da Moskova yönetiminin kontrolü altındaki dört bölgede yapılan, Ukrayna’nın bölünmesi ve bazı bölümlerinin Rusya’ya ilhak edilmesiyle sonuçlanacak referandumların gidişatından duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Merkez Seçim Komitesi ve Devlet Duması’ndan Rus gözlemcilere göre, seçmen katılımı bu bölgelerdeki ruh halinin, Rusya’ya katılma isteklerini büyük ölçüde desteklediğini gösterdi.
Herson bölgesinde katılım oranları yüzde 50, Zaporijya’da yüzde 52, Luhansk’ta yüzde 76 ve Donetsk’te yüzde 77’yi aştı.
Ancak, askeri seferberlik konusundaki iç tartışmalar, Moskova’nın çok güvendiği bu referandumu gölgede bıraktı.
Rus bölgelerinde askeri seferberlik kararına karşı devam eden protestolar, Kremlin’i ‘yanlış haber yaymaya devam etme’ konusunda uyarmaya sevk etti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Tüm bu tür seferberlik listeleri, sözde tüm bu tür sızıntılar konusunda çok dikkatli olunmalıdır. Düşmanlarımız bu tür söylentileri yaymaya devam ediyor. Ülkedeki bazı histerik insanlar da bunu yapıyor. Çok dikkatli olunmalıdır. Bununla ilgili gerçeklerden çok daha fazla yalan haber var” dedi.
Askeri seferberlik kararının uygulanmasına yönelik yoğun eleştiriler geldi ve yetkililer bu konuda birçok hata yapıldığını ve kısmi seferberlik talimatlarına uymayanların çağrıldığını kabul etti.
Peskov, kısmi seferberlik sırasında ihlal vakaları olduğunu kabul ederek, söz konusu hataların yerel yetkililer ve Savunma Bakanlığı tarafından düzeltildiğini belirtti.
Rusya Federasyonu’na bağlı Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale’de, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in seferberlik ilanına karşı düzenlenen protestolar sırasında en az 100 kişi gözaltına alındı.
Son birkaç gün içinde Rusya’nın yaklaşık 38 şehrinde benzer protestolar gerçekleşti. Ancak bu, hükümet kararlarına karşı protestoların, Putin’in son yıllarda çok yüksek seçmen katılımı aldığı Kafkasya bölgesinde bir bölgeye ulaştığı çok nadir zamanlardan biri.

Rusya ile ABD arasında nükleer silahlarla ilgili ‘ara sıra’ temaslar var
Peskov, nükleer silahlarla ilgili konularda Rusya ile ABD arasında ‘ara sıra’ temaslar olduğunu söyledi.
Peskov dün düzenlediği basın toplantısında, tarafların dünyanın en büyük iki nükleer gücü arasında ‘acil mesajlaşmaya’ izin vermek için sınırlı bir açık diyalog kanalı sürdürdüğünü bildirdi.
Kremlin Sözcüsü, “Uygun düzeyde diyalog kanalları var, ancak bunlar çok seyrek bir yapıya sahipler. Ancak bunlar en azından birbirlerinin pozisyonları hakkında bazı acil durum mesajlarının gönderilmesine izin veriyor” dedi.

Rusya’dan Ukrayna’ya suçlama
Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu Rosatom’un Genel Müdürü Alexey Likhachev ise, Kiev’i nükleer güvenliğe yönelik doğrudan tehditler üretmekle suçladı.
Likhachev, Viyana’da düzenlenen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) 66. Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı;
“Ukrayna kuvvetleri, drone’lar, ağır toplar ve roketatarlar kullanarak Zaporijya nükleer santralini periyodik olarak hedef alıyor. Ukraynalı sabotaj grupları, Kursk nükleer santrali gibi Rusya toprakları da dahil olmak üzere yüksek gerilim hatlarını ve enerji nakil hatlarını imha ediyor. Bütün bunlar nükleer güvenliğe doğrudan bir tehdit oluşturuyor.”

Japon başkonsolosa 'casusluk' suçlamasıyla gözaltı
Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), ülkenin doğusundaki Vladivostok şehrinde görev yapan Japonya Başkonsolosu Motoki Tatsunori’nin casusluk suçlamasıyla gözaltına alındığını açıkladı.
Açıklamada, Rus güvenlik servislerinin Başkonsolosu tarafından yürütülen bir casusluk operasyonunu engellediği ve Japon diplomatın para karşılığında hassas bilgiler alırken suçüstü yakalandığı belirtildi.
Tatsunori’nin ‘istenmeyen kişi’ ilan edildiğini ve Tokyo’nun diplomatik kanallar aracılığıyla bilgilendirildiği de ifade edildi.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.