Işık kirliliğini azaltmanın yolları

Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği’nden bir uzman dört yöntem önerdi.

Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği ışık kirliliğiyle savaşıyor.
Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği ışık kirliliğiyle savaşıyor.
TT

Işık kirliliğini azaltmanın yolları

Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği ışık kirliliğiyle savaşıyor.
Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği ışık kirliliğiyle savaşıyor.

Ekip halinde yürütülen çalışmalar büyük ve karmaşık görevlerin daha kolay ve hızlı şekilde gerçekleştirilmesine imkan tanır. Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği'nin Teknik Komite üyesi Nancy Clanton, topluluk üyelerini ışık kirliliğini hep birlikte ortadan kaldırmaya teşvik etmek amacıyla bir makale kaleme aldı.
ABD merkezli Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği, geceleri doğal olmayan yapay aydınlatmanın aşırı veya yanlış kullanımından kaynaklanan ışık kirliliğinden, mevcut ve gelecek nesillerin etkilenmemesi için gece gökyüzünü ışık kirliliğinden korumak için çalışıyor.
Clanton, birkaç gün önce yayınlanan makalesinde "İnsanlar, gece gökyüzünü ışık kirliliğinden korumak için önerilerde bulundu. Öncelikle başta hareket sensörlerinin kullanımı olmak üzere dört yöntemle evin içinden duruma yardım edebileceğine inanılıyor. Işık kirliliğini azaltmanın en iyi yolu, gerekmediğinde ışıkları tamamen kapatmaktır. Bu aynı zamanda elektirik faturanızda da tasarruf sağlayacak. Hareket sensörleri, ışıkları yalnızca yakınlarda hareket olduğunda yanacak şekilde kontrol etmenin harika bir yoludur."
Clanton'ın önerdiği ikinci uygulama, loş ampuller kullanmak. Bu ampüller, yaydıkları ışığın yoğunluğunu kontrol eden anahtarlara sahip. Bu sayede gerektiğinde sadece güçlü ışık kullanılabiliyor.
Clanton ayrıca evin içine herhangi bir ışığın gereksiz kullanımını engelleyecek uygun bir cihaz yerleştirmenin de etkili olduğunu vurguluyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliği Teknik Komitesi üyesi tarafından vurgulanan üçüncü uygulama, daha sıcak ışık renkleri seçmek.
Daha sıcak gölgeli veya sarı renkli ampuller, mavi ışıktan ziyade sirkadiyen ritme daha uygun. Bu nedenle akıllı telefonlarda gece modu kullanılıyor.
Renk sıcaklığı veya ışık, lambanın renk sıcaklığı ile ölçülür. 6000K'nın üzerindeki parlak ve mavi gün ışığı sıcaklıklarından kaçınılmalı ve bunun yerine 3000K'nın altındaki sıcaklıklarda lambalar seçilmeli.



Bonobolar, karşılarındaki insanın bir şeyi bilmediğini fark edebiliyor

25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
TT

Bonobolar, karşılarındaki insanın bir şeyi bilmediğini fark edebiliyor

25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)
25 yaşındaki Nyota, çalışmadaki üç bonobodan biriydi (Ape Initiative)

Bonoboların, kendi bildikleri bir şeyi karşılarındaki kişi bilmediğinde bunu fark ettiği bulundu. 

İnsanların, başkalarının ne düşündüğünü anlama becerisi sosyal yaşantıda kritik öneme sahip. Zihin teorisi denen bu özellik, farklı inanç ve bakış açılarına sahip kişileri fark ederek buna uygun davranmayı sağlıyor.

Diğer primatların da benzer bir beceriye sahip olup olmadığı uzun zamandır tartışılıyor. Daha önceki çalışmalarda bir yılan gören şempanzelerin, hayvanı fark etmeyen grup üyelerine haber verdiği saptanmıştı.

Ancak doğada bu beceriye işaret eden gözlemler yapılsa da bilim insanları, bugüne kadar kesin kanıtlara ulaşılamadığını söylüyor.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu soru işaretini gidermek adına üç bonoboyla bir deney yürüttü ve bulgularını hakemli dergi PNAS'te dün (3 Şubat) yayımladı.

Araştırma ekibinden Luke Townrow, sırayla bonoboların karşısına geçti ve aralarına bir masa üzerinde ters çevrilmiş üç bardak kondu. 

Başka bir araştırmacı bardaklardan birinin altına üzüm gibi ödüller sakladı. Ancak Townrow, ödülü nereye koyduğunu bazı testlerde görürken, bazılarında görüşü kapatıldı. Bonobolarsa yiyeceğin hangi bardağın altına yerleştirildiğini bütün testlerde gördü.

Townrow ödülün nereye saklandığını bilse de bilmese de "Hmmm... üzüm nerede?" diyerek bardaklara kısaca göz gezdirip 10 saniye bekledi. Eğer nerede olduğunu biliyorsa bu sürenin sonunda üzümü çıkarıp karşısındaki bonoboya verdi. Bu sayede hayvanın bildiklerini paylaşması amaçlandı.

Bilim insanları, Townrow'un görüşü engellenmediğinde bonoboların oturup beklediğini gözlemledi. Ancak araştırmacıyla bardaklar arasına bariyer konduğu durumlarda bonobolar ödülün saklandığı yeri işaret etti. 

Townrow, "Çılgınca dikkatimi çekmeye çalıştıkları ve durmadan bardağı işaret ettikleri oldu çünkü gerçekten harekete geçmemi istiyorlardı ancak kontrollü bir ortam olduğu için 10 saniye beklemek zorundalardı" diyor.

Makalenin yazarlarından Christopher Krupenye, bulgular hakkında şöyle diyor:

Bu, birinin kendilerinden farklı bir bakış açısına sahip olduğunu fark edince gerçekten harekete geçebileceklerini gösteriyor.

Yeni araştırmadaki hayvanlar, insanların olduğu ortamlarda yetiştirildiğinden, bulgular bütün bonobolar için geçerli olmayabilir.

Yine de uzmanlar, üç bonoboda bu becerinin tespit edilmesinin, biyolojilerinde ve büyük olasılıkla insanlarla paylaştıkları ortak atalarda da böyle bir potansiyel olduğuna işaret ettiğini söylüyor.

Çalışmada yer almayan bilim insanları bulguların "kıymetli" olduğunu ancak daha fazla hayvanla deneyler yapılması gerektiğini ifade ediyor.

Yeni çalışma ve şempanzelerin, tehlikeli yılanları grup üyelerine haber vermesi gibi bulgular, zihin teorisinin insanlara has bir özellik olmadığı düşüncesine katkı sunuyor.

Independent Türkçe, New Scientist, NPR, PNAS