İran: Rejim yetkilileri protestoları destekleyen sanatçıları ve sporcuları tehdit etti

İran Yargı Erki Başkanı, Tahran’daki üniversitelerdeki protestolarda çok sayıda kişinin gözaltına alındığını belirtti.

Dün Tahran Üniversitesi'nde gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısıyla yürüyüş yapan öğrenciler (Reuters)
Dün Tahran Üniversitesi'nde gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısıyla yürüyüş yapan öğrenciler (Reuters)
TT

İran: Rejim yetkilileri protestoları destekleyen sanatçıları ve sporcuları tehdit etti

Dün Tahran Üniversitesi'nde gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısıyla yürüyüş yapan öğrenciler (Reuters)
Dün Tahran Üniversitesi'nde gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısıyla yürüyüş yapan öğrenciler (Reuters)

İran’daki protestolara polisin müdahalelerine yönelik uluslararası taraflardan gelen kınamalar artarken protesto gösterileri de genişliyor. Yetkililer, Mahsa Amini'nin (22) polis tarafından darp edilerek gözaltına alınması sonrası ölümünü protesto eden gösterileri bastırmak için zamanla yarışırken, uluslararası toplumdan çok sayıda kınama açıklaması geliyor.
Tahran ve Tebriz’deki üniversitelerden çok sayıda öğrenci, Öğretmen Sendikaları Koordinasyon Konseyi’nin çağrısına ve üniversitelerdeki öğretim görevlilerinin tutuklu öğrencilerle dayanışma için çalışmalarını durdurma çağrılarına yanıt olarak üniversitelerinin avlularında yürüyüş düzenlediler. Tahran Üniversitesi’ne birkaç metre mesafede bulunan ve İran’ın üst düzey makamlardaki yetkililerinin de mezun olduğu bir üniversite olan Terbiye Mudarres Üniversitesi'nden öğrenciler, iktidara atıfla ‘Varlığın rüzgarda!’ sloganını attılar. Şerif Teknik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan profesörlerden biri Twitter'dan yaptığı paylaşımda “Tüm öğrenciler serbest bırakılmadıkça, hiçbir derse katılmayacağız” yazdı.
Tahran’daki İran Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden bazı öğrenciler, üniversite yetkililerinin güvenlik servisleriyle iş birliği yaptıklarını ve baskı yapmaya başladıklarını yazdılar. Protestocular, pazar akşamı, İsyan Karşıtı Özel Güçler birimlerinin yanı sıra Besic güçlerinin konuşlandırılmasına karşı çıkarak başkent Tahran'ın çeşitli mahallelerinin sokaklarında gösterilerini sürdürdüler. İran rejiminin lideri Ali Hamaney'e atıfla ‘diktatöre ölüm’ sloganları atan göstericiler, Hamaney’in yerine geçmesi muhtemel olduğu bildirilen oğlu Mücteba Hamaney’i kınayan sloganlar da attılar.

Sokaklar savaş alanına döndü
Twitter üzerinden yapılan paylaşımlarda protestocuların başkentin batısındaki Settar Han ve Arya Şehir bölgelerinin kontrolünü ele geçirdiği bildirildi. Paylaşılan görüntülerde ise bölgenin göz yaşartıcı gaz ve elektrikli fünye kullanan güvenlik güçleri ile göstericiler arasında savaş alanına dönüştüğü görüldü. Protestocular, Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin fotoğrafının olduğu dev reklam panosunu ateşe verdi. Başkentin kuzey bölgelerinde de göstericiler sokağa indiler.
Paylaşılan video kayıtlarında tıpkı önceki gecelere benzer şekilde başkent Tahran'ın çeşitli bölgelerinde protestocuların üzerine ateş açan güvenlik güçlerinin gerçek mermi kullandıkları görüldü. Öte yandan eylemciler, göz yaşartıcı gazın etkilerini azaltmak amacıyla çöp konteynerlerini ateşe verdiler.
Videolardan birinde, birçok eylemcinin yeşil lazer kullandığı için polis karşıtı sloganlar attığı duyuldu. Eylemciler, geçtiğimiz günlerde protestocuların saflarında sivil giyimli kişilerin bulunduğu ve lazer kullanarak güvenlik güçlerini protestoculara yönlendirdikleri konusunda uyardılar.
Video kayıtlarına göre Dokuz gecedir devam eden gösterilerinde yeni bir gelişme olarak başta İsfahan, Yezd ve Şiraz olmak üzere ülkenin orta kesimlerindeki illerde de protestolar düzenlenmeye başlarken ülkenin güneybatısındaki Ahvaz’dan protesto gösterileri düzenlendiği haberleri bildirildi.
Twitter'da hem Farsça hem de İngilizce olarak Mahsa Amini etiketi kullanılarak 100 milyon tweet paylaşılırken Twitter'da İran ile ilgili rekor sayıda paylaşım oldu. Kadınlar protestolara liderlik etmede önemli bir rol oynamaya devam ederken bazıları başörtülerini sallıyor ve bazıları da yakıyor. Ancak protestolarda atılan sloganlarda artık ülkedeki çeşitli meselelerle ilgili talepler dile getiriliyor.
Sosyal medya üzerinden paylaşılan bir video kaydında Kazvin'de güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Cevad Haydari'nin kız kardeşinin, İran'daki kadın ayaklanmasının simgesi haline gelen saç kesimine benzer şekilde Haydari'nin mezarının başında saçlarını kestiği görüldü.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’den aktardığı habere göre İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakın Tesnim Haber Ajansı’ndan başkentin yaklaşık 150 kilometre güneyinde bulunan Kum şehrinin çeşitli bölgelerinde, aralarında kadınların da bulunduğu yaklaşık 20 göstericinin bulunduğu bir fotoğrafı yayınladı.

Pazar akşamı Tahran'daki bir gösteri sırasında başörtüsünü çıkaran İranlı bir kadın (Twitter)

Suçsuzların tutuklanması
İranlı yetkililerin ve insan hakları örgütlerinin açıkladığı rakamlara göre Kürdistan, Mazenderan ve Gilan illerinde bin 800'den fazla kişiyi tutukladı. Rejimi protesto eden gösterilerin düzenlendiği 31 ilin çoğunda gözaltına alınanlarla ilgili herhangi bir veri yayınlanmadı.
Yetkililere göre protestolar sırasında en az 41 kişi hayatını kaybetti, binden fazla kişi de gözaltına alındı. Fakat sosyal medya üzerinden paylaşılan görüntüler ve insan hakları örgütlerinin açıklamaları ölenlerin sayısının daha yüksek olduğuna işaret ediyor. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), İranlı yetkilileri kayıplar, yaralılar ve tutuklular hakkında bilgilendirmeye çağırdı.
Avukat Said Dehkan, protestocularla dayanışma içinde olduklarını açıklayan dört avukat arkadaşının tutuklandığını duyurdu. Twitter'dan yaptığı açıklamada Dehkan, İran rejiminin ‘hiçbir zaman hukukun üstünlüğünü anlamadığını ve tamamen bir suç çetesine dönüşerek yasalara göre hareket ediyormuş gibi yapmaktan dahi uzaklaştığını’ vurguladı.

Rejim protestocuları tehdit etti
İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsin Ejei, çok sayıda eylemcinin gözaltına alındığı bir tutuklama kampanyası başlatıldığını kabul ederek, “Kargaşa ve isyanlarda daha fazla masum insan tutuklanabilir. Masumların hatta kabahati az olanların serbest bırakılmaları için talimat verdik” dedi.
İran Yargı Erki'ne bağlı Mizan Haber Ajansı, Ejei'nin polis memurlarıyla yaptığı görüşmeye ait video görüntülerini yayınladı.  Videoda Ejei'nin, güvenlik güçlerinin uykusuzluktan ve yorgunluktan mustarip olduklarını söylediği duyuldu. Ardından Yargı Erki Başkanı, “Sadece dün gece değil, önceki gece de uyumadılar. Özel Kuvvetler üç gecedir uyumuyor” dedi.
Pazar akşamı yayınlanan bir video kaydında İran polis şefi General Hüseyin Aştari’nin Özel Kuvvetler üyelerine hitaben, “Doğru yolda olduğumuzdan zerre kadar şüpheniz olmasın. Eğer Kasım Süleymani olsaydı size aferin derdi” ifadelerini kullandığı duyuldu.

Ünlülere tehdit
Protestocularla dayanışma içinde olduklarını açıklayan ünlü isimleri açıkça tehdit eden Yargı Erki Başkanı, “Bu rejimin desteğiyle ünlenip düşmanların safında yer alanlar, ülkeye ve millete verilen maddi ve manevi kayıpların bedelini ödeyeceklerini bilsinler” dedi. Ejei, daha da ileri giderek, “Halkın ve güvenlik birimlerinin yardımıyla kimlikleri belirlenecek ve yaptıklarının cezasını çekecekler” şeklinde konuştu.
DMO'ya bağlı Tesnim Haber Ajansı, İran'ın tutuklanması için Interpol aracılığıyla kırmızı bülten çıkardığı eski bir İranlı futbolcu olan Ali Kerimi'nin kırmızı bülten için dağıtılan fotoğrafını yayınlamasından sonra Kayhan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari de ünlüleri eleştirerek, “Ülkenin uğradığı zararlar, yıllarca İran’daki radyo ve televizyon kanallarını kullanarak ünlü olan, fakat şimdi tam tersi davranan sanatçılar ve bu ülke sayesinde milyarlar kazanan ve evi milyarlarca dolar olan sporculardan tazmin edilmeli” ifadelerini kullandı. Ülkesinin en popüler sporcuları arasında yer alan Kerimi, protestoların genişletilmesi ve protestoculara birlik çağrısı yaptığı tweetleri nedeniyle İranlı yetkilileri kızdırmıştı. Katı muhafazakar çizgideki eski milletvekili Hamid Rasayi, Kerimi'nin mal varlığına el konulması çağrısında bulundu.
Kerimi, İran’daki protestoların bastırılmasını kınayan ve eşi benzeri görülmemiş tutumlar sergileyen İran'daki onlarca ünlü isimden biri. Bu tutumlar, İranlı ünlülerin yurtdışındaki sanat ve siyaset alanlarındaki uluslararası ünlü şahsiyetlerin tutumlarıyla örtüştü.
Eski İran milli takım oyuncusu Kerim Bakıri, Kerimi  hakkında arama emri çıkarılmasına itiraz ederek “Ali Kerimi vatan haini değil, şerefli bir vatanseverdir” dedi. Bakıri ‘Beyaz Saray'ı bir Hüseyniye'ye (Şiilerin bazı dini ritüellerini gerçekleştirdikleri özel mekanlar) dönüştürmek isteyen dalkavuk adama’ hitap eden, “Bu gülünç söylem toplumun tüm kesimlerini rencide ediyor. Her geçen gün daha da kabalaşıyor. Hepimiz sizin gibileri göndermek için sokağa çıktık” yazdı.
İktidar karşıtı protestoların ve yürüyüşlerin düzenlenmesi İranlı yetkililerin 2009 yılında Yeşil Hareket’in ardından başlayan protestolarda olduğu gibi güvenlik güçlerinin müdahalelerini ve operasyonlarını genişletmek için kullandığı bir yöntem olarak biliniyor.
Reuters’a göre Mahsa Amini'nin ölümünü protesto eden gösteriler, hükümet için büyük bir zorluk oluştursa da, analistler, ülke liderleri için gösterileri öncelikli bir tehdit görmüyorlar. Çünkü güvenlik güçleri daha önce de protestoları bastırmayı başarmıştı.



Gazze'de ateşkes için ihtiyatlı iyimserlik… ABD'nin oynayacağı role güven

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze'de ateşkes için ihtiyatlı iyimserlik… ABD'nin oynayacağı role güven

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği bölge turu, Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması olasılığı açısından merakla bekleniyor. İsrail'de savaşın sona erdirilmesi yönünde büyük gösteriler düzenlenirken, Kahire temasların varlığını, öneri ve fikir alışverişinde bulunulduğunu teyit ediyor ve Washington'un rolüne güveniyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan turu öncesindeki bu büyük ivme, ABD'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya açık bir şekilde baskı yapması halinde bir anlaşmayla sonuçlanabilir. Hamas'ın ABD'nin kapsamlı bir çözüm garantisi vermesi halinde, ateşkesi kabul etmesi muhtemel.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Papa 14. Leo, 8 Mayıs'ta seçildikten sonra Aziz Petrus Meydanı'nda düzenlediği ilk pazar ayininde Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve tüm esirlerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

‘Askeri çözüm yok’

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul dün Kudüs'te yaptığı açıklamada, ‘ateşkes için ciddi müzakerelere geri dönülmesi’ çağrısında bulunarak, ‘Gazze Şeridi'ndeki çatışmanın askeri yollarla çözülemeyeceğini ve siyasi bir çözümün odak noktası olması gerektiğini’ vurguladı.

Görsel kaldırıldı.İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazı arasında oturan protez bacaklı bir Filistinli (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir televizyon röportajında, Gazze konusunda günlük temasların ve karşılıklı önerilerin varlığını teyit ederek, gerilimin sona erdirilmesi için baskı yapılmasında ABD'nin rolünden yararlanmanın önemini vurguladı. Trump yönetiminin göreve gelmeden önceki tutumunun ateşkesin istikrar kazanmasına yardımcı olduğunu ve mevcut ABD yönetiminin de aynı güçle mevcut çabaların başarısına katkıda bulunacağını umduğunu ifade etti. Abdulati, “Kapsamlı bir ateşkese ulaşmak için ABD ve Katar'ın başını çektiği uluslararası ortaklarla iş birliği içinde Mısır'ın yoğun girişimleri devam ediyor” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Bölge Sözcüsü Samuel Warburg dün Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Trump'ın ziyaretinin, Gazze Şeridi'ndeki gelişmeler de dahil olmak üzere çeşitli dosyalarda ‘koordinasyonu artıracağını’ doğruladı, ancak bir ateşkes anlaşmasına varılıp varılmayacağı konusunda bilgi vermedi.

Baskılar artıyor

Mısırlı strateji uzmanı Tümgeneral Semir Ferec, Trump'ın ziyaretinden önce ya da ziyaretiyle birlikte bir anlaşmaya varılacağı beklentisiyle savaşın sona erdirilmesi için büyük beklentiler, baskılar ve uluslararası taleplerin arttığını söyledi. Mısır'ın Trump'ın rolüne güvenmesinin doğru bir tutum olduğunu ve özellikle Gazze dosyasının yaklaşan tur sırasında güçlü bir şekilde masada olacağı için anlaşmanın sağlanmasına önemli ölçüde katkıda bulunabileceğini belirtti.

Hamas'a yakın bir Filistinli siyasi analist olan İbrahim el-Medhun'a göre ise ‘tüm olasılıklar halen masada, ancak İsrail ateşkesi garanti eden ya da Filistin halkına karşı devam eden soykırımı durduran herhangi bir anlaşmayı reddetmekte ısrar ediyor.’

Görsel kaldırıldı.İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırlar (Reuters)

Öte yandan Hamas, maliyeti ne olursa olsun herhangi bir kısmi anlaşmaya girmeyi reddediyor. Kapsamlı bir anlaşmaya varmak istediğini vurguluyor, ancak aşılamayacak net koşullar ve kırmızı çizgiler belirliyor.

El-Medhun'a göre kırmızı çizgiler üç yönlü; ‘İlk olarak hiçbir koşul altında silahların teslim edilmesinden söz edilmiyor, zira direniş için silahlar hayatta kalmanın garantisi ve caydırıcılık aracıdır. İkinci olarak ister liderler ister sıradan insanlar olsun, Filistinlilerin yerinden edilmesi reddediliyor. Son olarak, saldırganlığın kapsamlı bir şekilde durdurulmasına, kuşatmanın kaldırılmasına ve esirlerin serbest bırakılmasına yol açmayan her türlü kısmi anlaşmaya karşı çıkılıyor.’

El-Medhun, “Hamas kısa süre önce İsrail'in değiştirilmiş bir teklifini reddetti. Çünkü bu teklif kabul edilemeyecek kırmızı çizgilere dokunan noktalar içeriyordu. Ancak hareket diyaloğa açık olmakla birlikte silahları teslim etmeyecek, mevcut koşullar altında gelecekteki herhangi bir hükümette yer almayacak ve herhangi bir kısmi anlaşmayı kabul etmeyecek” ifadelerini kullandı.

İsrail Kanal 12 televizyonuna göre cumartesi akşamı binlerce İsrailli, savaşın sona erdirilmesi ve tüm esirlerin geri dönmesi talebiyle Savunma Bakanlığı yakınlarında gösteri yaptı. Bu gelişme, cumartesi günü Gazze Şeridi'nde hayatta olan iki İsrailli esirden birinin Gazze Şeridi'nde devam eden savaşın sona erdirilmesi çağrısında bulunduğu videonun Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından yayınlanmasıyla aynı zamanda gerçekleşti.

Hamas'ta iyimserlik

Hamas kaynakları dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, Katar ve Mısır'ın katıldığı, ABD'li ve İsrailli yetkililerin yakından takip ettiği görüşmelerde ‘bu kez bir anlaşmaya varılabileceğine dair iyimserliğe tanık olunduğunu’ belirterek, ‘şu anda önerilenler üzerinde anlaşmaya varılması halinde önümüzdeki 48 saat içinde bir anlaşmanın ilan edileceğini’ öne sürdü.

Kaynaklar, ‘ABD tarafının kısmi bir anlaşmaya varmaya odaklandığını, hareketin liderliğinin ise anlaşmanın açık ve net bir metin taşımasını, Başkan Trump'ın garantisini içermesini, İsrail'in ilk aşamada olduğu gibi anlaşmaları ihlal etmeden savaşı sona erdirecek ikinci bir aşamaya geçilmesini talep ettiğini’ açıkladı.

Görsel kaldırıldı.İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği saldırıda öldürülen bir çocuğun cenazesini taşıyan Filistinli (Reuters)

‘Hamas'ın ateşkesi hızlandırmak ve Trump yönetimine net bir mesaj göndermek için ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander da dahil olmak üzere tüm esirleri serbest bırakmaya istekli olduğunu’ belirten el-Medhun, “Şimdi parola, soykırımı durdurmak, insani yardımın girişine izin vermek ve savaşın kapsamlı bir şekilde durdurulması için işgal hükümetine gerçek bir baskı yapma sorumluluğuna sahip olan ABD yönetiminin elinde” dedi.

Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret sırasında Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmenin yollarını açıklayacağı bir anlaşmanın çerçevesini duyurmasını bekleyen Ferec, önümüzdeki saatlerin ABD'nin tutumunu, takas anlaşmasının tamamlanma şansını ve yardım girişini duyurmak açısından belirleyici olacağını öne sürdü.