Irak parlamentosu Meclis Başkanı Halbusi'nin istifası için toplanacak

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi’nin ‘yeni ittifak’ duyurusuna itiraz engeli

23 Ağustos'ta Temsilciler Meclisi önünde toplanan Sadr Hareketi destekçileri (AFP)
23 Ağustos'ta Temsilciler Meclisi önünde toplanan Sadr Hareketi destekçileri (AFP)
TT

Irak parlamentosu Meclis Başkanı Halbusi'nin istifası için toplanacak

23 Ağustos'ta Temsilciler Meclisi önünde toplanan Sadr Hareketi destekçileri (AFP)
23 Ağustos'ta Temsilciler Meclisi önünde toplanan Sadr Hareketi destekçileri (AFP)

Irak’taki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi, akşam hükümeti kurma görevini devralmak için ‘Devlet Yönetimi’ adlı yeni ittifakı duyurmaya hazırlanırken Şiilerin önde gelen liderleri, Sadr Hareketi’nin ve önümüzdeki hafta yeniden başlaması beklenen protesto gösterilerine katılacak eylemcilerin tepkisi teyit edilene kadar ‘beklenmesi’ çağrısında bulundular.
Iraklılar, aylardır devam eden hükümet krizinin ortasında Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi'nin istifasıyla ilgili Meclis’in yarın gerçekleştireceği oturumun sonuçlarını bekliyorlar. Meclis oturumunun gündeminde, ilki Meclis Başkanı’nın istifasının oylanması, ikincisi ise Meclis’teki en yaşlı milletvekilinin meclis başkanlığına seçilmesi olmak üzere iki madde yer alıyor.
Koordinasyon Çerçevesi’nin yeni kurulan ‘Devlet Yönetimi’ ittifakının duyurusunun bir an önce yapılmasını isteyen partisi; Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin ekibinden yapılan açıklamada, ‘gemi yola çıktı’ ifadesi kullanıldı. Ancak kaynaklar, “Şii liderlerden gelen itirazların, gemiyi durduğunu’ söylediler.
Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan aktardığına göre Sadr’ın büyük baskısıyla karşı karşıya kalan Koordinasyon Çerçevesi liderleri ile ‘Tişrin Hareketi’ (Ekim Devrimi olarak da bilinen halk hareketi) temsilcileri arasında saatlerce süren görüşmelerde başlıca üç itiraz ortaya çıktı. İlk itiraz Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri'den geldi. Amiri, Sadr'dan el-Hanana'da kendisini ziyaret edip bir garanti alınana kadar beklenmesini istedi. Ancak bu talep, Sadr Hareketi’nden korkulmamasını isteyen Maliki'nin tepkisine neden oldu.
İkinci itiraz, bağımsızlar ve protesto hareketi güçlerinin temsilcilerinden oluşan bir hükümet kurulması çağrısında bulunan Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'den geldi. Hekim'e yakın kaynaklara göre bu görüş, Şiileri temsil eden Mukteda es-Sadr'ın tekelinde olan bir hükümet kurmayı reddeden tutumun Koordinasyon Çerçevesi için de geçerli olması gerektiği gerçeğine dayanıyor. Tişrin Hareketi liderlerinin iktidara karşı çıkmaları halinde Tahrir Meydanı’nda bir ‘kan denizinin kendilerini beklediği’ tehditleri aldıkları bir dönemde hareketin çatısı altındaki güçlere Koordinasyon Çerçevesi hükümetinin kurulmasına katılmaları çağrıları yapıldı.
Üçüncü itiraz ise Koordinasyon Çerçevesi’nin başbakan adayı Muhammed Şiya es-Sudani'nin adaylığının halkın ve Sadr’ın tepkisine neden olduğu için geri çekilmesini isteyen eski Başbakan Haydar el-İbadi’den geldi. İbadi'ye yakın kaynaklar, tüm bu itirazların ortakları yeni ittifakın duyurusunu ertelemeye zorladığını söylediler. Bu arada Tişrin Hareketi kitlelerinin, iktidarı devirmek için sokağa dökülmesi halinde Bağdat'ta protesto gösterilerinin düzenlendiği meydanlarında neler olabileceğine dair tahminler iç içe geçmiş durumda.
Kaynaklar, silahlı grupların yüzlerce unsurunun Bağdat’taki Yeşil Bölge’de, Kerh bölgesinde ve Tişrin Hareketi güçleri arasındaki görüş ayrılıklarını ortaya koyan protestocuların gösteriler için seçtikleri Nisur Meydanı'nda yeniden konuşlandırıldığını bildirdiler.
Yeni koalisyon, 73 milletvekilinin çekilmesinden sonra artık parlamentoda temsili olmayan Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr hareketini dışladı. Türkmen bileşeni, Türkmenlerin ülkede Araplar ve Kürtlerden sonra üçüncü milliyetçiliği temsil etmesine rağmen, yeni koalisyona katılmaması nedeniyle olanlardan rahatsız olduğunu dile getirdi.
Sadr Grubu’nun 73 milletvekilinin istifasından sonra artık Meclis’te temsil edilmeyen Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi yeni ittifakın dışında kaldı. Türkmenlerin ülkede Araplar ve Kürtlerden sonra üçüncü etnik köken olmalarına rağmen Türkmen bileşeninin yeni ittifaka dahil olmaması nedeniyle gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Yeni ittifakta; Şii Koordinasyon Çerçevesi güçleri, Sünni Siyade (Egemenlik) İttifakı ve el-Azm ittifakı ve iki Kürt partisi, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) yer alıyor. Böylece Irak Meclisi’ndeki toplam milletvekili sayısının yaklaşık 273'ü ittifaka dahil oluyor. Bu milletvekili sayısıyla yeni ittifak, oylama sırasında 220 milletvekiline ihtiyaç duyan bir cumhurbaşkanı seçebilecek ve Meclis üye tam sayısının salt çoğunluğuna (yüzde 50 + 1) ihtiyaç duyan yeni bir başbakan atayabilecek.
KDP ve KYB’nin adayları arasından cumhurbaşkanlığı için tek bir aday belirleyip belirlemediği ise henüz belli değil. Sadr Hareketinin lideri Mukteda es-Sadr'ın, eski müttefiklerinin (Egemenlik İttifakı ve KDP) de katıldığı yeni ittifak ile ilgili tutumu da henüz bilinmiyor. Fakat yeni ittifaka katılan siyasi gruplar, Sadr'a şu anki hükümete istifa eden Sadr Grubu milletvekillerinin sayısına eşit bir şekilde katılma fırsatı verdiler. (Şii milis gücü) Asaib Ehli'l Hak Hareketi lideri Kays el-Hazali, daha önce yaptığı bir açıklamada, Koordinasyon Çerçevesi’nin kurulacak yeni hükümette Sadr'a Şiilere ayrılan bakanlıkların yarısını (yani 12 bakanlıktan 6’sını) vermeye hazır olduğunu söylemişti. Hazali, Koordinasyon Çerçevesi’nin başbakan adayı Muhammed Şiya es-Sudani'nin adaylığının yeniden gözden geçirilebileceği sinyalini verse de Sadr, her iki öneriyi de karşılıksız bıraktı.
Yeni ittifakın duyurusu, 2019 yılının Ekim ayında düzenlenen protestoların üçüncü yıldönümü çerçevesinde 1 Ekim’de kitlesel protesto gösterilerinin düzenlenmesinin beklendiği bir döneme denk geldi.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.