Fransa yeni nesil nükleer reaktörlerin inşasına 2027'den önce başlayacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Fransa yeni nesil nükleer reaktörlerin inşasına 2027'den önce başlayacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Enerji sıkıntısı yaşayan Fransa'da yeni nesil nükleer reaktörlerin inşasına 2027'den önce başlanacağı açıklandı.
Fransız kanalı BFMTV'nin haberine göre, hükümet, 51,7 milyar avro maliyetindeki 6 yeni nesil EPR2 nükleer reaktörün temellerini Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'nun son 5 yıllık döneminin bitiminden önce atacak.
Enerji sıkıntısını gidermek için bir yandan güneş ve açık deniz rüzgar santralleri inşa eden Fransa, Macron'un iklim yasası kapsamında vadettiği 8 yeni nesil nükleer santral inşa ederek yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırmak istiyor.
Ekolojik Dönüşüm Bakanı Agnes Pannier-Runacher, Europe 1 radyosuna yaptığı açıklamada, yeni nesil reaktörlerin mevcut nükleer reaktörlerin olduğu sahalarda kurulacağını belirtti.
Pannier-Runacher bu adımın zaman kazanmak adına alınan bir önlem olduğunu ifade etti.
Le Figaro gazetesi yeni nesil reaktörlerin 2035 öncesinde faaliyete geçebileceğini aktardı.



Sıfır emisyon hedefi Birleşik Krallık ekonomisini zorluyor

Ellesmere Limanı'ndaki Vauxhall otomobil fabrikasının önünde İngiltere’nin  elektriğe geçmesi çağrısını taşıyan bir tabela (Reuters)
Ellesmere Limanı'ndaki Vauxhall otomobil fabrikasının önünde İngiltere’nin elektriğe geçmesi çağrısını taşıyan bir tabela (Reuters)
TT

Sıfır emisyon hedefi Birleşik Krallık ekonomisini zorluyor

Ellesmere Limanı'ndaki Vauxhall otomobil fabrikasının önünde İngiltere’nin  elektriğe geçmesi çağrısını taşıyan bir tabela (Reuters)
Ellesmere Limanı'ndaki Vauxhall otomobil fabrikasının önünde İngiltere’nin elektriğe geçmesi çağrısını taşıyan bir tabela (Reuters)

Birleşik Krallık İçişleri Bakanı Suella Braverman ülkenin net sıfır emisyona ulaşmak için pragmatik bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini çünkü "İngiliz halkını iflas ettirerek gezegeni kurtaramayacağını" söyledi.

Braverman açıklamasını, Başbakan Rishi Sunak'ın bu hafta yapacağı ve İngiltere’'nin 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma yönündeki uzun vadeli planını destekleyen bazı hükümet politikalarını ertelemesinin beklendiği konuşması öncesinde yaptı.

İngiliz bakan Radio Times’a yaptığı açıklamada, “Orantılı ve hedeflerimize hizmet eden pratik bir yaklaşım benimsemek zorundayız ve İngiliz halkını iflasa sürükleyerek gezegeni kurtarmayacağız” dedi.

Birleşik Krallık (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar sıfıra indirmek için yasal olarak bağlayıcı bir hedef belirleyen ilk büyük ekonomiydi ve önceki yıllarda yenilenebilir enerji kapasitesini artırma konusunda aceleci davranmıştı.

Ancak Sunak hükümeti son zamanlarda bu hedefe ulaşmak için gereken bazı önlemler konusunda tereddütlü görünüyor, çünkü her şeyi karbondan arındırmanın maliyeti netleşiyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre spekülasyon alanlarından biri, hükümetin yeni benzinli ve dizel otomobil satış yasağını mevcut 2030 hedefine kıyasla 2035 yılına kadar erteleyebileceği yönünde.

Bu, Birleşik Krallık’ı 2035 hedefini benimseyen Avrupa Birliği ile aynı seviyeye getirecek.


FTX'i batıran Bankman-Fried'in ebeveynlerine de dava açıldı

Barbara Fried ve Joseph Bankman, resmi olarak hiç evlenmemişti (Reuters)
Barbara Fried ve Joseph Bankman, resmi olarak hiç evlenmemişti (Reuters)
TT

FTX'i batıran Bankman-Fried'in ebeveynlerine de dava açıldı

Barbara Fried ve Joseph Bankman, resmi olarak hiç evlenmemişti (Reuters)
Barbara Fried ve Joseph Bankman, resmi olarak hiç evlenmemişti (Reuters)

İflasıyla dünya kripto para piyasasını sarsan FTX'in kurucusu ve eski CEO'su Sam Bankman-Fried'in ebeveynlerine dava açıldı.

FTX'in ABD'deki Delaware eyaletinde pazartesi günü açtığı davada, Joseph Bankman ve Barbara Fried'in, oğullarının şirket üzerinden yatırımcıları dolandırmasına göz yumdukları ve bundan kazanç sağladıkları öne sürüldü.

Dava metninde, 68 yaşındaki Bankman ve 71 yaşındaki Fried'in oğullarından 10 milyon dolarlık nakit parayı "hediye olarak" aldıkları iddia edildi. 

FTX'in ayrıca Bankman ve Fried için firmanın merkezinin bulunduğu Bahamalar'da 16,4 milyon dolarlık lüks bir villa satın aldığı da savunuldu. 

Fried'in, oğlunun ABD'deki siyasi kampanyalara gönderdiği bağışlarla ilgili danışmanlık hizmeti verdiği, Bankman'ınsa FTX'te federal vergi uygulamalarına dair yarı zamanlı danışmanlık yaptığı belirtildi.

Bankman'ın şirketten yıllık 200 bin dolar maaş aldığı ve geceliği 1200 dolarlık otellerde konaklayarak, bu masrafları şirketin hesabına yazdığı da ileri sürüldü. 

Eski CEO'nun babasının ayrıca 2019'da şirket çalışanlarından birinin firmada kara para aklandığına ve fiyat manipülasyonu yapıldığına dair şikayetini de örtbas ettiği savunuldu.

Prestijli Stanford Üniversitesi'nde hukuk eğitimi gören Fried ve Bankman, davaya ilişkin açıklama yapmazken, avukatları iddiaların tamamen asılsız olduğunu savundu. 

FTX'in iflası ve hukuki süreç

Kripto para borsası FTX, geçen yıl kasımda iflas etmişti. 31 yaşındaki Bankman-Fried ise ABD'nin suç duyurusunun ardından aralıkta Bahamalar'da gözaltına alınmıştı. 

Federal savcılar Bankman-Fried hakkında dolandırıcılık, finans yasalarını ihlal ve kara para aklama dahil çeşitli suçlardan iddianame hazırlamıştı. 

Hakkındaki suçlamaları reddeden eski CEO, 250 milyon dolar kefaletle serbest bırakılmış fakat daha sonra kefalet kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle ağustosta cezaevine gönderilmişti. 

Bankman-Fried'in duruşması 3 Ekim'de görülecek.

Independent Türkçe


Bakan Şimşek, ABD'de yatırımcılara Türkiye'nin ekonomik görünümünü ve hedeflerini anlattı

Mehmet Şimşek (AA)
Mehmet Şimşek (AA)
TT

Bakan Şimşek, ABD'de yatırımcılara Türkiye'nin ekonomik görünümünü ve hedeflerini anlattı

Mehmet Şimşek (AA)
Mehmet Şimşek (AA)

Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye'nin yatırımcılar nezdinde heyecan uyandırmaya devam ettiğini kaydetti.

ABD temasları kapsamında New York'ta iş insanları, fon yöneticileri ve kredi derecelendirme kuruluşlarının üst düzey yöneticileriyle verimli görüşmeler yaptıklarını ifade eden Şimşek, bugün iki ayrı önemli etkinliğe katılarak Türkiye'ye ilgi duyan kalabalık bir yatırımcı grubuna hitap etme imkanı bulduğunu belirtti.

Şimşek, dünyanın önemli yatırım bankalarından Goldman Sachs'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen bu buluşmaların ilkinde, dünyanın önde gelen fonların yöneticileriyle yuvarlak masa toplantısında bir araya gelerek, Türkiye'nin ekonomi programının hedeflerini ve izlenecek yol haritasını paylaştığını ifade ederek, şunları kaydetti:

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Türkiye-ABD İş Konseyi ve Goldman Sachs ortak organizasyonunda düzenlenen 13. Türkiye Yatırım Konferansı'nda ise kalabalık bir yatırımcı kitlesine hitap ederek Türkiye'nin ekonomik görünümüne ilişkin bir sunum yaptım. Cumhurbaşkanımızın enflasyonun kontrol altına alınmasına yönelik politikalarımıza verdiği tam destek, politika çerçevemize güveni artıran en önemli unsur. Bu görüşmelerimizin Türkiye'ye fon akışında katkısının olacağına inanıyorum.


Uluslararası Para Fonu'ndan Fas’a 1,3 milyar dolar kredi

IMF Başkanı Kristalina Georgieva Lüksemburg’daki Avrupa Kongre Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (DPA)
IMF Başkanı Kristalina Georgieva Lüksemburg’daki Avrupa Kongre Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (DPA)
TT

Uluslararası Para Fonu'ndan Fas’a 1,3 milyar dolar kredi

IMF Başkanı Kristalina Georgieva Lüksemburg’daki Avrupa Kongre Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (DPA)
IMF Başkanı Kristalina Georgieva Lüksemburg’daki Avrupa Kongre Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (DPA)

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, Fas’a iklimle ilgili riskler karşısında dayanıklılığını güçlendirmek için 1,3 milyar dolar kredi verileceğini duyurdu.

78. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun oturum aralarında açıklama yapan Georgieva, iklim değişikliğini, uluslararası toplumun karşı karşıya olduğu en büyük zorluklardan biri olarak nitelendirdi.

Georgieva, “İklim değişikliği bizi şimdiden dramatik bir şekilde etkiliyor” dedi. Bu konunun, IMF’nin BM Genel Kurulu oturum aralarında gerçekleşen sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ilişkin zirve sırasında odaklanacağı üç eksenden biri olduğunu vurguladı.

IMF Başkanı, diğer iki eksenin, düşük gelirli ülkeler için yük olan borç ve dijitalleşme olduğunu dile getirdi. Georgieva, büyüme ve refaha teşvik etmek için dijitalleşmenin önemini vurguladı. Ayrıca mevcut zorlukların üstesinden gelmek için “işbirliği ihtiyacının” altını çizdi.

Georgieva, Marakeş’e bağlı el-Huz bölgesinde meydana gelen depremin ardından Fas’ın attığı adımlara övgüde bulundu. Öte yandan, milletin birlik olması halinde en trajik zorlukların üstesinden gelebilecek güçte olduğunu vurguladı.

Başkan ayrıca, Dünya Bankası ve IMF’nin 2023 yıllık toplantılarının daha önce planlandığı gibi 9-15 Ekim tarihleri ​​arasında Marakeş’te yapılacağı bilgisini de verdi.


ABD'nin borcu ilk kez 33 trilyon doları aştı

ABD Kongresinde borç konusundaki tartışma bu yıl daha da şiddetlendi  (Reuters)
ABD Kongresinde borç konusundaki tartışma bu yıl daha da şiddetlendi (Reuters)
TT

ABD'nin borcu ilk kez 33 trilyon doları aştı

ABD Kongresinde borç konusundaki tartışma bu yıl daha da şiddetlendi  (Reuters)
ABD Kongresinde borç konusundaki tartışma bu yıl daha da şiddetlendi (Reuters)

ABD Hazine Bakanlığının verilerine göre, ülkenin borcu 33,04 trilyon dolara ulaştı.

ABD Kongresinin, 2023 mali yılının sona ereceği eylül sonunda yeni bir geçici bütçeyi geçirerek hükümetin kapanmasını önlemeye çalıştığı bir dönemde, ülkenin borcu tarihi seviyelere yükseldi.

Amerika'nın uzun vadeli mali zorluklarını ele almaya yönelik çalışmalar yürüten Peter G. Peterson Vakfı Üst Yöneticisi Michael Peterson, konuya ilişkin açıklamasında, kanun yapıcılar kısa vadeli bir mali krizden diğerine sürüklenirken, ABD'nin milli borcunun trilyonlarca dolar artmaya devam ettiğini belirtti.

Ülkede haziranda yaşanan borç limiti "hesaplaşmasının" ardından 32 trilyon dolarlık borç sınırının aşıldığını aktaran Peterson, politika yapıcıların, Amerikalıların gerçek mali problemlerine çözüm getirmeyen partizan kavgalar yerine temel sorun olan borcun kendisine odaklanmasını istediğini ifade etti.

ABD, 19 Ocak'ta 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış, ABD Hazinesi limiti aşmamak ve olası bir temerrüdü önlemek için olağanüstü önlemler almaya başlamıştı.

Borç limitine ilişkin uzun süren müzakereler sonrası Kongre'de anlaşma sağlanmış ve ABD Başkanı Joe Biden haziranda borç limitinin artırılarak ülkenin temerrüde düşmesini önleyecek yasa tasarısını imzalamıştı.


Suudi Arabistan Enerji Bakanı: Üretim politikalarımız petrol fiyatlarındaki dalgalanmaları artırmayı değil, sınırlamayı amaçlıyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman
TT

Suudi Arabistan Enerji Bakanı: Üretim politikalarımız petrol fiyatlarındaki dalgalanmaları artırmayı değil, sınırlamayı amaçlıyor

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, ülkesinin izlediği üretim politikalarının petrol fiyatlarındaki dalgalanmaları artırmayı değil, sınırlamayı amaçladığını söyledi.

Prens Abdulaziz, Kanada’nın Calgary şehrinde 24. Dünya Petrol Kongresi kapsamında düzenlenen ‘Dünyaya ihtiyaç duyduğu enerjiyi sorumlu bir şekilde sağlamak’ başlıklı diyalog oturumunda konuştu.

Suudi bakan, enerji piyasalarıyla ilişkilerde proaktif ve dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak, “Yenilenebilir enerjiye geçişe paralel olarak geleneksel enerjiye yatırım da devam etmeli” dedi.

Prens Abdulaziz, petrol talebinde zirvenin 2030’dan önce görülebileceğini tahmin eden Uluslararası Enerji Ajansı’nı (IEA) eleştirerek şunları söyledi:

Uyardıkları ve tahmin ettikleri şeylerin hiçbiri doğru değildi. Piyasanın tahmincisi ve değerlendiricisi olmaktan çok siyasi savunuculuk yapan bir kurum haline geldiler. Arz ve talep tahminleri her zaman güvenilir olmuyor. ‘Gördüğümde inanırım’ sloganına uymak her zaman daha iyidir. Gerçekler tahmin edildiği gibi ortaya çıktığında, daha fazlasını üretebiliriz.

IEA, yakın tarihli bir raporunda OPEC+ ittifakını eleştirerek, petrol stokları ve türevlerinin haziran ayında 17,3 milyon varile kadar keskin bir düşüş yaşadığını söyledi. Raporda, Suudi Arabistan ve Rusya’nın petrol arzındaki kesintiyi uzatmasıyla düşüşlerin devam etmesi beklendiğini ifade edildi.

Raporda ayrıca, OPEC +’ın üretimi azaltma politikalarına devam etmesi durumunda, stokların fiyatları ateşleyecek seviyeye gerilemesinin beklendiği vurgulandı.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), birkaç gün önce IEA’ya yanıt vererek, yayınladığı tahminlerin yanlış olduğunu belirtti.

Fosil yakıtlardan vazgeçme tehlikesine karşı uyaran OPEC, bu tür ifadelerin yalnızca küresel enerji sisteminde gözle görülür bir başarısızlığa yol açtığına dikkat çekti.

Suudi Arabistan Enerji Bakanı konuşmasında, OPEC +’ın petrol piyasasındaki arz kesintilerini savundu. Ayrıca, uluslararası enerji piyasalarında volatiliteyi azaltmak için hafif düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Suudi Arabistan, 5 Eylül’de petrol üretimindeki günlük bir milyon varil tutarındaki gönüllü kesintinin, aralık ayı sonuna kadar 3 ay daha uzatıldığını duyurdu.

Rusya ise yıl sonuna kadar petrol üretimini günlük 300 bin varil artırdı.

Prens Abdulaziz, tedarik zincirlerinin iyi planlanmaması halinde dünyanın bir enerji krizinden diğerine geçebileceği konusunda uyardı.

Ayrıca, yeşil hidrojen ve temiz elektrik üretmek için ortaklıklar kurmaya ihtiyaç olduğunu söyledi.

Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı tarafından X üzerinden yapılan açıklamada, Riyad’ın Dünya Petrol Kongresi’ne katılarak, küresel petrol ve gaz piyasalarının güvenliği, istikrarı ve sürdürülebilirliğini artırmadaki kilit rolünü teyit ettiği ifade edildi.

Ortak Kuruluşlar Veri Girişimi (JODI) tarafından dün açıklanan verilere göre, Suudi Arabistan’ın ham petrol ihracatı, OPEC + anlaşması uyarınca, temmuz ayında iki yıldan fazla bir sürenin en düşük seviyesine geriledi.

Suudi Arabistan’ın petrol ihracatı, haziran ayında günlük 6,804 milyon varil iken, temmuz ayında yüzde 11,6 düşüşle günde 6,012 milyon varile geriledi.

Petrol fiyatları, dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı olan Çin’in ekonomisindeki toparlanma beklentileriyle pazartesi günkü işlem seansında yükseldi.

Brent ham vadeli işlemleri, GMT 14:33 itibarıyla yüzde 0,8 artışla varil başına 94,58 dolara yükseldi.

West Texas Intermediate ham petrol vadeli işlemleri ise yüzde 0,9 artışla, varil başına 90,91 dolara çıktı.


Wall Street Journal: Riyad ve Tesla Suudi Arabistan’da fabrika kurmak için görüşüyor

Tesla üretimi elektrikli otomobiller (Getty)
Tesla üretimi elektrikli otomobiller (Getty)
TT

Wall Street Journal: Riyad ve Tesla Suudi Arabistan’da fabrika kurmak için görüşüyor

Tesla üretimi elektrikli otomobiller (Getty)
Tesla üretimi elektrikli otomobiller (Getty)

ABD merkezli Wall Street Journal gazetesinin kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Suudi Arabistan, ABD merkezli elektrikli otomobil üreticisi Tesla ile Suudi Arabistan’da bir fabrika kurulması konusunda görüşmelere başladı.

Söz konusu kaynaklar, görüşmelerin henüz çok erken bir aşamada olduğunu da ekledi.

Bu haberden birkaç saat önce, İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD’de görüştüğü Tesla CEO’su Elon Musk’a, Tesla’nın bir sonraki fabrikasını Türkiye’de kurması için çağrıda bulunduğunu duyurdu.

Musk, mayıs ayında yaptığı bir açıklamada, Tesla’nın 2023 sonuna kadar yeni bir fabrika için yer seçebileceğini söylemişti.

Şu anda 6 fabrikası bulunan şirket, küresel varlığını genişletmek amacıyla Meksika’da yedinci fabrikayı inşa ediyor.

2022’de yaklaşık 1,3 milyon araç satışı gerçekleştiren Tesla, bu rakamı 2030 yılına kadar yılda 20 milyona çıkarmayı hedefliyor.


Petrol fiyatları 100 dolara ilerliyor

Petrol fiyatı son olarak Ukrayna savaşının ilk haftalarında 100 doları aşmıştı (Reuters)
Petrol fiyatı son olarak Ukrayna savaşının ilk haftalarında 100 doları aşmıştı (Reuters)
TT

Petrol fiyatları 100 dolara ilerliyor

Petrol fiyatı son olarak Ukrayna savaşının ilk haftalarında 100 doları aşmıştı (Reuters)
Petrol fiyatı son olarak Ukrayna savaşının ilk haftalarında 100 doları aşmıştı (Reuters)

Rusya ve Suudi Arabistan'dan gelen arz kesintileri, Çin'deki talep artışıyla birlikte hazirandan bu yana değeri yaklaşık yüzde 30 artan petrolün varil fiyatı 100 dolara doğru ilerliyor. 

Geçen hafta 94 dolar seviyesine ulaşan brent ham petrol, son 10 ayın en yüksek seviyesini görmüştü. 

Haziranda 72 dolar olan brent ham petrolün varil fiyatında, Ukrayna savaşının başından bu yana bir çeyrekte görülen en yüksek artış yaşandı.

Aynı periyotta Amerikan ham petrolünün varil fiyatı da 67 dolardan 90 dolara kadar yükseldi. 

Ham petrol fiyatlarında yaşanan bu artış pompaya da yansıdı. Birleşik Krallık'ta benzin ve mazot fiyatlarına hazirandan bu yana litre başına 10 penny (3,3 lira) zam gelirken, ABD'de pompaya yansıyan zam oranıysa yüzde 10 dolaylarında oldu.

ABD'ye bağlı Enerji Bilgi Yönetim İdaresi'nin (EIA) verilerine göre ABD, Avrupa ve Çin'de uçuşlara yönelik talep artışı jet yakıtı fiyatlarının mayıs-ağustos periyodunda yüzde 50 yükselmesine neden oldu.

Petrol fiyatlarındaki artışın başlıca nedenlerinden biri OPEC'in önde gelen iki ülkesi Suudi Arabistan ve Rusya'nın üretimde kesintiye gitmesi.

Riyad ve Moskova yönetimleri bu ay başında, yıl sonuna kadar uygulanmak üzere günde toplam 1,3 milyon varillik üretim kesintisi yapacaklarını duyurmuştu.

Petrol fiyatlarındaki artış ve dünyanın en büyük petrol ithalatçısı konumundaki Çin ekonomisinden gelen talebin enflasyonla mücadele çabalarına da zarar vermesi bekleniyor.

Yılın ilk yarısında petrol fiyatlarında yaşanan azalma birçok ülkede enflasyonun düşüşünde önemli rol oynamıştı. Yılın ikinci yarısında yaşanan fiyat artışlarınınsa enflasyondaki düşüşü frenleyeceği tahmin ediliyor.

Araştırma şirketi Rystad Energy'de ekonomist olarak görev yapan Jorge Leon, New York Times'a yaptığı açıklamada, Amerikan yönetiminin Suudi Arabistan'ın üretim kesintilerini dengelemek için İran ve Venezuela'yla masaya oturarak, yaptırım altındaki bu ülkelerden piyasaya daha fazla petrol sürebileceğini söyledi. 

Daha önce Bloomberg'de çıkan bir haber Washington ve Tahran'ın konuyla ilgili arka kanal diplomasisi yürüttüğünü öne sürmüştü. 

Venezuela ise petrol sektörünü yeniden canlandırmak için Pekin'den yatırım bekliyor.

Independent Türkçe


Bundesbank: Alman ekonomisi 3'üncü çeyrekte küçülecek

(AA)
(AA)
TT

Bundesbank: Alman ekonomisi 3'üncü çeyrekte küçülecek

(AA)
(AA)

Bundesbank'ın ekonomiye yönelik eylül ayı raporu yayımlandı. Raporda, son ekonomik verilerin kısa vadede Alman ekonomisi için pek umut vaat etmediği belirtilerek, yaz çeyreğinde (temmuz-eylül) ekonomide toparlanma olmadığı ifade edildi.

Bundesbank raporunda, "Bir miktar yavaşlayan fiyat artışına, güçlü ücret artışlarına ve iş gücü piyasasındaki iyi duruma rağmen, hanehalkı hala harcamalarını kısıtlıyor" denilerek, buna ek olarak, sanayinin artan zayıflığının da ekonomik büyüme üzerinde baskı oluşturduğu vurgulandı.

Raporda, "Gelen siparişlerdeki düşük ve devam eden düşüşün yanı sıra azalan birikmiş siparişler sanayinin üretimi üzerinde giderek daha belirgin bir etki oluşturuyor. Almanya'nın ekonomik üretiminin 2023'ün üçüncü çeyreğinde hafif daralması bekleniyor" denildi.

İthalat, üretici ve toptan eşya fiyatları gibi ham madde seviyelerindeki önemli düşüşlerin de kademeli olarak tüketicilere yansımasının ihtimal dahilinde olduğu kaydedilen raporda, "Bununla birlikte, güçlü ücret artışına karşı enflasyon oranının orta vadede yüzde 2’nin oldukça üzerinde olması muhtemel” değerlendirmesinde bulunuldu.

Çin'e bağımlılık konusunda uyarı

Bundesbank raporunda, Alman ekonomisinin dış ticarette de sorunlar yaşadığına ve büyük ölçüde ihracata dayalı olan Alman sanayisinin Çin'den gelen ara mallara bağımlılığına vurgu yapıldı.

Raporda satışları daha yüksek olan şirketlerin özellikle Çin'den gelen ara mallara bağımlı olduğu belirtilerek, “Artan jeopolitik gerilimler ve buna bağlı riskler göz önüne alındığında, şirketlerin ve politikacıların gelişen ticaret yapısını yeniden düşünmeleri gerekiyor” denildi.

Bu arada, Alman ekonomisi artan faiz oranları, zayıf küresel ekonomi ve yüksek enflasyon nedeniyle üst üste üç çeyrektir büyüyemedi. Ekonomi, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,4 ve yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,1 küçülürken, yılın ikinci çeyreğinde büyüme gösterememişti.

Bu yıl için Alman ekonomisinde Ifo yüzde 0,4, Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW) ise yüzde 0,5 daralma bekliyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre, Almanya, bu yıl küçülmesi beklenen tek G7 ülkesi olacak.


TCMB'den Türk lirasını tasarruf ve yatırım aracı olarak destekleyen kararlı adımlar

(AA)
(AA)
TT

TCMB'den Türk lirasını tasarruf ve yatırım aracı olarak destekleyen kararlı adımlar

(AA)
(AA)

Bankacılık sisteminde TL payını artırma ve TL'yi tasarruf aracı haline getirme amacını kararlılıkla sürdüren TCMB, mevcut düzenlemede yaptığı revizyonlarla bu amacını pekiştirirken, bazı teşvik ve uygulama kolaylıkları da getirdi.

Merkez Bankası, yerel para TL'yi güçlendirmeye yönelik olarak hem standart TL mevduatı destekleyen hem de kur korumalı hesaplardan standart TL mevduata geçişi özendiren yeni adımlar attı.

TCMB'nin bankalara gönderdiği uygulama talimatına göre, (gerçek kişiler için) TL payı artış hedefi yükseltildi.

TCMB, ağustos ayında menkul kıymet ve zorunlu karşılık uygulamalarında kur korumalı hesapların TL mevduata dahil olduğu TL payı rasyosunu yürürlükten kaldırmış, yerine kur korumalı hesapları TL mevduat olarak dikkate almayan ve standart yerel para olan TL mevduatın toplam mevduat içindeki payını artırmayı hedefleyen yeni bir TL payı rasyosu getirmişti.

TL'ye geçişlerin hızlandığını gösteren veriler doğrultusunda gerçek kişiler için aylık yüzde 2 olarak belirlenen TL payı artış hedefi, yüzde 2,5'e yükseltildi.

Ayrıca, TL'ye geçiş ve yenileme ile TL payı hesaplamalarında revizyona gidildi. TL'ye geçiş ve yenileme oranında eksik kalan kısmın gerçek kişi dönüşüm hesaplarıyla tamamlanması mümkün hale getirildi.

Komisyon uygulamasında TL'ye geçiş ve yenileme oranları esas alındı

Ağustos ayında menkul kıymet ve zorunlu karşılık uygulamalarında yürürlükten kaldırılan eski TL payı rasyosuna göre komisyon uygulaması da sona erdirildi. Komisyon uygulamasında, TL'ye geçiş ve yenileme oranları belirleyici olacak.

Uygulama talimatına göre, TL'ye geçiş ve yenileme oranı yüzde 100'ün altında olan bankalara yıllık yüzde 8 oranında, yüzde 100'ün üzerinde olan bankalara ise yıllık en fazla yüzde 4 olacak şekilde TL'ye geçiş oranına göre komisyon uygulanacak.

Harcama mukabili kredilerde muafiyet sınırı yükseltildi

İhracat, yatırım ve KOBİ kredilerinde 50 bin TL'nin üzerinde kredi kullandırılması durumunda kredinin belirlenen harcama alanlarında kullanıldığının belgelenmesi gerekiyor, aksi takdirde bankalar kredinin yüzde 30'u oranında menkul kıymet tesis ediyor ve bu krediler kredi büyümesi sınırına dahil oluyor.

Kredi akışını rahatlatmak amacıyla bu krediler için fatura muafiyet sınırı 250 bin TL'ye yükseltildi.