İsrail: İran ile siber savaşın dünyada başka bir emsali yok

İsrail ordusunun siber birimlerinde, MOSSAD’da ve Şin Bet'te çalışandan daha fazla asker görevli.

İsrail siber birimi tarafından düzenlenen bir toplantı. (İsrail ordusu)
İsrail siber birimi tarafından düzenlenen bir toplantı. (İsrail ordusu)
TT

İsrail: İran ile siber savaşın dünyada başka bir emsali yok

İsrail siber birimi tarafından düzenlenen bir toplantı. (İsrail ordusu)
İsrail siber birimi tarafından düzenlenen bir toplantı. (İsrail ordusu)

İsrail ordusunun Siber Savunma Birimi ve Siber Saldırı Birimi başkanları, İsrail ile İran arasında siber alanda yaşanan savaşın dünyada ve tarihte boyut ve içerik bakımından başka bir emsali olmayan büyük bir savaş olarak kabul edildiğini açıkladılar.
2013 yılında başlayan ve halen devam eden bu savaşın, İsrail'in en güçlü taraf olması nedeniyle giderek daha karmaşık fakat eşit düzeyde olmayan bir hale geldiğini belirten İsrailli iki yetkili, ülkelerinin, gelişmekte olduğu için düşmanı (İran) küçümsemediğini de kabul ettiler. İsrail ordusunun siber saldırı işlerinden sorumlu SIGINT Ulusal Birimi (Birim 8200) Başkan Yardımcısı Albay Uri Stav ve aynı birimin siber savunma işlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı Albay Omer Grossman bu alanda doktora yapmış ve yakında emekli olmayı bekleyen iki deneyimli asker açıklamarında İran’ın Lübnan'da, Irak'ta, Suriye'de ve diğer ülkelerde Hizbullah gibi milis gruplarının yanı sıra Filistin'deki İslami Cihad Hareketi ve Hamas'a destek sağladığını, siber uzayda da savaş yeteneklerini geliştirdikleirni kaydettiler. İsrail'i yok etmenin yanı sıra siber savaşta da yıkıma uğratmayı amaçladığını vugruladılar.
Stav'a göre İran, İsrail'in su dağıtımını düzenleyen sistemine girmeyi başardı ve birkaç saat boyunca suların kesilmesine neden oldu. İran’ın uzaktan suya zehir karıştırmaya dahi çalıştığını belirten Stav, saldırının püskürtüldüğünü ve sert bir şekilde karşılık verildiğini kaydetti. Stav, verilen karşılığın İran'da tren, gemi ve uçak trafiğinin felce uğratıldığını aktardı. Spor kavramları kullanarak performans bakımından İran’ın halen İsrail’in performansından çok uzak olduğunu belirten Stav, “Farklı bir spor dalında başka bir ligdeyiz. Bizim sahamızda oynamaya çalışıyorlar ama beceremiyorlar” dedi. Birimin bir sekreter ve bir şoför olmak üzere beş kişi olarak kurulduğunu ifade eden Stav, “Bugün, en büyük askeri birim haline geldik. MOSSAD’da (İsrail dış istihbarat teşkilatı) ve Şin Bet’te (İsrail genel istihbarat teşkilatı) toplam çalışan ve ajan sayısından daha fazla asker ve subay görevli” şeklinde konuştu.
İsrail ordusunda siber alanda faaliyet gösteren iki birim, bundan 11 yıl önce acil durum odası olarak kurulmuştu. Faaliyete geçtiği ilk yıl, yani 2014’te, çalışan sayısını iki katına çıkardıktan sonra İsrail'in ‘Koruyucu Hat’ olarak adlandırdığı Gazze'ye yönelik askeri operasyon sırasında İran, Hamas ve İslami Cihad'ın ilk büyük siber saldırısını tespit etti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre aynı dönemde ‘Suriye Elektronik Ordusu’ (SEO) adıyla bilinen İran destekli siber saldırı grubu, İsrail ordusu sözcüsünün Twitter hesabını hacklemeyi başardı. Bilgisayara korsanları, hackledikleri hesaptan “Uyarı: Dimona Nükleer Reaktörüne iki füze isabet ettikten sonra bölgede nükleer sızıntı olabilir” yazdılar. Ancak İsrail, birkaç dakika içinde hesabı geri almayı başardı.
Yaşanan bu siber savaşla ilgili basında bazı haberler yayınlansa da o dönemde fazla bir ilgi görmedi. Ancak uzmanlar konuyla ilgili birçok araştırma yaptılar. Tel Aviv'deki Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü (INSS) Siber Güvenlik Programı Direktörü Albay Gabi Siboni, İran'ın Koruyucu Hat Operasyonu sırasında, siber uzaydaki bu gelişmenin, İran'ın İsrail ile asimetrik savaşında merkezi bir araç olarak klasik terörün yerini alacağı bir sürecin başlangıcı olabileceğini söyledi.  İran’ın İsrail ile arasındaki siber teknoloji alanındaki ‘boşluğu kapatmaya’ hızla ve ustaca yaklaştığını belirten Albay Siboni, “Tehlike, İsrail düşmanlarının siber saldırılarla evimizi vurabilecek olmasıdır” dedi. Siber birimin komutanı ise şu açıklamada bulundu:
“Saf olamayız. İran, sürekli olarak İsrail ordusunun koruma kalkanının yanı sıra siber alanda da boşluklar arıyor. Önümüzdeki savaşlarda, özellikle kuzeydekilerde, siber alandaki yeteneklerin önceki savaşlardan daha önemli olacağını düşünüyorum. Büyüklük bakımından Mısır'ın Yom Kippur'a saldırısı (1973 Arap–İsrail Savaşı) gibi siber saldırılar gerçekleşebilir. Ancak bu tür saldırıları püskürtmeye ve karşılık vermeye her zamankinden daha fazla hazırız.”
İsrail ordusu siber birimlerinin, ABD’nin Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ile büyük çapta bir iş birliği içinde olduğu biliniyor.



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.