Tom Cruise'un Scientology tarikatıyla ilişkisine dair yeni ayrıntılar ortaya çıktı

"Cruise'u memnun etmeye çalışırken hiçbir sınır tanımadılar"

Eski bir Scientology üyesi, 2020'de yaptığı açıklamada Tom Cruise'un kilisenin lideri olmak üzere yetiştirildiğini öne sürmüştü (Reuters)
Eski bir Scientology üyesi, 2020'de yaptığı açıklamada Tom Cruise'un kilisenin lideri olmak üzere yetiştirildiğini öne sürmüştü (Reuters)
TT

Tom Cruise'un Scientology tarikatıyla ilişkisine dair yeni ayrıntılar ortaya çıktı

Eski bir Scientology üyesi, 2020'de yaptığı açıklamada Tom Cruise'un kilisenin lideri olmak üzere yetiştirildiğini öne sürmüştü (Reuters)
Eski bir Scientology üyesi, 2020'de yaptığı açıklamada Tom Cruise'un kilisenin lideri olmak üzere yetiştirildiğini öne sürmüştü (Reuters)

Yeni çıkan bir kitap, ünlü oyuncu Tom Cruise'un Scientology tarikatıyla ilişkisine dair yeni ayrıntıları ortaya koydu.
Tarikatın eski üst düzey yöneticilerinden Mike Rinder, yazdığı A Billion Years: My Escape From a Life in the Highest Ranks of Scientology'de (Bir Milyar Yıl: Scientology'nin En Yüksek Mevkilerindeki Bir Hayattan Kaçışım), Scientology Kilisesi'nin en tanınan üyelerinden Cruise'u kaybetmemek için neler yaptıklarını gün yüzüne çıkardı.
Scientology'ye çocukken giren Rinder, son yıllarda 2007'de 52 yaşındayken ayrıldığı tarikat hakkındaki iddialarıyla gündeme geliyor.
Son kitapta Rinder, tarikatın Cruise'la ilişkisi hakkında şunları söyledi:
"Cruise'u memnun etmeye çalışırken hiçbir sınır tanımadılar."
Kitapta, Scientology Kilisesi'nin 1990'larda Cruise'un o dönemki eşinden boşanıp Nicole Kidman'la evlenmesine yardımcı olduğu iddia edildi.
Rinder, Cruise'un Yıldırım Günleri'nin (Days of Thunder) çekimlerinde Kidman'a aşık olduğunu ama o dönem Mimi Rogers'la evliliği devam ettiği için bu noktada tarikatın devreye girdiğini yazdı:
"Kilise lideri David Cavige, bunu Tom'un dileklerini gerçekleştirebilmedeki güçlerini kanıtlamak için bir fırsat olarak gördü. Rogers'ı boşanmaya ikna etti."

Önce birleştirip sonra ayırmaya çalışmışlar
Öte yandan en başta Cruise'u sevdiği kadına kavuşturan tarikat, ilerleyen yıllarda Kidman'ın ünlü oyuncuyu Scientology'den soğuttuğunu fark ettiklerinde çiftin arasını bozmaya çalışmış.
Rinder'ın aktardığına göre Cruise'la birlikte tarikata giren Kidman, hiçbir zaman fanatik bir üye olmamış.
Kitapta, kilisenin ikilinin boşanmasına sebep olacak bir kanıt bulmak için Kidman'ın telefonlarını dinlediği öne sürüldü.
Ayrılık nedenlerinin kilisenin çabaları olup olmadığı bilinmese de, Cruise ve Kidman 2001'de boşandı.

Cruise için futbol sahası yaptırdılar
Rinder, Cruise diğer ünlüleri kiliseye çekebilsin diye çok büyük hamleler yapıldığından da bahsetti.
Buna göre, Cruise o zamanın ünlü futbolcularından David Beckham'ı etkileyebilsin diye devasa bir futbol sahası yaptırılmış.
Fakat bu çabaları işe yaramamış ve Beckham hiçbir zaman kiliseye üye olmamış.
Independent Türkçe, Page Six, Radar



Wednesday'in ikinci sezonundaki efsanevi sahneyi çekmek 8 ay sürmüş

Alfred Gough ve Miles Millar'ın yarattığı doğaüstü gizem ve komedi dizisi Wednesday'in başrolünde 22 yaşındaki Jenna Ortega yer alıyor (Netflix)
Alfred Gough ve Miles Millar'ın yarattığı doğaüstü gizem ve komedi dizisi Wednesday'in başrolünde 22 yaşındaki Jenna Ortega yer alıyor (Netflix)
TT

Wednesday'in ikinci sezonundaki efsanevi sahneyi çekmek 8 ay sürmüş

Alfred Gough ve Miles Millar'ın yarattığı doğaüstü gizem ve komedi dizisi Wednesday'in başrolünde 22 yaşındaki Jenna Ortega yer alıyor (Netflix)
Alfred Gough ve Miles Millar'ın yarattığı doğaüstü gizem ve komedi dizisi Wednesday'in başrolünde 22 yaşındaki Jenna Ortega yer alıyor (Netflix)

Netflix'in rekortmen dizisi Wednesday'in ikinci sezonunun açılış bölümündeki stop-motion sahnesi, Tim Burton'ın köklü animasyon tutkusunu bir kez daha ekrana taşıdı.

Vanity Fair'a konuşan Burton, hem dizinin 6 Ağustos'ta yayımlanan ikinci sezon prömiyerindeki stop-motion sekansının hikayesini hem de bu tekniğe olan çocukluk merakının nasıl başladığını anlattı. 

"Kendimi bildim bileli stop-motion hayranıyım"

"Hatırladığım ilk film Altın Postlu Cengaver'di (Jason and the Argonauts). Yani hayatımın en başından beri stop-motion hayranıydım" diyen usta yönetmen, bu ilgisinin çocuk yaşlarda filizlendiğini söyledi.

İlk sezonda 4 bölüm yöneten Burton, ikinci sezonda birinci, 4., 7. ve 8. bölümlerin yönetmen koltuğuna oturdu. 

Yeni sezonda Jenna Ortega, Emma Myers, Joy Sunday ve Hunter Doohan başrollerine geri dönerken; Catherine Zeta-Jones, Luis Guzmán ve Isaac Ordonez'in canlandırdığı karakterler de önceki sezona kıyasla daha fazla öne çıkıyor.

İkinci sezonun açılışındaki siyah-beyaz stop-motion sahne, Nevermore Akademisi'nden talihsiz bir öğrencinin hikayesini anlatıyor. Burton'a benzeyen bu karakter, hassas kalbini değiştirmek için saat mekanizmalı yapay bir kalp tasarlayan genç bir dâhi. Ancak sonunda, kendi icatlarından biri tarafından yok ediliyor. Sadece 90 saniye süren bu sekansın tamamlanması tam 8 ay sürmüş.

Görsel üslup, Burton'ın Disney'de animatörlük yaptığı dönemde çektiği 1982 yapımı kısa filmi Vincent'ı ve sonrasında gelen Noel Gecesi Kabusu'yla (The Nightmare Before Christmas) Ölü Gelin (Corpse Bride) gibi uzun metraj animasyonlarını andırıyor. 

"Kariyerimin başındaki o hisse dönmek istedim"

"Bayıldım" diyen Burton, Hollywood Reporter'a verdiği röportajda şunları ekledi: 

Bu, üzerinde farklı şeyler deneyebileceğimiz bir dizi ve benim için özel bir çalışmaydı. Hatta biraz eski usule döndük; kuklayı bizzat ben tasarladım. Vincent'ı yaparkenki gibi, kariyerimin başındaki o ham ve içgüdüsel hisse dönmek istedim. Animatörlere sürekli 'Çok iyi görünüyor, çok pürüzsüz olmuş, daha öğrenci işi havası taşımalı' dedim.

Burton, daha önce yapay zekanın animasyon tarzını kopyalamaya çalışmasına da tepki göstermiş, bunu "Bir robotun insanlığınızı, ruhunuzu elinizden alması gibi" sözleriyle eleştirmişti.

Aşağıda Tim Burton'ın 43 yıllık kısa filmi Vincent'ı izleyebilirsiniz.
Independent Türkçe, Vanity Fair, Hollywood Reporter, CBR.com