Rusya, Suriye’de Türkiye sınırı yakınlarındaki muhalif gruplara ait bir kampı bombaladı

HTŞ, aşırılık yanlısı grup liderlerini serbest bıraktı

Rusya’nın İdlib'in kuzeyinde, Suriye-Türkiye sınırı yakınlarında hedef aldı nokta (AFP)
Rusya’nın İdlib'in kuzeyinde, Suriye-Türkiye sınırı yakınlarında hedef aldı nokta (AFP)
TT

Rusya, Suriye’de Türkiye sınırı yakınlarındaki muhalif gruplara ait bir kampı bombaladı

Rusya’nın İdlib'in kuzeyinde, Suriye-Türkiye sınırı yakınlarında hedef aldı nokta (AFP)
Rusya’nın İdlib'in kuzeyinde, Suriye-Türkiye sınırı yakınlarında hedef aldı nokta (AFP)

Rusya’ya ait savaş uçakları, Suriye’nin İdlib ilinin kuzeyinde Türkiye ile Bab el-Hava sınır bölgesinde yerinden edilen Suriyelilerin kaldığı kampların çevresini yüksek sıcaklık ve basınçta patlama oluşturabilen füzelerle bombaladı. Bombardıman sonucunda biri kadın çok sayıda sivil ağır şekilde yaralandı. Bombalama, yerinden edilen Suriyeliler arasında korku ve paniğe yol açtı. Bombardımandan bölgedeki muhalif gruplara ait bir kamp da etkiledi. Bölge sakinlerinin büyük bir bölümü, Rusya’nın bombardımanlarının artması korkusuyla açık alanlara sığındı.
İdlib’in kuzeyindeki Bab el-Hava Hastanesi'nden bir kaynak, Rus savaş uçaklarının Suriye-Türkiye sınırı yakınlarında Bab el-Hava bölgesindeki Kelbit ve Sur Ceblah kamplarına düzenlediği baskınlar sonucunda yerinden edilenlerden biri kadın olmak üzere 8 sivilin ciddi şekilde yaralandığını, bazılarının uzuvlarının kesilmek zorunda kalındığını belirtti. ‘Beyaz Baretliler’ olarak bilinen Suriye Sivil Savunması, yaralıları tedavi için hastaneye taşırken muhaliflere bağlı gözlemevleri, Rus savaş uçaklarının Suriye ile Türkiye arasındaki sınır bölgeleri üzerinde uçuşlar gerçekleştirdiği konusunda uyardı. Yeni bombardımanların düzenlenmesinden korkuluyor.

İdlib’te Suriye-Türkiye sınırında Rusya’nın hedef aldığı noktadan dumanlar yükseldi (AFP)
Kelbit sınır köyündeki el-Emel kampının yöneticisi Muhammed el-Hasun yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Rusya ait savaş uçakları, Türkiye sınırına sadece bir kilometre uzaklıktaki Kelbit bölgesinde yerinden edilenlerin kaldığı kampların çevresine yüksek sıcaklık ve basınçta patlama oluşturabilen vakum bombalarıyla hava saldırıları düzenlemeye başladı. Yerinden edilenlerden bazıları ağır şekilde yaralandı. Yerinden edilenler arasında büyük bir korkuya ve paniğe neden olan bombardımanlar sonucunda çocuklar okullarından tahliye edildi. Hava gözlemevleri ekipleri, toplanma yerlerinin, sokakların ve halka açık noktaların boşaltılması için uyarılarda bulundular. Uyarılar, çok sayıda yerinden edilmiş insanı bombardımanların yoğunlaşması korkusuyla kampların yakınlarındaki açık alanlara sığınmaya itti.”
Suriye-Türkiye sınırına oldukça yakın olan kampları hedef alan bombardımanların ilk kez arttığına dikkati çeken Hasun, Türkiye sınırına yakın olmanın yerinden edilenleri güvende hissettirdiğine işaret ederek, “Rus savaş uçaklarının sınıra yaklaşmalarına izin verilmediğine inanıyorlar” dedi. Ancak Türkiye’nin Rusya tarafından düzenlenen bombardımanlar karşısındaki sessizliği karşısında şaşkınlığını ifade eden Hasun, sınır bölgelerinde Suriye'nin farklı bölgelerinden yerinden edilen iki buçuk milyondan fazla insanın kaldığı bin 430'dan fazla kampın olduğuna dikkati çekti.
Silahlı muhalif gruplardan Ceyşu’l-İzze’nin lider kadrosundan Mustafa Bakur ise şunları söyledi:
“Rusya’nın ağır hava saldırıları ilk kez Türkiye yakınlarındaki Bab el-Hava bölgesindeki askeri bir kampı hedef aldı. Saldırı sonucunda çok sayıda unsur ciddi şekilde yaralandı. Düşman Rusya ve (Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin güçlerine atıfla) Esed, Suriye’deki duruma barışçıl bir çözüm bulmaya yönelik uluslararası çabalara açık bir şekilde meydan okurcasına devrimci grupların ve sivillerin kamplarını bombalayarak askeri gerilimi yükseltmeye devam ediyor.”
Öte yandan Suriye merkezli ‘Enabbaladi’ adlı haber sitesi, Heyetu Tahriru'ş Şam’ın (HTŞ) yaklaşık bir yıl önce iki grup arasında yaşanan şiddetli çatışmalardan sonra Ensaru’ş-Şam Tugayı’nın aşırılık yanlısı lideri Ebu Musa eş-Şişani’yi serbest bıraktığını bildirdi.
Aktivistler, HTŞ'nin geçtiğimiz yıl Ekim ayında kendi grubuna, Ebu Fatima el-Turki adlı başka bir aşırılık yanlısı lider tarafından yönetilen Cundullah (Allah’ın Askerleri) grubuna ve Ebu Müslim eş-Şişani’nin (Ebu Musa eş-Şişani'nin kardeşi) lideri olduğu Cunudu’ş-Şam (Şam'ın Askerleri) grubuna karşı gerçekleştirdiği büyük bir saldırının ardından 11 ayı aşkın bir süre tutuklu kaldıktan sonra birkaç gün önce serbest bıraktığını aktardılar.Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre bahsi geçen gruplar arasındaki çatışmalarda onlarca kişi öldü. HTŞ sonunda Türkistan, Azerbaycan ve Doğu Asya'daki İslam ülkelerinden unsurların oluşturduğu ve Suriyeli olmayan grupların liderlerinin çoğunu tutukladı. Ardından bu grupları dağıtan HTŞ, İdlib'in batısındaki Cisr es-Sugur ve Lazkiye’nin doğusundaki Türkmendağı ve Cebel Ekrad bölgelerindeki askeri varlıklarını sona erdirdi.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.