عربي English Türkçe اردو فارسى
Logo
Son Haberler
ARAP DÜNYASI

İsrail askerleri Cenin'de 3 Filistinliyi öldürdü, 44 kişiyi yaraladı

IDF askerleri (Arşiv - Reuters)
IDF askerleri (Arşiv - Reuters)
TT
TT

İsrail askerleri Cenin'de 3 Filistinliyi öldürdü, 44 kişiyi yaraladı

IDF askerleri (Arşiv - Reuters)
IDF askerleri (Arşiv - Reuters)

İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında 3 Filistinli hayatını kaybetti, 44 kişi yaralandı.
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin Cenin'de 3 Filistinliyi vurarak öldürdüğü belirtildi. Bakanlık, İsrail baskınında hayatını kaybeden Filistinlilerin isimlerini Abdulfethi Hazım, Muhammed Mahmud Elvene, Ahmed Nazmi Alavene olarak açıkladı.
Açıklamada, İsrail askerlerinin ateşinde 44 Filistinlinin de gerçek mermiyle yaralandığı aktarıldı. Yaralılar arasında durumu ağır olanlar olduğu paylaşıldı.
İsrail ordusundan yapılan açıklamadaysa, askerlerin Cenin'de "terör şüphelisi iki kişiyi yakalamak için yürüttüğü operasyon sırasında bir evi kuşattığı" ifade edildi. Açıklamada, "evdeki silahlı kişilerin ateş açtığı ve el yapımı patlayıcıları patlattığı" aktarıldı. İsrail ordusu, askerlerin ateşe karşılık vererek silahlı kişileri öldürdüğünü ifade etti.
Açıklamada, evde saklanan kişilerin daha önce İsrail ordusuna yönelik saldırılar düzenlediği ve yeni eylem hazırlığında olduğu ileri sürüldü. Öldürülenlerden birinin nisanda Tel Aviv'deki silahlı saldırıyı gerçekleştiren Raid Hazım'ın erkek kardeşi Abdulfethi Hazım olduğu aktarıldı.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te sık sık baskın düzenleyen İsrail güçleri, çeşitli suçlamalarla Filistinlileri gözaltına alıyor.
İsrail ordusunun baskınına tepki gösteren bölge sakini Filistinliler ve İsrail askerleri arasında bu nedenle olaylar çıkıyor.
Filistinli silahlı direniş gruplarının yoğun biçimde bulunduğu kuzeydeki Cenin Mülteci Kampı, İsrail askerlerinin baskınları sırasında zaman zaman silahlı çatışmalara sahne oluyor.

Daha fazlasını oku

 
 
ARAP DÜNYASI

Suriye’nin kıyı şeridinde çatışmalara protestolar eşlik etti

Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)
Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)
TT
TT

Suriye’nin kıyı şeridinde çatışmalara protestolar eşlik etti

Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)
Suriye güvenlik güçleri, dün yaşanan çatışmaların ardından Lazkiye'deki protesto gösterisini kordon altına aldı (EPA)

Suriye resmi haber ajansları, geçtiğimiz şubat ayında kurulan Suriye Yüksek Alevi İslam Konseyi Başkanı Şeyh Gazal Gazal’ın çağrısı üzerine düzenlenen protestolar sırasında yaşanan güvenlik olaylarının ardından dün akşam tüm kıyı bölgelerinde sakinliğin yeniden hakim olduğunu bildirdi.

Suriye Savunma Bakanlığı, protestolar sırasında eski rejimin kalıntıları tarafından güvenlik güçlerine ve vatandaşlara karşı düzenlenen silahlı saldırının ardından, ülkenin batı kıyısındaki Lazkiye ve Tartus şehir merkezlerine zırhlı araçlar ve tanklarla desteklenen ordu birliklerinin konuşlandırıldığını duyurdu.

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise protestoları güvenli hale getirmekle görevli güvenlik güçlerinin Lazkiye'de maskeli silahlı kişiler tarafından ‘doğrudan saldırılara’ maruz kaldığı belirtildi. Bakanlık, Tartus kırsalında eski rejimin kalıntıları ile bağlantılı gruplar tarafından gerçekleştirilen benzer olaylara da işaret etti. Saldırılarda üç kişi öldü, siviller ve güvenlik personeli dahil 60 kişi yaralandı. Sağlık Müdürlüğü, Suriye Arap Haber Ajansı SANA'ya yaptığı açıklamada, hastanelere ulaşan yaralıların, eski rejimin kalıntıları tarafından güvenlik personeli ve vatandaşlara yönelik bıçak, taş ve silahla ateş açılması sonucu yaralandığını belirtti.

Suriye'nin kıyı bölgesindeki Alevi topluluğunun liderleri, bölünme ve çatışmaya teşvik çağrılarını reddeden ve birleşik bir Suriye'nin inşasını öngören değerlere bağlılıklarını teyit eden açıklamalar yayınladılar.

ARAP DÜNYASI

Haybat el-Halbusi, Irak Parlamentosu Başkanlığına aday gösterildi

Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
TT
TT

Haybat el-Halbusi, Irak Parlamentosu Başkanlığına aday gösterildi

Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)
Haybat el-Halbousi (X'teki sayfasından)

Irak Haber Ajansı dün, Ulusal Siyasi Konsey'in Haybat el-Halbusi'yi Meclis Başkanlığına aday gösterdiğini bildirdi.

Irak Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan daha önce, üç başkanlık makamının (Bakanlar Kurulu, Temsilciler Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı) seçimleri için anayasal sürelerin gözetilmesinin önemini vurgulamıştı.

Irak Haber Ajansı, Zeydan'ın şu sözlerini aktardı: "Yeni parlamentonun 29 Aralık'taki ilk oturumu, Meclis Başkanı ve iki yardımcısının atanmasıyla sona ermeli. Bu, anayasal ve yasal olarak ertelenemez veya uzatılamaz."

ARAP DÜNYASI

Arap Birliği, İsrail'in "Somaliland"ı tanımasını reddetti

Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
TT
TT

Arap Birliği, İsrail'in "Somaliland"ı tanımasını reddetti

Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından
Arap Birliği Daimi Temsilciler Konseyi toplantısından

Arap Birliği, İsrail'in Somali'nin kuzeybatı bölgesinin, yani "Somaliland bölgesi"nin ayrılığını tanımasını reddetti ve "Filistin halkının zorla yerinden edilmesini kolaylaştırmak veya kuzey Somali limanlarını ihlal ederek orada askeri üsler kurmak amacıyla bu geçersiz tanımadan kaynaklanacak her türlü önleme" karşı olduğunu vurguladı.

Arap Birliği Konseyi, daimi delegeler düzeyinde dün olağanüstü bir oturum düzenleyerek, “Somali'nin Kuzeybatı bölgesinin Somali Federal Cumhuriyeti'nin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmesi ve bu bölgenin doğrudan veya dolaylı olarak ayrılmasına yönelik her türlü girişimin reddedilmesi konusundaki kararlı ve net Arap tutumunu” teyit etti.

Açıklamada, Arap Birliği Genel Sekreterliği'ne "mevcut güvenlik ve jeopolitik durumun değişmesini önlemek ve bu hayati bölgedeki Arap ve Afrika ülkelerinin çıkarlarına yönelik herhangi bir tehdidi engellemek için ortak bir Arap-Afrika eylem planı geliştirmesi" çağrısında bulunuldu.