Avrupa Komisyonu maymun çiçeği tedavisinde kullanmak üzere 10 binden fazla Tecovirimat satın aldı

Mısır ikinci maymun çiçeği vakasının tespit edildiğini duyurdu

AFP
AFP
TT

Avrupa Komisyonu maymun çiçeği tedavisinde kullanmak üzere 10 binden fazla Tecovirimat satın aldı

AFP
AFP

Mısır Sağlık ve Nüfus Bakanlığı, yurt dışından gelen ikinci bir maymun çiçeği virüsü vakasının tespit edildiğini duyurdu. Bakanlık yaptığı basın açıklamasında, vakanın 25 Eylül’de bir Arap ülkesinden geldiğini ve hastanın izolasyon hastanelerinden birinde bulunduğunu açıkladı. Açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yönergelerine uygun olarak hasta ve temaslıları için tüm koruyucu ve tıbbi önlemleri aldığı belirtilirken, hastanın genel durumunun stabil olduğu ve gerekli tıbbi bakımı aldığı da bildirildi.
Mısır Sağlık Bakanlığı, 7 Eylül’de ilk maymun çiçeği vakasının tespit edildiğini açıklamıştı. Hasta, Avrupa ülkelerinden birinde ikamet eden bir Mısırlıydı.
WHO geçen ay maymun çiçeği hastalığının yayılmasının doğru halk sağlığı müdahaleleriyle önlenebileceğini söyledi. WHO Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus verdiği bir brifingde, Kanada ve Avrupa’daki ülkelerin maymun çiçeği enfeksiyonlarında belirgin bir yavaşlama kaydettiğini belirtti. Ayrıca, enfeksiyona karşı en savunmasız insanlar üzerinde ve davranışlarını değiştirme üzerinde çalışılmasının, azalan aşı arzına rağmen virüsün yayılmasını sınırlamada etkili olduğunu kanıtlandığı açıkladı. Reuters’e göre, maymun çiçeğinin endemik olmadığı yaklaşık 90 ülke, WHO’nun küresel bir sağlık acil durumu olarak ilan ettiği viral hastalıkla enfekte olan vakalar kaydetti.
Maymun çiçeği virüsü, enfekte kişiler ile yakın temas veya hayvanlar veya kontamine materyallerle temas yoluyla bulaşıyor. Hastalık genellikle yüksek ateş, baş ağrısı ve deri döküntüsü gibi çiçek hastalığına benzer ancak daha hafif olan semptomlara neden oluyor. Avrupa Komisyonu pazartesi günü maymun çiçek hastalığını tedavisinde kullanmak üzere 10 binden fazla Tecovirimat satın aldığını duyurdu. Avrupa Birliği (AB) Sağlık Komiseri Stella Kyriakides “Avrupa Birliği’ndeki maymun çiçeği vakalarındaki düşüş cesaret verici. Ancak bu, tehdidin bittiği veya gardımızı indirebileceğimiz anlamına gelmiyor. Bu ilaçlarla üye devletlerin acil ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olacağız ve Avrupa’da daha fazla hastaya tedavi sunulmasını sağlayacağız” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığı habere göre, Avrupa Bulaşıcı Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) salgının başlangıcından bu yana Avrupa Birliği, İzlanda ve Norveç’te yaklaşık 20 bin maymun çiçeği vakası kaydedildiğini ancak son haftalarda yeni vakaların sayısının azaldığını açıkladı.



Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
TT

Azerbaycan'da doğrudan Suriye-İsrail görüşmesi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Bakü'de bir araya geldi. (AP)

Suriyeli bir yetkili, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye yaptığı ziyaret çerçevesinde İsrailli bir yetkiliyle görüştü. Şam'dan bilgi sahibi bir kaynağa göre, Esed rejiminin devrilmesinin ardından İsrail güçlerinin Suriye'nin güneyine girmesi konusunun ele alındığı görüşmeye eş-Şera katılmadı.

Şam'daki diplomatik bir kaynak dün, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Azerbaycan ziyareti çerçevesinde Bakü'de Suriyeli bir yetkili ile İsrailli bir yetkili arasında doğrudan bir görüşme gerçekleştiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre eş-Şera, Bakü'ye resmi bir ziyarette bulunarak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Azerbaycan, Suriye'ye Türkiye üzerinden gaz ihraç etmeye başlayacağını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgi sahibi bir kaynak yaptığı açıklamada, Suriyeli bir yetkili ile ismi açıklanmayan İsrailli bir yetkili arasındaki görüşmeyi doğruladı, ancak Suriye Cumhurbaşkanı'nın bu görüşmeye katılmadığını söyledi.

Diplomatik kaynağa göre, görüşmelerde Suriye'deki yeni İsrail varlığı ele alındı. Bu, İsrail güçlerinin yedi aydan uzun bir süre önce Beşşar Esad rejiminin devrilmesinden bu yana Suriye'nin güneyine sızdığı bölgeleri kapsıyor.

Şam resmi olarak doğrudan görüşmeler yapıldığını duyurmasa da, Tel Aviv'in geçen yılın sonunda Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye'nin askeri cephaneliğine yüzlerce saldırı düzenlemesi ve ülkenin güneyine girmesinin ardından artan gerilimi kontrol altına almayı amaçladığını söylediği İsrail ile dolaylı görüşmeler yapıldığını kabul etti.

Şam, İsrail ile dolaylı müzakerelerin hedefini, çatışmaların durdurulması ve iki taraf arasındaki askerden arındırılmış bölgenin bir Birleşmiş Milletler (BM) gücü tarafından denetlenmesi açısından 1974 tarihli Ayrılma Anlaşması'na geri dönülmesine bağlıyor.

Bu ayın başlarında Suriye, anlaşmaya geri dönülmesi için Washington ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı.

Suriye devlet televizyonunun resmi bir kaynaktan aktardığına göre İsrail, Dışişleri Bakanı Gideon Saar tarafından yapılan açıklamalarda hem Suriye hem de Lübnan ile ilişkileri normalleştirmeye ilgi duyduğunu ifade etti. Ancak Şam, İsrail ile bir barış anlaşması imzalanması yönündeki açıklamaları ‘erken’ olarak nitelendirdi.

Geçtiğimiz pazartesi günü Lübnan'ı ziyaret eden ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, ‘Suriye ile İsrail arasında diyaloğun başladığını’ ifade etti.

Eş-Şera mayıs ayında Riyad'a yaptığı ziyaret sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmüştü. Trump o dönemde eş-Şera'nın normalleşmeye açık olduğunu söylemiş ve gazetecilere eş-Şera'nın istikrar sağlandığında İbrahim Anlaşması'na katılmaya açık olduğunu belirtmişti.

Eş-Şera iktidara geldiğinden bu yana Suriye'nin komşularıyla bir gerginlik ya da çatışma istemediğini vurgulamış ve daha sonra uluslararası topluma İsrail'e saldırılarını durdurması için baskı yapması çağrısında bulunmuştu, zira iki taraf 1948'den bu yana resmi olarak savaş halinde.