İran’daki kadın ayaklanmasında Haşimi Rafsancani'nin kızı gözaltına alınırken göstericilere yoğun baskı uygulanıyor

Protesto gösterilerinde 76 kişi öldü, yüzlerce kişi gözaltına alındı. BM, Tahran'ı barışçıl toplantı ve gösteri düzenleme hakkına saygı duymaya çağırdı (AFP)
Protesto gösterilerinde 76 kişi öldü, yüzlerce kişi gözaltına alındı. BM, Tahran'ı barışçıl toplantı ve gösteri düzenleme hakkına saygı duymaya çağırdı (AFP)
TT

İran’daki kadın ayaklanmasında Haşimi Rafsancani'nin kızı gözaltına alınırken göstericilere yoğun baskı uygulanıyor

Protesto gösterilerinde 76 kişi öldü, yüzlerce kişi gözaltına alındı. BM, Tahran'ı barışçıl toplantı ve gösteri düzenleme hakkına saygı duymaya çağırdı (AFP)
Protesto gösterilerinde 76 kişi öldü, yüzlerce kişi gözaltına alındı. BM, Tahran'ı barışçıl toplantı ve gösteri düzenleme hakkına saygı duymaya çağırdı (AFP)

İran’da Mahsa Amini'nin Ahlak Polisi (İrşad Devriyeleri) tarafından darp edilerek gözaltına alındıktan sonra ölmesinin ardından başlayan protesto gösterileri devam ediyor. Başkent Tahran başta olmak üzere ülkenin geneline yayılan gösterilerde güvenlik güçleri protestoculara karşı orantısız güç kullanmayı sürdürüyor.
Ülkenin önde gelen politikacılarından Faize Haşimi Rafsancani başta olmak üzere yüzlerce kişinin gözaltına alındığı rejim karşıtı protesto gösteriler on birinci gününde ülke genelinde devam etti.
İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakın haber ajansları, eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani'nin kızı Faize Haşimi Rafsancani’nin protestolara verdiği destek nedeniyle gözaltına alındığını bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın ‘Kudüs Gücü’ adlı Telegram kanalından aktardığı habere göre, Faize Haşimi’nin Tahran'ın doğusundaki protesto gösterilerini katıldığı sırada gözaltına alındı. DMO'ya yakın Tesnim Haber Ajansı bir kaynaktan güvenlik birimlerinden birinin Faize Haşimi’yi ‘isyancıları kışkırttığı’ gerekçesiyle gözaltına aldığını aktardı.
Sosyal medya sitelerinde paylaşılan fotoğraf ve videolarda, tüm risklere ve sıkı güvenlik önlemlerine rağmen çok sayıda İranlının Tahran'ın çeşitli mahallelerinde sokağa indikleri görüldü. Protestolar, Kürdistan Eyaleti'nin yönetim merkezi olan Senendec şehrinde ve Tebriz, İsfahan, Kerec ve Ahvaz gibi benzer büyük şehirlerde yeniden başladı. Göstericiler, özellikle İran rejiminin lideri Ali Hamaney’i hedef alan ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ sloganı ve rejim karşıtı sloganlar attılar. Sosyal medyada paylaşılan videolarda, çevik kuvvet polisinin protestoculara gerçek mermi kullanarak müdahale ettiği ve onları kovaladığı görülürken göstericiler arasında başörtülerini sallayan kadınlar yer aldı. Bazı kadınlar ise başörtülerini yaktılar.

Yezd şehrindeki protesto gösterilerinden bir kare (AFP)
Reuters’ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre -bazı şehirlerde polis ile ‘isyancılar’ olarak nitelendirilen göstericiler arasında çatışma yaşandı. Polis, göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı. Paylaşılan bazı videolarda, Tahran ve Tebriz'in çeşitli bölgelerinde apartmanlardan ve binaların çatılarından ‘diktatöre ölüm’ sloganı atıldığı duyuldu. Senendec’de ise göstericiler ‘Hameney'e ölüm’ sloganı attılar. Muhafazakarların üçüncü büyük kalesi olan Yezd şehrinde de protestocular, “Bu yıl kan yılı ve Seyyid Ali düşecek” sloganı attılar.
Başka videolarda da çevik kuvvet polisinin Senendec’te ve Batı Azerbaycan eyaletindeki Serdeşt şehrinde göstericilerin üzerine ateş açtığı görüldü. Başkent Tahran'dan paylaşılan videolardan birinde protestocuların ‘kız kardeşimi öldürenleri öldüreceğim’ sloganı attıkları duyuluyor.
Protestolar, gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep eden üniversite öğrencilerinin ve profesörlerinin genel greviyle başladı. Şerif Teknoloji Üniversitesi'nden bir profesör, gözaltına alınanların hepsi serbest bırakılıncaya kadar derslerin yapılmayacağını söyledi.  İranlı üniversite öğrencileri, profesörlerini protestolara katılmaya çağırdı. Üniversite öğrencileri greve giderken, Öğretmen Sendikaları Koordinasyon Konseyi, bu hafta pazartesi ve çarşamba günleri greve gidilmesi çağrısında bulundu.
BBC Farsça servisi, Şiraz şehrinde 12 subayın bir göstericinin peşine düşüp kovaladıkları bir video yayınladı. Videoda, protestocuların copla dövüldüğü ve elektrikli şok cihazı kullanıldığı görüldü. Yetkililer internet bağlantısını kesmeye devam ederken internet kullanıcıları bazı şehirlerde tamamen internet bağlantısının tamamen kesilmiş olduğuna dair şikayetlerini dile getiriyorlar. Dünyanın farklı yerlerindeki internet bağlantısı hızını ve erişimini izleyen ağ olan NetBlocks’a göre İran’daki internet kesintileri ve kısıtlamaları, protestocuların sosyal medyada video yayınlamasını bile zorlaştırıyor.

Protestolara yönelik destek günden güne artıyor
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Sözcüsü Ravina Shamdasani, yaptığı açıklamada, İran'da iktidarı elinde tutan mollalara ‘düşünce ve ifade özgürlüğü, barışçıl toplantı ve gösteri düzenleme haklarına saygı duymaya’ çağrısı yaptı. OHCHR Sözcüsü Shamdasani açıklamasında, “Raporlar, insan hakları savunucuları, avukatlar, sivil toplum aktivistleri ve en az 18 gazeteci dahil yüzlerce kişinin gözaltına alındığını gösteriyor” dedi. Shamdasani, son on bir gün içinde ülke genelinde binlerce kişinin hükümet karşıtı gösterilere katıldığını, güvenlik güçlerinin de bazen gerçek mermi ile göstericilere müdahale ettiğini söyledi.
Merkezi Norveç’in başkenti Oslo'da bulunan İran İnsan Hakları Örgütü (IHR) tarafından yayınlanan son verilere göre gösterilere yönelik sert müdahalelerde 76 kişi öldü. IHR daha önceki verilerinde ölen sayısının 57 olduğunu belirtmişti. İran devlet televizyonu, cumartesi günü sabah saatlerinde protestolarda hayatını kaybedenlerin sayısının 41’e yükseldiğini açıklasa da sosyal medyadaki videolara göre ölen sayısının daha fazla olduğu tahmin ediliyor.
İran’ın resmi haber ajansları ve insan hakları kuruluşları tarafından yayınlanan rakamlara göre şu ana kadar bin 800’den fazla kişi gözaltına alındı. Simnan Emniyet Müdürlüğünden bir yetkili, pazartesi günü güvenlik güçlerinin protestolara katılan 155 kişiyi gözaltına aldığını söyledi.
Mazenderan Cumhuriyet Savcısı, pazar günü, 450 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Gilan Emniyet Müdürlüğünden bir yetkili ise cumartesi günü yaptığı açıklamada, gözaltına alınanların sayısının 739 kişiye ulaştığını söyledi. Kürdistan İnsan Hakları Ağı (KHRN) cumartesi günü gözaltına alınan 435 kişiye ulaştığı bildirdi. Eylemciler, pazar günü gerginliğe sahne olan Uşnu şehrindeki tutuklamaların 100 kişiyi aştığını söyledi. Tahran Üniversitesi Öğrenci Birliği’nden pazar günü yapılan açıklamada, güvenlik güçlerinin Tahran’da 60 öğrenciyi gözaltına aldığı duyuruldu. Tahran’da tanınmış avukat Said Dehkan, yetkililer tarafından tutuklanan dört meslektaşının fotoğraflarını yayınladı.
Uluslararası bir kuruluş olan Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) de Tahran'da en az 20 gazetecinin gözaltına alındığını teyit etti.
Öte yandan İran Sağlık Bakanı Behram Aynullahi, protestolar süresince 72 ambulansın zarar gördüğünü açıkladı. Eylemciler, güvenlik güçlerinin son günlerde gözaltına alınanları taşımak için ambulansları kullandıklarını söylediler. Sosyal medyada paylaşılan bir videoda gözaltına alınanların alevler içinde kalan bir ambulanstan kurtarıldıkları görüldü.
İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsin Ejei, çok sayıda eylemcinin gözaltına alındığı bir tutuklama kampanyası başlatıldığını kabul ederek, “Kargaşa ve isyanlarda daha fazla masum insan gözaltına alınabilir. Masumların hatta kabahati az olanların serbest bırakılmaları için talimat verdik” dedi. Ejei, protestocularla dayanışma içinde olduklarını açıklayan ünlü isimleri haklarında soruşturma başlatmakla tehdit etti.
Kudüs Gücü’nün Gilan Eyaleti Komutanı Muhammed Abdullah Pur, güvenlik güçlerinin çok sayıda ‘isyancıyı ve öncülerini’ gözaltına aldığını açıkladı. Pur, yargı organlarının bu kişilerle ciddi şekilde ilgileneceğini söyledi.
Gilan'da DMO tarafından yapılan açıklamada, bölgede üye çekmek ve sabotaj faaliyetleri düzenlemek amacıyla gizli oturumlar düzenlemek’ suçlamasıyla 12 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, gözaltına alınan kişilerin, Gilan’da ‘hassas hükümet ve güvenlik merkezlerine saldırmayı ve Reşt ve komşu şehirlerde ayaklanmaları kışkırtmayı planladıkları’ öne sürüldü.
Diğer taraftan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, New York'ta Kübalı mevkidaşı ile yaptığı görüşmede, “İran İslam Cumhuriyeti, protestoları bastırma ve herhangi bir dış müdahaleye ve insanların duygularının sömürülmesine karşı koyma kabiliyetine sahip” dedi.
Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'den aktardığına göre Abdullahiyan, protestocuların ambulansları ateşe vermesi ya da bankalardan para çalması halinde İran polisinin ‘orantılı güç kullanmaktan başka seçeneği olmadığını’ söyledi.
NPR haber sitesi de Abdullahiyan’ın, protestocuların çoğunun iyi organize edilmiş kanallar tarafından yönetildiğini ve yönlendirildiğini söylediğini aktardı. İranlı bakan, hiçbir kanıt sunmadan tıpkı diğer İranlı yetkililer gibi dış güçlerin televizyon kanalları ve internet siteleri ile protestocuları şiddete yönlendirdiği yönündeki iddiaları tekrarladı.
BBC’nin Farsça dilindeki haber kanalı İran'ın BM Daimi Temsilcisinin, BM Genel Kurul görüşmelerinde yaptığı konuşma sırasında Mahsa Emini olayına atıfta bulunan diğer yetkilileri şikayet ettiğini bildirdi.

Protestolar, İranlı milletvekillerini böldü
Tahran Milletvekili Zehra Lacurdi, düşmanların dikkatleri İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin New York ziyaretinin sonuçlarından başka yöne çekmek için marjinal sorunları gündeme getirmek, ülkede huzursuzluk ve çatışma çıkarmak istediğini, ancak başarısız olduğunu söyledi. Buna karşın İran Meclisi İçişleri Komitesi üyesi Milletvekili Celal Reşidi Kuşi, hükümetin güncel meseleleri objektif olarak ele almadığı sürece ülkede hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceğini belirtti. Kuşi, komplo teorileri, suçlamalar, şiddet ve siyasi ikiyüzlülüğün ülkedeki huzursuzluğu çözemeyeceğini ve ülkeyi ileriye taşımayacağını da sözlerine ekledi.
Muhafazakar çizgideki Milletvekili Mahmud Nebeviyan ise protestocuları ‘suyun yüzeyindeki köpük’ ve ‘pislik’ olarak nitelendirdi. Nebeviyan, İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Halk bu pislikleri, rejimin cübbesinden temizleyip atacak” şeklinde konuştu.
İran’da 2009 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra sekiz ay boyunca ülkeyi kasıp kavuran Yeşil Hareket protestolarına karşı yetkililerin düzenlediği karşı gösterilere benzer şekilde, güvenlik birimleri ve DMO'ya bağlı Besic güçleri tarafından pazar ve Cuma günleri düzenlenen karşı gösterilere atıfta bulunan Nebeviyan, “İsyancılar, toplumda ahlaksızlık ve şehvet peşinde olan insanlar ve durdurulacaklar. İnsanların birçok ekonomik sorunu var, ama isyanlarda ekonomiyle ilgili talepler olmadığını görüyoruz” dedi.
İranlı yetkililer, ülke tarihinin en kanlı olayı olan benzin fiyatlarındaki artışı protesto etmek için 2019 yılında düzenlenen protesto gösterilerinde yaşananların tekrarlanmasından endişeliler. Reuters’a göre 2019 yılındaki gösterilerde bin 500 kişinin öldü.

Ünlülerden protestoculara destek
İran’da komedi dizilerindeki rolleriyle tanınan oyuncu Siamak Ensari, protestolara destek veren İranlı aktörler ve yönetmenler arasına katıldı. Ensari, Instagram hesabından protestoculara hitaben yaptığı paylaşımda, ‘İran'ın cop, savaş, yaptırım, adaletsizlik ve saygısızlığı hak etmediğini’ söyledi. Ensari, “Sanat, cesaretinizden daha küçüktür” yazdı.
İranlı yönetmen Emir Nadiri de diğer bazı meslektaşları gibi protestocularla dayanışma içerisinde olduğunu açıkladı. Nadiri, el yazısıyla yazdığı bir mektupta, ‘özgürlük için kendilerini feda eden’ gençleri övdü. İranlı yönetmen, “Özgürlük için kendini bu şekilde feda edenlerin savunucusuyum. Ağaçlar meyve veriyor ve vermeye de devam edecektir” yazdı.
İranlı yönetmen ve tiyatro oyuncusu Mani Hakiki ise Twitter hesabından paylaştığı bir video kaydında, İran İslam Cumhuriyeti'nin Haziran 1963'teki sivil itaatsizliği ve Şah rejimini deviren Şubat 1979 devrimini 40 yıldır kutladığını, ancak şimdi sivil itaatsizliği yasakladığını söyledi. İranlı yetkililerin hukukun üstünlüğü taleplerinde tutarsız davrandıklarını düşündüğünü söyleyen Hakiki, “Halkın kanunlara uyması gerektiği doğrudur, ancak kanunları uygulayanların da halka uyması gerekiyor” dedi.



Gazze anlaşması: Arabulucuların ikinci aşamaya geçişini engelleyen dört sorun

Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
TT

Gazze anlaşması: Arabulucuların ikinci aşamaya geçişini engelleyen dört sorun

Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)

Gazze Şeridi’ndeki ateşkesin garantörleri ve arabulucuları, Washington’un yokluğunda Gazze anlaşması ile ilgili bir toplantıya ev sahipliği yapan Kahire’de, ateşkesin sürdürülmesinin önünde bazı ‘zorluklar’ bulunduğunu kabul etti. Toplantıda, ateşkesin ikinci aşamasına geçiş için adımlar ele alınsa da, anlaşmanın beşinci haftasını aşmasına rağmen bu aşamaya yaklaşılabilmiş değil.

Mısır, Katar ve Türkiye’nin katıldığı toplantıda söz konusu zorluklar detaylandırılmasa da, uzmanlar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda, temel engellerin başında Filistin tarafları arasındaki uzlaşının eksikliği ve Gazze Yönetim Komitesi’nin kurulmamış olması geldiğini belirtiyor. Ayrıca Refah’taki savaşçı krizinin devam etmesi, ABD’nin Ukrayna gündemiyle meşgul olması ve Gazze’deki silahsızlandırma konusunun çözülememesi de süreci zorlaştırıyor. Uzmanlar, arabulucuların bu engelleri aşmak için daha yoğun çaba göstereceğini öngörüyor.

Hamas heyeti, hareketin baş müzakerecisi Halil el-Hayye başkanlığında, pazar günü Kahire’de Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad ile bir görüşme yaptı. Görüşmede, iletişim kesilen Refah’taki Hamas savaşçılarının durumu ele alındı.

İsrail ve Filistin medyası, Refah tünellerinde yaklaşık 200 Hamas savaşçısının kuşatılmış durumda olduğunu ve bu alanın, 10 Ekim’den bu yana yürürlükte olan ateşkes kapsamında İsrail güçlerinin yeniden konuşlandığı bir bölge olduğunu bildiriyor.

Filistinli analist Muhtar Gabaşi’ye göre, Hamas savaşçılarının durumu, ikinci aşamanın önündeki asıl engel değil. ABD’nin toplantıya katılmaması ve İsrail’in ikinci aşamaya geçme konusunda isteksizliği süreci zorlaştıran diğer faktörler arasında.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise Filistin tarafları arasında Gazze Yönetim Komitesi konusunda uzlaşı eksikliği, silahsızlandırmanın nasıl yapılacağı sorusuna cevap verilmemesi ve bölgede görev yapacak uluslararası gücün belirlenmemesi gibi sorunlara dikkat çekti.

Kahire el-İhbariyye televizyonu, arabulucular ve garantörlerin toplantısına Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın katıldığını; toplantıda olası ihlallerin giderilmesi ve ateşkesin sabitlenmesi için önlemler üzerinde durulduğunu aktardı.

zxsdf
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki mülteci kampları, yağışların ardından sular altında kaldı. (AFP)

Kahire el-İhbariyye televizyonu, salı akşamı katılımcıların ABD Başkanı Donald Trump’ın savaş sonrası Gazze yönetimi için hazırlanan 20 maddelik planının ikinci aşamasının uygulanması ve ateşkes ihlallerinin önlenmesi konusundaki ortak çabaları görüştüğünü bildirdi. Amaç, ateşkesi kalıcı hale getirmek olarak açıklandı.

Türk bir yetkiliye göre MİT Başkanı, Kahire’de Mısırlı mevkidaşı ve Katar Dışişleri Bakanı ile bir araya gelerek, Gazze’deki ateşkesin ikinci aşamasına geçişi ve ABD ile koordinasyon içinde tüm engellerin kaldırılmasını ele aldı. Toplantının amacı, ateşkesin sürdürülmesini sağlamak ve yeni ihlallerin önüne geçmekti. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre bu görüşme, Hamas heyetinin Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile gerçekleştirdiği toplantıdan iki gün sonra yapıldı.

Hamas ile yapılan önceki görüşmede, ikinci aşamanın başlıca unsurları olarak Hamas’ın silahsızlandırılması, geçici bir yönetim otoritesinin kurulması ve Gazze’de istikrarı sağlamak için yabancı güçlerden oluşan uluslararası bir gücün konuşlandırılması ele alındı.

Filistinli analist Abdulmehdi Mutava, arabulucular ve garantörler arasındaki toplantıların kritik bir dönemde gerçekleştiğini belirterek, “Eğer arabulucular silahsızlandırma ve uluslararası güçlerin konuşlandırılması konusunda bir formül üzerinde anlaşırsa, işler olumlu yönde değişir; aksi halde birinci aşamada sıkışıp kalırız” dedi.

Muhtar Gabaşi ise ABD’nin sürece müdahil olmaması ve başka gündemlerle meşgul olmasının, ikinci aşamaya geçişi zayıflatacağını vurguladı.


Irak'taki büyük bir doğalgaz sahasındaki çalışmalar İHA saldırısının ardından askıya alındı

Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
TT

Irak'taki büyük bir doğalgaz sahasındaki çalışmalar İHA saldırısının ardından askıya alındı

Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)
Irak Kürdistanı, Süleymaniye ilindeki Kormor gaz sahası (Arşiv- Reuters)

Irak Kürdistanı'ndaki Kormor gaz sahasındaki mühendisler, dün yaptıkları açıklamada, insansız hava aracı (İHA) saldırısının sahadaki faaliyetlerin askıya alınmasına neden olduğunu duyurdular.

Kürdistan Bölgesi Doğal Kaynaklar ve Elektrik Bakanlıkları ortak bir açıklamada, saldırının ardından bölgedeki tüm elektrik santrallerine gaz arzının durdurulduğunu açıkladı. Güvenlik kaynakları, sahadaki depolama tanklarını vuran saldırının yangına yol açtığını ve bazı işçilerin yaralandığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre bir işçi, çalışanların daha fazla saldırı korkusuyla sığındıkları sahadaki sığınağın içinden, "Bir İHA, sahadaki büyük bir gaz depolama tesisine saldırarak büyük hasara yol açtı ve yangın hala devam ediyor" dedi. Rudaw'ın X internet sitesinde yayınladığı bir videoda, saldırının ardından bölgeden dumanların yükseldiği görülüyor

Ortak açıklamada, iki bakanlıktan ve sahayı işleten BAE merkezli şirket Dana Gas'tan ekiplerin şu anda olay yerinde inceleme yaptığı belirtildi. Saldırının faillerinin kimliği henüz belirlenemedi.

Bu, son günlerde sahaya yapılan ikinci İHA saldırısı. Pazar akşamı, Irak Kürt güvenlik güçleri, sahaya ulaşmasını engellemek için bir İHA’yı düşürdü.


Lübnan, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına ilişkin ısrarını reddetti

Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
TT

Lübnan, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına ilişkin ısrarını reddetti

Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)
Meclis Başkanı Nebih Berri, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati'yi kabul etti, (Temsilciler Meclisi Başkanlığı)

Lübnan dün, İran'ın Hizbullah'ın silahlarına verdiği sürekli desteği reddettiğini yineledi. Dışişleri Bakanı Yusuf Recci, "Bizim için su ve ekmekten daha önemli olan, egemenliğimiz, özgürlüğümüz ve ülkemizi mahveden ve bizi yıkıma sürüklemeye devam eden ideolojik sloganlardan ve sınır ötesi bölgesel gündemlerden uzak, iç karar alma mekanizmalarımızın bağımsızlığıdır." dedi.

Lübnan'dan gelen bu ret cevabı, İran Dini Lideri'nin uluslararası ilişkiler danışmanı Ali Ekber Velayeti'nin, "Hizbullah'ın bugünkü varlığı Lübnan için vazgeçilmezdir" demesinin ardından geldi. Velayeti, "Siyonist oluşumun Lübnan'a karşı işlediği devam eden saldırılar ve suçlar, (Hizbullah'ın) varlığının Lübnan için günlük ekmekten daha önemli hale geldiğini gösteriyor" dedi.

Benzer bir bağlamda, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, iki ülke arasındaki deniz sınırı belirleme çalışmalarının tamamlandığını duyurarak, anlaşmanın ikili ve bölgesel iş birliğinde yeni aşamaya kapı açan stratejik bir dönüm noktası teşkil ettiğini vurguladılar.

Aynı zamanda İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, "İsrail'in güvenliği garanti altına alınmazsa Lübnan'ın barışa kavuşamayacağı" uyarısında bulunarak, Lübnan ile deniz sınırı belirleme anlaşmasından çekilme tehdidinde bulundu.