Çin'den ABD Başkan Yardımcısı Harris'in Tayvan ile ilgili sözlerine tepki

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Çin'den ABD Başkan Yardımcısı Harris'in Tayvan ile ilgili sözlerine tepki

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Çin, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in Japonya'yı ziyaretinde, ülkesinin "Tayvan ile gayriresmi bağlarını derinleştirmeyi sürdüreceğine" ilişkin sözlerini eleştirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, Pekin'de düzenlediği günlük basın toplantısında yaptığı açıklamada, Harris'e, Washington'ın "tek Çin" ilkesi konusundaki taahhütlerine bağlı kalma çağrısında bulundu.
Sözcü Vang, Harris'in ayrıca, "Çin'in kurallara dayalı uluslararası düzenin temel unsurlarının altını oyduğuna" ilişkin sözlerini de not ettiklerini belirterek, asıl ABD'nin uluslararası düzeni bozan taraf olduğunu savundu.
ABD tarafının Çin ile diplomatik ilişkilerinin temelini oluşturan Üç Ortak Bildiri'de, dünyada tek bir Çin'in bulunduğu ve Tayvan'ın onun ayrılmaz parçası olduğunu kabul ettiğini, Çin Halk Cumhuriyeti hükümetini tüm Çin'in meşru temsilcisi olarak tanıdığını, Çin'in egemenliğine ve toprak bütünlüğünü ihlal etmemeyi, Çin'in iç işlerine karışmamayı, "iki Çin" veya "bir Çin, bir Tayvan" politikası izlememeyi taahhüt ettiğini hatırlatan Vang, şunları kaydetti:
"Sözünde durmak en temel kuraldır. Eğer ABD tarafı kendi taahhütlerine uymuyorsa nasıl kurallardan bahsedebilir? Böyle davrandığı sürece ancak uluslararası kuralları yıkan taraf olacaktır."
Vang, ABD'yi Üç Ortak Bildiri'deki taahhütlerine uymaya ve "tek Çin ilkesine yalın ve doğru şekilde bağlı kalarak Tayvan'ın bağımsızlığını savunan ayrılıkçıların faaliyetlerine muhalefetini açıkça dile getirmeye" çağırdı.
Çin, egemenlik ihtilafı içinde olduğu Tayvan'daki iktidarda olan Demokrat İlerici Parti (DPP) hükümetini ayrılıkçılıkla suçluyor, onunla kurulan her türlü ilişkiyi "Tayvan'ın bağımsızlığını cesaretlendirici" bir eylem olarak görüyor.
Pekin, "Tek Çin ilkesini" vurgulayarak, Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.

Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin ana karası ile Tayvan arasındaki ayrılık, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Çin'de çıkan iç savaştan bu yana devam ediyor. Çin Halk Cumhuriyeti'nin kendi topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip.
İç savaşta Mao Zıdong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintang) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası konumu belirsiz hale gelmişti



İsrail ordusu, Yemen'den fırlatılan bir füzenin engellendiğini duyurdu

 İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi İsrail'e doğru atılan bir roketi engelledi (Arşiv - Reuters)
İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi İsrail'e doğru atılan bir roketi engelledi (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail ordusu, Yemen'den fırlatılan bir füzenin engellendiğini duyurdu

 İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi İsrail'e doğru atılan bir roketi engelledi (Arşiv - Reuters)
İsrail'in Demir Kubbe füze savunma sistemi İsrail'e doğru atılan bir roketi engelledi (Arşiv - Reuters)

İsrail ordusu bugün yaptığı açıklamada, Yemen'den atılan bir füzeyi engellediğini duyurdu; bu füze İsrail'in birçok bölgesinde hava saldırısı sirenlerinin çalmasına neden oldu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre ordunun açıklamasında, "İsrail'in birçok bölgesinde hava saldırısı sirenlerinin çalmasının ardından Yemen'den atılan bir füze engellendi" ifadesi yer aldı.

ABD Başkanı Donald Trump, Yemen'deki Husilerle ateşkes ilan ederek, ABD gemilerine yönelik saldırıların durdurulacağını duyurdu. Reuters'ın aktardığına göre, mayıs ayı başında, Husilerin Amerikan gemilerine yönelik saldırılarını durdurma kararı almasının ardından ABD'nin Yemen'deki Husilere yönelik bombalamalarını durduracağını açıkladı.

Husi milisleri, İsrail'e füze ve insansız hava araçları saldırılarını sürdüreceklerini belirtti.

Husiler, Kızıldeniz'de çok sayıda gemiye saldırı yaptı ve bu saldırılar dünya ticaretinde aksaklıklara neden oldu. Yemenli milisler, bu saldırıların Gazze'deki Filistinlilerle dayanışma amacıyla gerçekleştirildiğini ifade etti.