Rusya, Cezayir ile yapacağı tatbikatın ‘üçüncü bir tarafa yönelik olmadığını’ belirtti

Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra, cumartesi günü New York’ta Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmede (Reuters)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra, cumartesi günü New York’ta Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmede (Reuters)
TT

Rusya, Cezayir ile yapacağı tatbikatın ‘üçüncü bir tarafa yönelik olmadığını’ belirtti

Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra, cumartesi günü New York’ta Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmede (Reuters)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtane Lamamra, cumartesi günü New York’ta Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile yaptığı görüşmede (Reuters)

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili dün, Rusya ile Cezayir arasında yapılması planlanan askeri tatbikatların Kasım ayı ortalarına doğru planlandığını belirtirken, bu tatbikatların üçüncü bir tarafa yönelik olmadığını söyledi. Bu açıklamalar, Cezayir kara kuvvetlerinin, ülkenin güneybatısında yer alan Beşar’da, eskiden Fransız sömürge güçlerine ait olan bir bölgede düzenlenecek olan tatbikatlara hazırlandığı sırada yapıldı.Şarku’l Avsat’ın  RT’ten aktardığı habere göre, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharov, Çöl Kalkanı 2022 olarak adlandırılan tatbikatın Cezayir ile askeri iş birliği konusunda onaylanmış program çerçevesinde planlandığını belirtti. Zakharov, bu tatbikatın Rusya’nın katıldığı tüm askeri tatbikatlar gibi olduğunu ve herhangi bir üçüncü şahsa yönelik olmadığını söyledi.
Daha önce yapılan açıklamada, tatbikatların bir çölde terörle mücadele amaçlı taktik operasyonların simüle edilmesini amaçladığı ve Rus özel kuvvetlerinden 80 askerin katılımıyla gerçekleştirileceği belirtilmişti. Cezayir özel kuvvetleri 2021 yılı Ekim ayında Kuzey Osetya’da Tarskoye bölgesindeki benzer tatbikatlara katıldı. Tatbikatta 200 Rus ve Cezayir askeri, kırsal ve dağlık bölgelerde terörle mücadele için modern ekipman ve teknolojileri denedi. Rus ordusuna göre, bu tatbikatlar sırasında ayrıca modern savaş tekniklerinin uygulanmasına ek olarak yeni bir saldırı silahı başarıyla test edildi.
Savunma konularında uzmanlaşmış Mena Defense adlı web sitesi, söz konusu yeni tatbikatlar ile ilgili olarak “Sembolik bir anlamı var. Zira, tatbikatın yapılacağı bölge, Fransız kuvvetlerinin balistik silahlar geliştirdikleri, uzay deneyleri yaptıkları ve 1967’de Cezayir'e bıraktıkları yer” dedi. Fransız kuvvetleri bu bölgeyi, bağımsızlıktan 5 yıl sonra terk etmişti.
8 Ağustos’ta, Rusya’nın Güney Askeri Bölgesi Basın Ofisi, Çöl Kalkanı 2022 tatbikatını Kuzey Kafkasya’da konuşlanmış motorlu tüfek birliklerinin ve yaklaşık 80 Cezayir askerinin katılımını içereceğini belirtti. Söz konusu tatbikat sırasında silahlı kuvvetler, çöl bölgelerinde terörist grupları arama, tespit etme ve etkisiz hale getirmeye yönelik görevler gerçekleştirecek.
Tatbikat planı, Nisan ayında Rusya’nın Vladikavkaz şehrinde düzenlenen “Rus-Cezayir terörle mücadele ortak tatbikatlarına hazırlanmak için ilk planlama konferansında” görüşüldü. Rus haber ajansı TASS’ın aktardığına göre, konferans sırasında tatbikatın senaryosu ve konuşlanma prosedürlerinin yanı sıra lojistik organizasyon koordine edildi. Tatbikatın “yasadışı silahlı örgütleri aramak, tespit etmek ve etkisiz hale getirmek üzere taktik harekatlarından ibaret olacağı” ifade edildi.  TASS’ın haberine göre, Güney Askeri Bölgesi kuvvetlerinin 2022 muharebe tatbikat planı, Güney Bölgesinden askerlerin Cezayir, Mısır, Kazakistan ve Pakistan silahlı kuvvetlerinden birliklerle uluslararası tatbikatlara katılmasını içeriyor.
Cezayir bu tatbikatla ilgili henüz resmi bir açıklamada bulunmadı. Ancak Rusya ve Cezayir arasındaki uzun vadeli askeri ortaklığa önem veren Cezayirli kaynaklar daha önce Şarku’l Avsat’a verdikleri demeçte, Rusya’nın Federal Askeri-Teknik İşbirliği Servisi (FSVTS) Direktörü Dmitriy Şugayev’in 25 Mart’ta Cezayir’de gerçekleştirdiği toplantılar çerçevesinde Cezayir Genelkurmay Başkanı General Said Şangariha ile yaptığı görüşme sırasında, Beşar’da tatbikat yapma projesinin hedeflerinin ve ana hatlarının görüşüldüğünü belirtti.
Şugayev o tarihte Cezayir’de düzenlenen “Askeri ve Teknik İşbirliğinden Sorumlu Cezayir-Rusya Hükümetlerarası Komitesi” toplantısına katılan heyet ile ülkeye gelmişti. Cezayir’in silah ve askeri teçhizatını eskiden Sovyetler Birliği’nden satın aldığı ve daha sonra da Rusya’nın sadık bir müşterisi olarak kaldığı biliniyor.
Gözlemciler, Çöl Kalkanı 2022 tatbikatını ABD kuvvetlerinin gözetiminde Haziran ayında Fas’ta gerçekleştirilen Afrika Aslanı 2022 tatbikatının düzenlenmesine bağlıyor. Bazıları, Çöl Kalkanı 2022’nin bu tatbikatı bir yanıt olarak düzenleneceğini düşünüyor. 
Afrika Aslanı 2022 ile ilgili dikkat çekici olan ise, Cezayir tarafından doğrudan bir tehdit olarak görülen İsrail’in ilk kez katılımı oldu.



Hamas, İsrail'e baskı yaparak Refah sınır kapısının her iki yönde de açılmasını sağlamaları için arabuluculara çağrıda bulundu

İnsani yardım yüklü bir kamyon, Gazze Şeridi ile Refah sınır kapısının Mısır tarafında izin bekliyor (AFP)
İnsani yardım yüklü bir kamyon, Gazze Şeridi ile Refah sınır kapısının Mısır tarafında izin bekliyor (AFP)
TT

Hamas, İsrail'e baskı yaparak Refah sınır kapısının her iki yönde de açılmasını sağlamaları için arabuluculara çağrıda bulundu

İnsani yardım yüklü bir kamyon, Gazze Şeridi ile Refah sınır kapısının Mısır tarafında izin bekliyor (AFP)
İnsani yardım yüklü bir kamyon, Gazze Şeridi ile Refah sınır kapısının Mısır tarafında izin bekliyor (AFP)

Hamas, arabuluculara ve Gazze'deki Şarm el-Şeyh ateşkes anlaşmasının garantör ülkelerine, İsrail'in anlaşmayı "ihlal etmesini" durdurması ve anlaşmada yer alan taahhütlerini, özellikle de Refah sınır kapısının her iki yönde açılması gibi taahhütlerini yerine getirmesi için ciddi baskı yapmaları çağrısında bulundu.

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, bugün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun "sivilleri hedef alarak, çadırlarını içerideyken yakarak, Şeridin evlerinden geriye kalanları yıkarak ve Refah sınır kapısını kapatmaya devam ederek Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı katliamlar yapmaya devam ettiğini" söyledi.

Kasım, hareketin ateşkes anlaşmasına bağlı kaldığını belirtti. Anlaşmanın uygulanması kapsamında dün tutuklularından birinin cenazesini teslim ettiklerini kaydeden Kasım, tutuklu değişimini tamamen sonuçlandırmak için çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti.

İsrail hükümeti dün, Refah sınır kapısının önümüzdeki günlerde yalnızca Gazze Şeridi'nden ayrılanların Mısır'a seyahat edebilmeleri için açılacağını duyurdu.

Ancak Mısır Devlet Enformasyon Servisi daha sonra bir yetkilinin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden çıkış kapısının açılması için Kahire ile iş birliği yapılacağı yönündeki açıklamasını yalanladığını bildirdi.

Resmi kaynak, "Sınır kapısının açılması konusunda anlaşmaya varılması halinde, Trump'ın planında belirtildiği gibi, sektöre giriş ve çıkışlar çift yönlü olarak sağlanacak" ifadelerini kullandı.


Refah Sınır Kapısı ve cephe hattı Gazze meselesini körüklüyor

2023 yılının Kasım ayında Refah Sınır Kapısı’nın Gazze Şeridi tarafındaki Filistinliler (AFP)
2023 yılının Kasım ayında Refah Sınır Kapısı’nın Gazze Şeridi tarafındaki Filistinliler (AFP)
TT

Refah Sınır Kapısı ve cephe hattı Gazze meselesini körüklüyor

2023 yılının Kasım ayında Refah Sınır Kapısı’nın Gazze Şeridi tarafındaki Filistinliler (AFP)
2023 yılının Kasım ayında Refah Sınır Kapısı’nın Gazze Şeridi tarafındaki Filistinliler (AFP)

Refah Sınır Kapısı’nın açılması konusunda Mısır ile İsrail arasında çıkan anlaşmazlık ve aynı cephede Hamas üyesi olduğu sanılan unsurların İsrail güçlerine düzenlediği saldırı, Gazze'de gerginliği yeniden alevlendirdi.

Mısır dün, İsrail'in ‘Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafından sadece çıkış için açılması konusunda bir anlaşmaya varıldığı’ iddiasını yalanladı. Mısırlı bir yetkili, “Sınır kapısı, eğer anlaşma sağlanırsa, geçiş noktası ABD Başkanı Donald Trump'ın barış planına çerçevesinde her iki yönde de giriş ve çıkış için açılacak” dedi. İsrail hükümetinin Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü, sınır kapısının ‘önümüzdeki günlerde, yalnızca Gazze sakinlerinin Mısır'a çıkması için’ açılacağını bildirdi.

Öte yandan sahada silahlı unsurlar, Refah Sınır Kapısı’nda konuşlu İsrail güçlerine tanksavar füzeleriyle saldırdı.

Bir diğer gelişmede, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki iktidar koalisyonu, Filistin devleti kurulmasını öngören Trump’ın Gazze’deki savaşı sona erdirme planını desteklemekten kaçınmak için, muhalefetin dün İsrail parlamentosu Knesset'te önerdiği oylamayı boykot etti.


Petrol zengini Babnusa'dan sonra HDK’nin yeni hedefi Kadugli mi, el-Ubeyd mi?

Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Kordofan eyaletindeki el-Ubeyd şehrine düzenlediği saldırının yol açtığı yıkım (Sosyal medya)
Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Kordofan eyaletindeki el-Ubeyd şehrine düzenlediği saldırının yol açtığı yıkım (Sosyal medya)
TT

Petrol zengini Babnusa'dan sonra HDK’nin yeni hedefi Kadugli mi, el-Ubeyd mi?

Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Kordofan eyaletindeki el-Ubeyd şehrine düzenlediği saldırının yol açtığı yıkım (Sosyal medya)
Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Kordofan eyaletindeki el-Ubeyd şehrine düzenlediği saldırının yol açtığı yıkım (Sosyal medya)

İki yılı aşkın süredir devam eden şiddetli çatışmaların ardından Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz pazartesi günü, Orta Sudan’daki Batı Kordofan eyaletinin merkezi Babnusa şehrinde, Sudan ordusunun son kalesi olan 22. Piyade Tugayı üzerinde ‘tam kontrol’ sağladığını duyurdu. Bu arada bazı askeri uzmanlar, petrol zenginliği ve süt ürünleri üretimi ile tanınan stratejik şehrin düşmesinin, kuzey ve güneydeki diğer bölgelere yönelik yeni saha kazanımları için bir sıçrama noktası haline gelebileceğini öngörüyor. Olayın üzerinden iki gün geçmesine rağmen Sudan ordusundan resmi bir açıklama gelmezken, orduya yakın platformlarda, şehirdeki birliklerin aynı eyaletteki Heglig bölgesine çekildiği iddiaları paylaşıldı.

Kordofan şehirleri sallantıda

Kordofan’daki büyük şehirler, HDK’nin baskılarının artmasıyla sallantıda. Sudan ordusunun elinde sadece, Batı Kordofan’da Nuhud ve Babnusa’nın düşmesinin ardından Kuzey Kordofan eyaletinin el-Ubeyd ve Um Ruvabe şehirleri ile Batı Kordofan’daki petrol zengini Heglig kaldı. Güney Kordofan eyaletinde ise ordu Kadugli ve Deleng’i kontrol ederken, HDK ed-Dubeybat’ta hakimiyet kurmuş durumda. Diğer yandan HDK’nin müttefiki olan Sudan Halk Kurtuluş Hareketi’nin Abdulaziz el-Hilu kanadı, Güney Kordofan’daki Nuba Dağları’ndaki Kauda şehrini kontrol ediyor.

Babnusa’nın önemi

Batı Kordofan eyaletinde, Doğu Darfur sınırına yakın konumda bulunan Babnusa, başkent Hartum’a yaklaşık 600 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Sudan demiryolu ağının en önemli kavşaklarından biri olan şehir, ülkenin batısı ile doğusu ve kuzeyini birbirine bağlıyor. Babnusa, Sudan’ın önde gelen süt fabrikalarına ev sahipliği yapmasının yanı sıra petrol zenginliği ile ekonomik açıdan stratejik bir şehir olarak kabul ediliyor.

dfvg
El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından şehirden kaçmak zorunda kalan yerlerinden edilmiş Sudanlılar, 26 Ekim 2025 (AFP)

HDK, Babnusa’nın düşüşünün ardından izleyeceği net stratejiyi henüz açıklamamış olsa da, eski Sudan ordusu askerleri olası senaryolar üzerinde değerlendirmelerde bulundu. İsminin açıklanmasını istemeyen eski bir Sudan ordusu subayı, Babnusa’nın hem askeri hem de coğrafi açıdan büyük öneme sahip olduğunu, düşmesinin savaşın gidişatında kritik bir dönüm noktası oluşturabileceğini ve bunun, Güney Kordofan’ın başkenti Kadugli, Deleng ve ordunun hâlâ kontrolünde tuttuğu diğer bölgelerin ele geçirilmesine kapı açabileceğini belirtti. Subay, “HDK, Kuzey Kordofan eyaletinin başkenti el-Ubeyd’i öncelikli askeri hedefleri arasına almış ve sürekli saldırılar düzenlemeye devam etmiştir. Kuvvetlerini stratejik noktalara yaymaları, şehre yönelik bir saldırının her an gerçekleşebileceğini gösteriyor” dedi.

HDK ateşkese uymadı

Kaynak, HDK’nin tek taraflı bir ateşkes ilan etmiş olmasına rağmen buna uymadığını ve 22. Piyade Tugayı’na bağlı askerlerin mevzilerine yönelik saldırılarına devam ederek şehri ele geçirdiğini belirtti. Bu durum, grubun askeri hedeflerinin henüz tamamlanmadığını ortaya koyuyor.

Askeri uzmanlara göre HDK’nin bu bölgeyi ele geçirmesi, ona daha fazla askeri operasyon için iyi bir üs sağlıyor. Uzmanlar, kuvvetlerin müttefiki olan Abdulaziz el-Hilu liderliğindeki Halk Kurtuluş Hareketi’ni destekleyerek, Güney Kordofan eyaletinin başkenti Kadugli’yi ele geçirmeye çalışmasının muhtemel olduğunu belirtiyor. Bu, ordunun eyaletteki önemli bazı kasabaları ele geçirmesinin ardından gelen stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Sudan ordusunun eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı ve sözcüsü Tümgeneral Muhammed Beşir Süleyman, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Babnusa’nın HDK’nin eline geçmesinin beklenen bir gelişme olduğunu ve kenti kontrol eden tarafın operasyonel manevra alanını büyük ölçüde genişleteceğini söyledi. Süleyman, “Babnusa, petrol zenginliğiyle ekonomik açıdan önemli bir eyalette yer alıyor. Ayrıca demografik yapısı, HDK’nin sosyal tabanlarını oluşturuyor. Bu durum, onlara siyasi bir boyut kazandırıyor; özellikle Darfur bölgesi ile bağlantılı olarak kontrol alanlarını genişletmek ve Kordofan’da savaşçılar için lojistik destek sağlamak amacıyla bir tür geçici yönetim oluşturma stratejisi izliyorlar” ifadelerini kullandı.

efrf
El-Faşir'den gelen Sudanlı mülteciler, Tine Mülteci Kampı (Reuters)

Süleyman, HDK’nin Babnusa’yı ele geçirmesinin, ordunun Kuzey Kordofan eyaletindeki operasyonel ilerleyişine karşı onu daha avantajlı bir askeri konuma getirdiğini, buna rağmen ordunun el-Ubeyd’in batısı ve Nuba Dağları’nda elde ettiği zaferlerin önemini koruduğunu belirtti.

Ordu neye ihtiyaç duyuyor?

Süleyman, ordunun Kuzey ve Batı Kordofan’daki tüm cephelerde operasyonları yönetebilmesi için doğru planlamaya ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Bunun, kuvvetler, lojistik destek ve yedeklerin sağlanması gibi büyük askeri kaynakları gerektirdiğini ifade ederek, “Operasyonel başarısızlığa yer yok. Stratejik hedef, Darfur’un yeniden kontrolünü sağlamak” dedi.

Eski asker, HDK’nin Babnusa’yı ele geçirerek başarmayı hedeflediği askeri amaçların başında, Sudan ordusunu Batı Kordofan’daki sosyal tabanlarından uzaklaştırmak olduğunu söyledi.

Süleyman, “Bu bölgeyi kontrol etmek HDK’ye, operasyonlarında asker ve teçhizat tedarikini sürdürme imkânı sunuyor, böylece daha fazla toprak kazanabiliyor, aynı zamanda Darfur’u güvence altına alıyor ve stratejik öneme sahip el-Ubeyd şehrine yönelik operasyonlarını geliştirebiliyor” dedi.

Süleyman ayrıca, HDK’nin kenti ele geçirme çabasının, askeri ve siyasi olarak konumunu güçlendirme, kara hakimiyetini genişletme ve böylece daha güçlü bir müzakere pozisyonu elde etme amacı taşıdığını vurguladı. Bu çerçevede, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’ın dahil olduğu Dörtlü’nün Sudan’da üç aylık bir insani ateşkes sağlama çabaları da devam ediyor.