Suriye’nin doğusundaki ‘Devrim Muhafızları Ordusu’nun başkentinde’ silahlı gösteriler geri dönüyor

İran milisleri, Uluslararası Koalisyon tarafından saldırıya uğrama endişesiyle faaliyetlerine 10 günlüğüne ara vermişti.

ABD güçleri, 7 Eylül'de Suriye'nin kuzeydoğusunda Suriye Demokratik Güçleri ile talim yaparken (AFP)
ABD güçleri, 7 Eylül'de Suriye'nin kuzeydoğusunda Suriye Demokratik Güçleri ile talim yaparken (AFP)
TT

Suriye’nin doğusundaki ‘Devrim Muhafızları Ordusu’nun başkentinde’ silahlı gösteriler geri dönüyor

ABD güçleri, 7 Eylül'de Suriye'nin kuzeydoğusunda Suriye Demokratik Güçleri ile talim yaparken (AFP)
ABD güçleri, 7 Eylül'de Suriye'nin kuzeydoğusunda Suriye Demokratik Güçleri ile talim yaparken (AFP)

Dün, Suriye'nin doğusunda ‘Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) başkenti’ olarak anılan El-Meyadin kentinde İran’a bağlı milislerin ‘yoğun bir hareketlilik’ içinde olduğunun tespit edildiği haberi geldi. İran’a bağlı milisler, DEAŞ’a karşı ABD öncülüğünde oluşturulan Uluslararası Koalisyon’un Deyrizor’daki üslerini hedef alırken kullandıkları füze rampalarına ve mevzilerine koalisyon tarafından tekrar saldırı gerçekleştirilir endişesiyle yaklaşık 10 gündür silahlarını saklayıp faaliyetlerine ara vermişlerdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) dün yayınladığı bir raporda, İranlı milislerin toplarını ve ağır makinelerini El-Meyadin'den Deyrizor ve Rakka'ya taşıdıklarını belirtti. Ancak İran milis bölgelerindeki askeri gösterilerin, Uluslararası Koalisyon’un Ağustos sonundaki saldırılarından önceki haline geri döndüğüne dikkat çekti. SOHR, aktivistlerinin 19 Eylül'de İranlı milislerin Uluslararası Koalisyon tarafından hedef alınma korkusuyla Suriye’nin doğusunda El-Meyadin kentindeki askeri gösterilerine ara verdiklerini gözlemlediklerine dikkat çekti.
ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon, daha önce Deyrizor'daki ‘İran milislerinin’ mevzilerine şiddetli saldırılar düzenlemişti. Saldırılardan önce Uluslararası Koalisyon, İranlı milisleri Suriye-Ürdün-Irak sınır üçgenindeki Et-Tanf Askeri Üssü'ne (Suriyeli muhaliflere ve koalisyon güçlerine) ve ayrıca Deyrizor kırsalında Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolü altındaki El-Ömer petrol sahasındaki bir ABD askeri üssüne saldırılar düzenlemekle suçlamıştı.
Öte yandan SOHR, Kuneytra kırsalında işgal altındaki Suriye Golan Tepeleri yakınlarında bulunan Mezraatu’l Mihubi’deki ana yol üzerinde Gadiru’l Bustan beldesinin kuzeyinden bir araba geçtiği sırada bir patlayıcının infilak ettiğini bildirdi. Olay sonucunda bir kadın yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. 23 Ağustos'ta SOHR, Golan Tepeleri bölgesi yakınlarındaki Muallaka köyünde Rus kuvvetlerine ait askeri bir aracın geçişi esnasında bir patlayıcının infilak ettiğini açıklamıştı. Bunun sonucunda araçta hasar meydana gelirken içindekiler de yaralanmıştı.
SOHR, Suriye'nin kuzeyinde rejim güçlerinin ateşlediği bir topun İdlib'in batı kırsalındaki El-Kefir köyündeki bir Türk mevzisinin yakınına düştüğünü bildirdi. Rejim güçlerinin, İdlib’in Cebel ez-Zaviye’nin doğusunda kalan Deyr Sünbül'ün eteklerindeki tarım arazilerinden birinde bir grup vatandaşı taşıyan sivil bir aracı hedef aldığını açıkladı. Saldırı sonucunda bir çocuk yaralandı. Olay, rejim güçlerinin bir üyesinin Lazkiye'nin kuzey kırsalındaki Cebel el-Ekrad'daki Kebane Tepeleri ekseninde ‘Fethu'l Mubin’ gruplarından bir keskin nişancı tarafından öldürülmesinden saatler sonra yaşandı.



Saddam Hüseyin'in Ticaret Bakanı ABD yaptırımlarından muaf tutuluyor

 Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih (Arşiv)
Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih (Arşiv)
TT

Saddam Hüseyin'in Ticaret Bakanı ABD yaptırımlarından muaf tutuluyor

 Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih (Arşiv)
Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih (Arşiv)

Eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin rejiminin ABD güçleri tarafından devrilmesinden yaklaşık yirmi yıl sonra Washington, onun temel direklerinden biri olan Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih el-Ravi'ye yönelik yaptırımları kaldırıyor.

El-Ravi, eski rejimin devrilmesinden aylar sonra 2003 yılında tutuklandı ve yaklaşık dokuz yıl sonra Irak yetkilileri tarafından serbest bırakıldı. ABD güçlerinin, Saddam Hüseyin liderliğindeki en çok aranan 55 kişiden oluşan listesinde 35. sıradaydı.

El-Ravi, serbest bırakılmasından sonra bir Arap ülkesinde kaldı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yıllar sonra, Irak'a abluka uygulanmasından yaklaşık beş yıl sonra BM kararları uyarınca uygulamaya konulan “karne” sisteminin tasarlanmasındaki deneyimlerini anlattığı “Kıtlığı Önlemek” adlı bir kitap yazdı.

Bu sistemin, 1990'larda Irak nüfusunun çoğunluğu için belirli sınırlar dahilinde, temel gıda maddelerine erişimi garanti altına almış olması dikkat çekicidir. Saddam Hüseyin'in Kuveyt'i işgalinin ardından uluslararası yaptırımlar kapsamında Irak'a uygulanan ekonomik ablukanın etkilerini hafifletmeye yardımcı olduğuna inanılmaktadır.

El-Ravi, serbest bırakıldıktan ve kendisine yöneltilen tüm suçlamalardan beraat ettikten sonra çeşitli Arap ve uluslararası medya kuruluşlarına röportajlar verdi. Irak dışında herhangi bir mal varlığına veya gayrimenkule sahip olduğunu açıklamamıştır; bu da ABD yaptırımlarına dahil edilmesinin, eski Irak rejiminin tüm unsurlarını kapsayan genel bağlamda gerçekleştiği anlamına gelmektedir.

ABD Hazine Bakanlığı, bu haftanın başlarında, Anbar Vilayeti doğumlu Iraklı bakanın isminin yaptırım listesinden çıkarılmasına karar verdiğini duyurdu.

Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih, 1990'lardaki ablukalara karşı koymak için karne sistemini başlattı (Arşiv)Eski Irak Ticaret Bakanı Muhammed Mehdi Salih, 1990'lardaki ablukalara karşı koymak için karne sistemini başlattı (Arşiv)

Saddam'la 'tartışma'

El-Ravi 1967 yılında Bağdat Üniversitesi'nden mezun olmuş ve 1978 yılında Birleşik Krallık'ta doktorasını tamamlamıştır. Daha sonra Bağdat'a döndü ve 1981 yılına kadar Planlama Bakanlığı Genel Müdürlüğü ve Bağdat Üniversitesi'nde öğretim üyeliği görevlerinde bulundu.

Daha sonra Cumhurbaşkanı'nın ekonomik işlerden sorumlu danışmanlığı ve Ağustos 1987'ye kadar Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanlığı gibi üst düzey görevlerde bulundu. Çağdaşı gözlemcilerin ve politikacıların ifadelerine göre Ticaret Bakanlığı görevini üstlenecek en iyi isimlerden biri olarak kabul ediliyordu.

El Ravi, televizyon röportajlarından birinde, Saddam Hüseyin'in bir kabine toplantısı sırasında bakanlardan birinin, bakanların karne dağıtım sisteminin dışında tutulmasını istemesi üzerine bu karara itiraz ettiğini iddia etmiştir. Saddam her bakan için kotayı arttırmayı kabul ettiğinde, el-Ravi itiraz ederek, bu önlemin karne sisteminin çökmesine yol açacağını iddia etti. Eski bakana göre, Saddam anayasal yetkilerine müdahale edilmemesini talep etti ve toplantıyı öfkeyle bitirdi. Saddam Hüseyin ertesi sabah tekrar geldi ve bakanın söyledikleri doğru olduğu için emrini yerine getirmemesini istedi.