İngiliz şirketler Libya petrol sektöründe yeniden çalışacak mı?

Trablus Limanı’ndaki İngiliz donanma gemisi. (Libya'daki İngiliz Büyükelçiliği)
Trablus Limanı’ndaki İngiliz donanma gemisi. (Libya'daki İngiliz Büyükelçiliği)
TT

İngiliz şirketler Libya petrol sektöründe yeniden çalışacak mı?

Trablus Limanı’ndaki İngiliz donanma gemisi. (Libya'daki İngiliz Büyükelçiliği)
Trablus Limanı’ndaki İngiliz donanma gemisi. (Libya'daki İngiliz Büyükelçiliği)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Ahmed Avn, İngiltere'nin Trablus Büyükelçisi Caroline Hurndall ile bir araya gelerek İngiliz şirketlerinin ülkenin petrol sektöründe yeniden çalışmaya başlama olasılığını görüştü.
Libya Petrol ve Gaz Bakanlığı’nın bildirdiğine göre Bakan Avn, bakanlıktaki çalışanların da katılımıyla İngiltere'nin Trablus Büyükelçisi Caroline Hurndall ve beraberindeki heyeti ofisinde ağırladı. Avn ve Hurndall, İngiliz şirketleri için iş birliği alanlarını, Libya petrol ve gaz sektöründe çalışmaya yeniden başlayıp başlamayacaklarını, önde gelen İngiliz şirketlerinin kara ve deniz alanlarında petrol ve gaz arama çalışmalarına katılımları olasılığını ele aldı.
Libya devletinde, bilhassa petrol ve gaz sektöründe yürürlükte olan yasalar çerçevesinde iki ülke arasındaki ortak iş birliği mekanizmalarına işaret eden Avn, akıcı enerji geçişinin önemine, Libya devletinin ve Petrol ve Gaz Bakanlığı’nın karbon emisyonlarını azaltma taahhüdüne dikkat çekti.
Bakanlığın Ulusal Petrol Kurumu'nun da katkılarıyla Libya’ya devletine bir vizyon hazırlamak için devletin çeşitli kesimlerinden bir komite oluşturduğu bilgisini veren Avn, İngiltere'nin Libya'nın istikrarına katkı sağlamadaki ekonomik ve siyasi rolünün önemini vurguladı.
Libya'nın güvenliğinin ve ekonomik istikrarının önemine dikkat çeken Büyükelçi Hurndall da İngiliz şirketlerinin enerji geçişi ve yenilenebilir enerjilerin kullanımı için gelecekteki iş birliği alanlarında katkı sağlamaya hazır olduğuna ifade etti.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İngiliz Büyükelçiliği, dün sabah, amfibi hücum gemisi HMS Albion’un sabah saatlerinde Trablus'a demir aldığını açıkladı. Bu gelişmenin bir İngiliz Kraliyet Donanması gemisinin sekiz yıl aradan sonra gerçekleştirdiği ilk Libya ziyareti sayıldığına dikkat çekildi. Büyükelçilik tarafından yapılan açıklamada, gemi mürettebatının Libya Donanması'ndaki mevkidaşlarıyla bir araya gelmeyi sabırsızlıkla beklediği belirtildi. Aynı zamanda Birleşik Krallık'ın ülkedeki istikrarı pekiştirmek için Libya'daki tüm ortaklarıyla birlikte çalışmaya kararlı olduğu kaydedildi.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.