Latin Amerika'da kadınlar kürtaj hakkı için sokaklarda

"Her kadının anneliği tercih edip etmeme hakkına sahip olması önemli"

Kadınların Üreme Sağlığı Global Ağı (WGNRR) adlı sivil toplum kuruluşu, ilk protestoları 1990'larda yapılan güvenli kürtaj gösterilerini 2011'de uluslararası bir gün ilan etmişti (AFP)
Kadınların Üreme Sağlığı Global Ağı (WGNRR) adlı sivil toplum kuruluşu, ilk protestoları 1990'larda yapılan güvenli kürtaj gösterilerini 2011'de uluslararası bir gün ilan etmişti (AFP)
TT

Latin Amerika'da kadınlar kürtaj hakkı için sokaklarda

Kadınların Üreme Sağlığı Global Ağı (WGNRR) adlı sivil toplum kuruluşu, ilk protestoları 1990'larda yapılan güvenli kürtaj gösterilerini 2011'de uluslararası bir gün ilan etmişti (AFP)
Kadınların Üreme Sağlığı Global Ağı (WGNRR) adlı sivil toplum kuruluşu, ilk protestoları 1990'larda yapılan güvenli kürtaj gösterilerini 2011'de uluslararası bir gün ilan etmişti (AFP)

Latin Amerika'da kadınlar, Uluslararası Güvenli Kürtaj Günü'nde yasal kürtaj hakkı için eylem yaptı.
28 Eylül'de kutlanan günde Meksika, Venezuela, Şili, Peru, Bolivya, Kolombiya ve El Salvador'da kadınlar protesto düzenledi.
Venezuela'nın başkenti Karakas'taki protestolara katılan 23 yaşındaki öğrenci Elizabeth Pauline, Fransız haber ajansı AFP'ye "Her kadının anneliği tercih edip etmeme hakkına sahip olması önemli" dedi.
400 kişilik bir grup, Karakas'ta "Karar vermek yasadışı değildir" yazılı pankartlar taşıyıp, "Güvenli ve yasal kürtaj istiyoruz" sloganlarıyla yürüyüş düzenledi.
Arjantin, Kolombiya, Küba ve Uruguay'da kürtaj yasal hak olarak tanınırken, El Salvador, Honduras ve Nikaragua'da tamamen yasak.
Şili ve Brezilya'daysa tecavüz vakalarında, anneye risk oluşturan hamileliklerde ve fetüsle ilgili sağlık sorunu yaşanması halinde kürtaja izin veriliyor.

Protestocular, Meksika'nın başkenti Meksiko'daki Ulusal Sarayı çevreleyen duvara da saldırdı (AFP)

Şili'nin başkenti Santiago'da 100 kişi, "Annelik sadece istendiğinde olur" sloganlarıyla protesto düzenledi.
55 yaşındaki Gloria Fuentes, "İki kızım var ve ileride annelik için karar verebilme hakkına sahip olmalarını istiyorum" dedi.

Şili'de protestocular oturma eylemi de düzenledi (AFP)

El Salvador'un başkenti San Salvador'daysa yaklaşık 300 kişi hükümetten kürtajı yasallaştırmasını istedi.
Orta Amerika ülkesinde kürtaj 1998'den beri yasak. Bazı durumlarda, kürtaj yaptıran kadınlar cinayet suçuyla yargılanarak 50 yıla kadar hapis cezası alabiliyor.

Kadın hakları savunucuları, Kolombiya'nın başkenti Bogota'da bir araya geldi (AFP)

Haziranda 21 yaşındaki El Salvador yurttaşı Lesly Lisbeth, düşük yaptıktan sonra hastaneye kaldırılmış, daha sonra çıkarıldığı mahkemece çocuğunu öldürdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış cinayetten 50 yıl hapse mahkum edilmişti.
Independent Türkçe, AFP, Merco Press



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian