Arap Büyükelçileri ve Birleşik Krallık İşçi Partisi, ortaklık ve sürdürülebilir kalkınma için bir araya geldiler

Arap Büyükelçileri Konseyi Başkanı tarafından Londra’da verilen resepsiyona Birleşik Krallık İşçi Partisi de katıldı.

Londra’daki resepsiyon Arap Büyükelçileri Konseyi Başkanı olan Bahreyn Büyükelçisi tarafından verildi. (Bahreyn Büyükelçiliği)
Londra’daki resepsiyon Arap Büyükelçileri Konseyi Başkanı olan Bahreyn Büyükelçisi tarafından verildi. (Bahreyn Büyükelçiliği)
TT

Arap Büyükelçileri ve Birleşik Krallık İşçi Partisi, ortaklık ve sürdürülebilir kalkınma için bir araya geldiler

Londra’daki resepsiyon Arap Büyükelçileri Konseyi Başkanı olan Bahreyn Büyükelçisi tarafından verildi. (Bahreyn Büyükelçiliği)
Londra’daki resepsiyon Arap Büyükelçileri Konseyi Başkanı olan Bahreyn Büyükelçisi tarafından verildi. (Bahreyn Büyükelçiliği)

Arap Büyükelçileri Konseyi Başkanı ve Bahreyn’in Birleşik Krallık Büyükelçisi Şeyh Fevaz bin Muhammed Al Halife, Konsey ve Birleşik Krallık’taki İşçi Partisi’nin yetkililerinin katıldığı bir resepsiyon düzenledi.
İşçi Partisi’nin lideri Keir Starmer, Arap ülkelerinin İşçi Partisi ile ilişkisinin önemini vurgulayarak söz konusu resepsiyon ve yürütülen çalışmalar için Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ve Arap Büyükelçileri Konseyi Şeyh Fevaz’a teşekkür etti.
Şeyh Fevaz bin Muhammed Al Halife, Starmer ve diğer yetkililerin resepsiyona katılımını memnuniyetle karşıladı. Birleşik Krallık ve Arap ülkeleri arasındaki ilişkilere vurgu yaparak tarafların çıkarları doğrultusunda uygun fırsatlar bulmanın önemini vurguladı.
İngiltere Gölge Dışişleri Bakanı David Lammy de iklim değişikliği, temiz enerji, insan haklarını geliştirmek ve ticaret de dahil olmak üzere çeşitli zorluklarda İşçi Partisi’nin Arap ülkeleri ile iş birliğini geliştirmek istediğini söyledi. Gölge hükümette Uluslararası Ticaret Bakanı Nick Thomas- Symonds da yeni teknolojik gelişmeler, temiz enerji, dost ülkeler arasındaki ticaret hacminin yükseltilmesi ve ortak çıkar alanlarında Arap ülkeleri ile kendisinin ve partisinin arasındaki ilişkileri geliştirilmesine dair arzusunu dile getirdi.
İskoçya İşçi Partisi Başkanı Enes Sarvar resepsiyonda, Arap ülkeleri ve İşçi Partisi arasındaki ilişkilerin derinliğine vurgu yaparak dost ülkelere ve halklara fayda sağlayacak çalışmalar için Arap ülkeleri ile birlikte çalışmak konusunda istekli olduğunu vurguladı.
Arap Birliği Genel Sekreter Ahmed Ebu Gayt da Arap ülkeleri ve Birleşik Krallık arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmek ve küresel zorluklar ile mücadele etmek için işbirliğinin önemine vurgu yaptı.
Resepsiyonda, Arap ülkelerine seyahat edilmesi için bir tanıtım filmi gösterildi. Birleşik Krallık'a akredite olan diplomatik misyon başkanlarının kabul törenine ek olarak Gölge Savunma Bakanı, İşçi Partisi’nin dost ülkeler ile iş birliği için gelecekteki çalışmalarını ve vizyonlarını içeren bir konuşma yaptı.



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.