Avrupa Komisyonu ve NATO, stratejik tesisleri korumak için acil durum hücresi oluşturuyor

Ülkeler, gaz tesislerinin rotalarını takip etmek için donanma gemileri ve iletişim için deniz kabloları gönderiyor.

Kuzey Akım 2’de tespit edilen arıza, sabotaj iddialarını gündeme getirdi. (Reuters)
Kuzey Akım 2’de tespit edilen arıza, sabotaj iddialarını gündeme getirdi. (Reuters)
TT

Avrupa Komisyonu ve NATO, stratejik tesisleri korumak için acil durum hücresi oluşturuyor

Kuzey Akım 2’de tespit edilen arıza, sabotaj iddialarını gündeme getirdi. (Reuters)
Kuzey Akım 2’de tespit edilen arıza, sabotaj iddialarını gündeme getirdi. (Reuters)

İsveç Sahil Güvenliği, ülkenin münhasır ekonomik bölgesi içerisinde Baltık Denizi’nden geçen Kuzey Akım 2 (Nord Stream 2) gaz boru hattında dördüncü bir arıza tespit etti. Ayrıca bölgedeki birçok ülkenin ‘sabotaj’ olarak nitelendirdiği patlamalar sonucunda gaz sızıntılarından kaynaklanabilecek iklimsel hasara ilişkin korkuları artıyor. Söz konusu gelişmelerin ardından Avrupa Komisyonu ve NATO, bir acil durum hücresi oluşturma kararı alırken yaptıkları ortak açıklamada ise ‘hibrit savaş karşısında Avrupa stratejik tesislerinde zayıflıklar’ olduğunu vurguladılar.
Baltık Denizi’ndeki gaz boru hatlarına yönelik ve gaz fiyatlarında yeni bir artışa neden olan sabotaj eyleminin doğrulanması halinde kesin yanıt vereceğini belirten Avrupa Komisyonu, olayın koşullarını ortaya çıkarmak için bir soruşturma başlattı. Avrupa Birliği (AB) üye devletlerini de tüm stratejik tesislerinin etrafındaki güvenlik önlemlerini güçlendirmeye çağırdı.
Diğer yandan bölgede hayati çıkarları olan tüm ülkeler, güvenlik birimlerinin alarm düzeylerini yükseltti. Ülkeler, gaz sıvılaştırma tesisleri ve açık deniz iletişim kabloları gibi stratejik altyapıdan geçen yolları takip için donanma gemileri gönderdi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bölgelere göre Avrupa Komisyonu ve NATO olayın ‘sabotaj’ olduğunu savunurken doğrudan Rusya’yı suçlamaktan ise kaçınıyorlar. Avrupa Komisyonu kaynakları, Rusya’nın tehditlerindeki son artış ve Kremlin’in Avrupa ülkeleriyle olan çatışmada dayandığı enerji krizinin patlak vermesi çerçevesinde Moskova’nın bundan sorumlu olduğunu dile getirdiler. Kremlin ise Avrupa’nın suçlamalarını saçma olarak nitelendirerek soruşma yapılması çağrısında bulundu.
Komisyon uzmanları, son gelişmelerin ‘iletişim hatları, petrol boru hatları ve kara ve deniz ulaşım tünelleri gibi diğer stratejik tesisleri hedef alma olasılığının altını çizdiği ve ‘hibrit tehditler karşısında AB ülkelerinin altyapılarındaki zayıflıkları ortaya çıkardığı’ görüşündeler. Uzmanlar ayrıca, ‘Moskova’nın bir süredir siber saldırılar, dezenformasyon ve AB ülkelerine göç eylemlerinden’ faydalanarak altyapıyı hedef aldığına dikkat çektiler.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, son olaylarla ilgili olarak “Eş zamanlı olması tesadüf değil. Hepimizi etkiliyor” değerlendirmesinde bulundu. Borell, Avrupa enerji altyapısına yönelik herhangi bir saldırının kesinlikle kabul edilemez olduğunu ve sağlam ve birleşik bir yanıtla karşı karşıya kalacağını vurguladı. Yetkili ayrıca, Komisyon’un bu yaz başında üye devletlerle temel tesisleri korumaya yönelik bir dizi güvenlik önlemi konusunda bir anlaşmaya vardığını hatırlattı. AB Komisyonu Adalet Komiseri Didier Reynders de 29 Eylül’de ‘daha ileri gitme’ olasılığının incelendiğini bildirdi.  
Aynı şekilde Josep Borrell, bazı üye devletlerin gaz fiyatına bir tavan getirilmesi çağrısının, önümüzdeki aylarda arzı etkileyeceği konusunda uyardı.
Enerji krizi ve fiyat artışlarına yönelik acil önlem paketini görüşmek üzere yarın Brüksel’de yapılacak olan Avrupa Enerji Konseyi’nin gündeminde en son gelişmelerin yer alması bekleniyor.
Bu hafta meydana gelen arızalar, hasar gören boru hatlarının şu an hizmet dışı olması nedeniyle Avrupa’daki gaz arzını etkilemiyor. Ancak bu durum, Avrupa ülkelerinin yaklaşan kış sezonuna hazırlık için depolarını doldurmaya yöneldiği bir dönemde fiyatların yükselmesine neden oldu.
Diğer yandan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Danimarka Savunma Bakanı Morten Bedskov ile stratejik tesislerin korunmasına yönelik tedbirleri görüştü. Stoltenberg, Rusya’nın Baltık Denizi’nde büyük bir askeri varlığa sahip olduğuna ve bu bölgede daha fazla gelişme beklendiğine dikkat çekti. Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck de Avrupa’daki temel altyapının şu an Avrupa’nın Moskova ile mücadelesinin hedefleri arasında yer aldığı konusunda uyardı. Aynı şekilde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) Viyana’daki Genel Konferansı’na katılan ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm da son gelişmelerin ardından AB’ye üye ülkelere ve sıvılaştırılmış gaz taşıyıcılarına ‘hazırlık seviyelerini yükseltmeleri ve güvenlik önlemlerini artırmaları’ çağrısında bulundu. Granholm, krizin ‘altyapıların hibrit savaşa karşı savunmasız hale geldiği’ yeni bir aşamaya geçtiğini söyledi.
Komisyon uzmanları, şu an Avrupa için en büyük riskin, ‘bu operasyonların, Norveç tesisleri ve boru hatları gibi Avrupa pazarını gazla besleyen temel altyapıları hedef alması’ olduğunu dile getirdi. Norveç hükümeti de 29 Eylül’de bu tesislere ordu birlikleri yerleştirmeyi planladığını açıkladı. Ayrıca Norveç Petrol Şirketi, tüm tesislerinde, ofislerinde, tedarik istasyonlarında ve gemi üslerinde alarm seviyesini yükselttiğini bildirdi. Aktarılana göre şu an AB ülkelerine gaz tedarikinin ana kaynağı olan gaz işleme tesisinde de acil durum ekibi oluşturuldu.



Gazze'de 21 aylık savaşın ardından yaşanan katliam ve yıkımın boyutu nedir?

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde savaş nedeniyle yıkılan binalar (AP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde savaş nedeniyle yıkılan binalar (AP)
TT

Gazze'de 21 aylık savaşın ardından yaşanan katliam ve yıkımın boyutu nedir?

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde savaş nedeniyle yıkılan binalar (AP)
Gazze Şeridi'nin kuzeyinde savaş nedeniyle yıkılan binalar (AP)

İsrail, Hamas'ın sınır ötesi saldırısına yanıt olarak Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ni işgal etti. O tarihten bu yana geçen 21 ay içinde İsrail'in askerî harekâtı Filistin topraklarının büyük bir bölümünü yerle bir etti.

Aşağıda, çoğu Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) raporlarına dayanan vefat sayısı ve yıkımın bir özeti yer alıyor.

Gazze Şeridi'ndeki ölümler

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim 2023 ile 13 Temmuz 2025 tarihleri arasında en az 58 bin 26 Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve 138 bin 500'den fazla kişinin yaralandığını bildirdi. Buna 18 Mart'ta ateşkesin çökmesinden bu yana öldürülen 7 bin 200'den fazla kişi de dâhil.

Bakanlığın rakamları siviller ve savaşçılar arasında ayrım yapmıyor, ancak öldürülenlerin yarısından fazlasının kadın ve çocuk olduğunu belirtiyor. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre İsrail en az 20 bin kişinin Hamas mensubu olduğunu iddia ediyor.

Birleşmiş Milletler (BM) 11 Temmuz'da yaptığı açıklamada, ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın gıda dağıtımına başladığı mayıs sonundan bu yana 798 kişinin gıdaya erişmeye çalışırken öldürüldüğünü bildirdi. Bu ölümlerin 615'inin Gazze İnsani Yardım Vakfı tesislerinin yakınlarında, 183'ünün ise çoğunlukla BM yardım konvoylarının güzergâhlarında gerçekleştiği kaydedildi.

Filistin Merkezi İstatistik Bürosu 10 Temmuz'da yaptığı açıklamada, 2023 yılında 2 milyon 226 bin 544 olan Gazze Şeridi nüfusunun 2 milyon 129 bin 724'e düştüğünü bildirdi. Savaşın başlamasından bu yana yaklaşık 100 bin Filistinlinin Gazze Şeridi'ni terk ettiği tahmin ediliyor.

İsrail’in kayıpları

İsrail resmi kaynaklarına göre 7 Ekim 2023 ile 13 Temmuz 2025 tarihleri arasında yaklaşık bin 650 İsrailli ve yabancı öldürüldü.

Buna 7 Ekim günü öldürülen bin 200 kişi ve Ekim 2023'te kara harekâtının başlamasından bu yana Filistin bölgesinde veya İsrail sınırında öldürülen 446 asker de dâhil. Mart ayında çatışmaların yeniden başlamasından bu yana 37 asker öldürüldü ve 197 asker yaralandı.

Öldüğü ilan edilen ve cesetleri alıkonulan 28 esir de dâhil olmak üzere 50 kadar İsrailli ve yabancı hâlâ Gazze Şeridi'nde tutuluyor.

Yerinden edilme

Diğer yandan İsrail ordusu bu yıl 18 Mart'tan bu yana Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 81'ini kapsayan 54 yerinden edilme emri yayınladı.

BM Dünya Gıda Programı (WFP) bu süre zarfında 700 binden fazla insanın yerinden edildiğini açıkladı. 9 Temmuz itibariyle Gazze Şeridi'nin yüzde 86'sı İsrail askeri bölgeleri içinde ya da yerinden edilme emirlerine tabi durumda.

OCHA, birçok kişinin aşırı kalabalık yerinden edilme alanlarına, geçici barınaklara, hasarlı binalara ve sokaklara sığındığını bildirdi.

Gıda ve açlık

WFP, 5 Temmuz'da yaptığı güncellemede, sınır kapılarının sınırlı miktarda yardım geçişi için yeniden açıldığı 21 Mayıs'tan bu yana 18 bin 247 ton gıda yardımı taşıyan bin 200'den fazla tır gönderdiğini açıkladı.

WFP tarafından yapılan açıklamada, “Bu çabalara rağmen şu ana kadar ulaştırılan gıda, iki milyonu aşkın nüfusun hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu gıdanın çok küçük bir kısmını oluşturuyor” denildi.

Gazze Şeridi'ne gıda yardımı taşıyan tırların çoğu aç siviller tarafından durduruluyor. İsrail ile mutabık kalınan hedefin Gazze Şeridi'ne her gün 2 bin ton gıda yardımı ulaştırmak olduğu belirtildi.

WFP, bu yıl mayıs ve eylül ayları arasında yaklaşık 470 bin kişinin ‘feci bir açlıkla’ karşı karşıya kalmasının beklendiğini bildirdi. Gazze Şeridi’nde yetersiz beslenme artıyor ve yaklaşık 90 bin çocuk ve kadının acil tedaviye ihtiyacı var.

Gazze İnsani Yardım Vakfı mayıs ayı sonunda az sayıda dağıtım merkezi aracılığıyla gıda dağıtımına başladı. Vakıf, BM dışında faaliyet gösteriyor ve İsrail tarafından destekleniyor. Gazze İnsani Yardım Vakfı 8 Temmuz'da yaptığı açıklamada, bir ay içinde 66 milyon öğünden fazla ücretsiz yemek dağıttığını duyurdu.

İsrail ordusu yardım dağıtım merkezlerinin yakınlarında Filistinli sivillerin zarar gördüğünü kabul etti ve İsrail güçlerine ‘alınan dersler’ olarak tanımladığı yeni talimatlar verildiğini kaydetti.

Hasar raporları

OCHA, 9 Temmuz itibariyle tahminen 436 bin konutun (toplam konutların yüzde 92'si) hasar gördüğünü veya yıkıldığını; Gazze Şeridi'ndeki tüm binaların yüzde 70'inin ve tüm yolların yüzde 81'inin hasar gördüğünü veya yıkıldığını bildirdi.

Nisan ayında yayınlanan bir BM raporunda ekilebilir arazilerin yüzde 83'ünün, tarımsal su kuyularının yüzde 83'ünün ve seraların yüzde 71'inin tahrip edildiği belirtildi.

Sağlık Hizmetleri

OCHA Gazze Şeridi'ndeki 36 hastaneden sadece 18'inin kısmen faaliyette olduğunu açıkladı. 16 sahra hastanesinden 10'u çalışıyor ve Gazze Şeridi'ndeki birinci basamak sağlık merkezlerinin üçte birinden biraz fazlası kısmen çalışıyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) bir milyondan fazla çocuğun bir tür psikososyal desteğe ihtiyacı olduğunu duyurdu. OCHA çatışmalar sırasında bin 580 sağlık çalışanının öldürüldüğünü açıkladı.