Mısır’da devlet daireleri, AVM'ler ve mağazalar, elektrik tüketiminin azaltılması için erken kapanacak

Hükümet, gaz ihracatını arttırmak için harekete geçti

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli başkanlığındaki hükümet toplantısı (Mısır Kabinesi)
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli başkanlığındaki hükümet toplantısı (Mısır Kabinesi)
TT

Mısır’da devlet daireleri, AVM'ler ve mağazalar, elektrik tüketiminin azaltılması için erken kapanacak

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli başkanlığındaki hükümet toplantısı (Mısır Kabinesi)
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli başkanlığındaki hükümet toplantısı (Mısır Kabinesi)

Mısır, elektrik tüketimini azaltmak için halka açık dükkanların, alışveriş merkezlerinin (AVM), restoran ve kafelerin açılış ve kapanış saatlerinde kış tarifesi uygulamaya başladı.
Mısır hükümeti, gaz ihracatını arttırmayı hedeflerken Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli yaptığı açıklamada “Rusya ve Ukrayna savaşı ile bağlantılı olarak dünyanın çeşitli enerji kaynaklarında tanık olduğu krizin ışığında doğal gaz ya da elektrikle ilgili olsun veya olmasın, her türlü enerji tüketimi için bütüncül bir plan uygulamamız gerekiyor. Mevcut küresel koşullar ışığında bu kaynakların sürdürülebilirliğini sağlayacak şekilde mekanizmaları ve yöntemleri hayata geçirmek gerekiyor” dedi.
Hükümet, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin önceki gün yaptığı açıklamalara benzer bir şekilde ‘Yeni Cumhuriyet’ kapsamında doğalgazdan yararlanmayı artırma ve ticareti ve dolaşımı için bölgesel bir merkez haline gelme niyetinde olduğunu açıkladı.
Mısır Bakanlar Kurulu’nun kararına göre önümüzdeki Nisan ayının sonuna kadar tüm mağazalar ve alışveriş merkezleri sabah 07:00’de açılıp akşam 22:00’de kapanacak.  Perşembe ile Cuma günleri ve resmi tatillerde ise kapanış saati 23:00 olacak. Alışveriş merkezlerinde bulunanlar da dahil olmak üzere ülke genelindeki restoran ve kafeler, her gün sabah 05:00’de açılacak ve gece yarısı 00:00’da kapanacak. Resmi tatillerde, Perşembe ve Cuma günlerinde restoran ve kafeler 01:00’de kapanacak.
Hükümet, yol üzerindeki tesisler, benzin istasyonları ve acil servisler hariç apartman ve insanların yaşadığı bölgelerdeki tüm atölyelerin ve dükkanların sabah 08:00’da açılıp akşam 18:00’da kapanmasına karar verdi. Medbuli, “Ne zaman elektrik tüketimini azaltsak çok fazla gaz tasarruf ettik, bu nedenle gaz ihraç ediyoruz” dedi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, resmi saatlerden sonra devlet dairelerinde de elektrik söndürülecek. Tüm devlet daireleri ve meydanlardaki dış aydınlatma kapatılacak ve sokak aydınlatmaları azaltılacak. Alışveriş merkezlerinin sıcaklık derecesi 25 derece ve üzerinde olacak. Hükümet, spor tesislerinin aydınlatılması, stadyumların ve kapalı spor salonlarının aydınlatılması için spor kulüpleri ile koordinasyonlu bir şekilde çalışacak.
Mısır Bakanlar Kurulu Medya Merkezi, geçtiğimiz Eylül ayında bir rapor sunmuştu. Raporda yer alan BP’nin açıklamasına göre Mısır, 2015 yılında doğalgaz üretiminde listede 19. sırada yer aldı. 2017 yılında Zohr doğalgaz sahasının keşfedilmesinden önce, Mısır 2015- 2017 yılları arasında doğalgaz ithal eden bir ülkeydi.
Hazırlanan raporda Uluslararası Gaz Birliği’nin (IGU) açıklamalarına yer verildi. IGU’ya göre Mısır, 2021 yılında, 2020 yılına kıyasla 5,2 milyon ton ile dünyadaki sıvılaştırılmaz doğalgaz ihracatında en yüksek artış yaşayan ikinci ülke. Mısır, sadece bir yılda sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatını 5 kat artırdı.
Rapora göre Ekim 2021’den bu yana elektrik üretiminde doğalgaz kullanımının yüzde 5’e ulaşması ile tahmini olarak değeri ayda 100 milyon ile 150 milyon arasında değişen ihracat tutarı elde edildi. Doğalgaz tüketiminde yüzde 10’luk bir azalma yaşandığı taktirde ihracat değerinin ayda 300 milyon dolara, yüzde 15’lik bir azalma yaşandığı takdirde ise aylık 450 milyon dolara ulaşması bekleniyor.



Suriye: Gürültünün ortasında hukuk devleti talepleri

Fotoğraf: SANA
Fotoğraf: SANA
TT

Suriye: Gürültünün ortasında hukuk devleti talepleri

Fotoğraf: SANA
Fotoğraf: SANA

Aliya Mansur

Yeni Suriye ulusal logosunun (görsel kimlik) lansman töreni, Suriye'deki her etkinlik gibi Suriyeliler arasında geniş çaplı bir tartışmanın eşlik ettiği, etkileyici ve güzel bir etkinlikti. Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın katıldığı Halk Sarayı'ndaki görkemli törene, “Suriye Demokratik Güçleri”nin kontrolü altındaki Rakka ve Haseke hariç olmak üzere Suriye'nin çeşitli bölgelerinde aynı anda düzenlenen kutlamalar eşlik etti. Gösteriler ve sloganlar Suriye devriminden sahneleri çağrıştırdı.

Şara'nın tören sırasında yaptığı etkileyici konuşma Suriye'nin birliğinin ve çeşitliliğinin altını çizdi ama daha tören bitmeden önce Suriyeliler arasında şu tartışma başlamıştı; bu ulusal logo gerçekten Suriyeli mi yoksa başka ülkelerden “ilham mı” alındı? Bazıları bunun bir alkollü içecek şirketnin ticari logosu olduğunu söyleyecek kadar şüphelerinde ileri gittiler.

Suriye şahininin “çalıntı” olduğu suçlamaları - ki bu kesinlikle doğru değil - ve bunlara verilen karşılıklar arasında meselenin özü neredeyse kayboldu. Oysa meselenin özü şu: Nasıl bir Suriye istiyoruz? Hukuk devleti olan bir Suriye mi yoksa halkın ruh hallerinin dalgalanmalarına tabi bir Suriye mi?

Konuya ilişkin yorumunda Anayasa Bildirgesi Taslağı Komitesi üyesi Dr. Ahmed el-Karbi, resmi logoların kabulü tartışılırken yasal temellere dayanmanın gerekliliğini vurguladı. Anayasa Bildirgesi'nin 5. maddesinde açıkça “devletin logosu kanunla belirlenir” ifadesinin yer aldığına ve hukuka dayalı bir devletin anayasal çerçevelere uygun olarak onaylanmamış bir logoya indirgenemeyeceğine işaret etti.

Suriye'deki tartışma ve çekişmenin özü bu olmak yerine, bazı Suriyeliler binlerce yıllık Suriye anıtlarına kazınmış olan Suriye şahininin kökeni ve sembolizmiyle ilgili suçlamalarda bulunmakla meşgul oldular.

Esed rejiminin devrilmesinden ve Şara'nın yönetime gelmesinden bu yana, Suriye halkı hükümetin, özellikle de Başkan Şara'nın her eylemini mutlak biçimde destekleyenler ile hükümetin yaptığı her eylemi veya açıklamayı mutlak biçimde reddedenler arasında bölündü. İki grup arasında, bir şeyleri düzeltmek amacıyla eleştirenlerin ve teşvik etmek amacıyla destekleyenlerin sesleri kayboldu.

Esed rejiminin devrilmesinden bu yana 7 ay geçti ve yeni otoritenin en belirgin özelliği Suriyelilerle ilişkilerinde şeffaf olmamak

Şarku'l Avsat'ın Al Majalla'dan aktardığı analize göre Esed rejiminin devrilmesinden bu yana yedi ay geçti ve yeni otoritenin en belirgin özelliği Suriyelilerle ilişkilerinde şeffaf olmamak. Bu da yorumlara kapıyı açıyor ve Suriye halkının doğasını ve doğruluğunu bilinmediği söylentilerin yayılmasına katkıda bulunuyor.

17 Mayıs'ta Suriye Cumhurbaşkanlığı, eski rejim tarafından işlenen ihlallerle ilgili gerçekleri ortaya çıkarmak, sorumlularından hesap sormak, mağdurlara tazminat ödemek ile görevli bir geçiş adaleti komisyonu kurulacağına dair bir kararname yayınladı. Kararname, Abdulbasıt Abdullatif'in komisyon başkanı olarak atanmasını ve duyuru tarihinden itibaren 30 günü geçmeyecek bir süre içinde bir çalışma grubu oluşturma ve iç yönetmelikler hazırlama görevini üstlenmesini öngörüyordu.

Bu kararnamenin yayınlanmasının üzerinden yaklaşık bir buçuk ay geçti, yani komisyonun kurulması için öngörülen 30 günlük süre geçti. Peki bu komisyon hangi aşamada? Cevap yok. Bu sadece şeffaflığın eksik olduğunu değil, aynı zamanda hükümetin kendi yayınladığı kararnamelere ve mevzuata, örneğin Anayasa Bildirgesi'nin 5. maddesine bağlı olmadığının da bir örneği.

İşte meselenin özü de budur: Nasıl bir Suriye istiyoruz?

Hukuk ve kurumlar devleti Suriye'nin sesi, iki grubun kopardığı gürültü arasında neredeyse duyulmuyor. Bir tarafta destekçiler var ve bunların çoğu Suriyelilerin “Aralık 2024 devrimcileri” olarak adlandırdığı, devrimin 14 yılı boyunca önemli bir rol veya sese sahip olmayan, şimdiyse hükümetin sağ tarafında yer alan kişiler. Diğer taraftaki hükümetin muhalifleri arasındaysa, hükümetin her türlü eylemini çarpıtmakla meşgul olan, çoğunluğu eski rejim kalıntısı ve solcu olan sesler bulunuyor. İkisi arasında aklın sesi kayboluyor.

Suriye'nin istikrarı sadece Suriye için değil, bölge için de bir öncelik. İstikrarlı bir Suriye, komşu ülkelerin istikrarının başlangıcıdır ve bir vatandaşlık devleti ve hukukun üstünlüğünün inşası, Suriyelilerin onlarca yıllık geleceğinin temel taşıdır. Sağlam olmayan temeller üzerine inşa edilen her yapı, özellikle Suriye'nin düşmanları hâlâ pusuda beklediğinden, çökme riski altındadır. Hukukun üstünlüğü, adalet, özgürlük, vatandaşlık ve şeffaflık, istediğimiz devleti inşa etmek için önceliklerdir.