Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi programının önemi

Göçmenlik ve Yurtdışındaki Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Bakanı Suha Cundi, Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi programının ilk grubundan çok sayıda katılımcıyı kabul etti. (Mısır Bakanlar Kurulu Başkanlığı Facebook sayfası)
Göçmenlik ve Yurtdışındaki Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Bakanı Suha Cundi, Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi programının ilk grubundan çok sayıda katılımcıyı kabul etti. (Mısır Bakanlar Kurulu Başkanlığı Facebook sayfası)
TT

Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi programının önemi

Göçmenlik ve Yurtdışındaki Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Bakanı Suha Cundi, Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi programının ilk grubundan çok sayıda katılımcıyı kabul etti. (Mısır Bakanlar Kurulu Başkanlığı Facebook sayfası)
Göçmenlik ve Yurtdışındaki Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Bakanı Suha Cundi, Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi programının ilk grubundan çok sayıda katılımcıyı kabul etti. (Mısır Bakanlar Kurulu Başkanlığı Facebook sayfası)

17 farklı ülkede ikamet den 25-50 yaş aralığında 75 Mısırlı kadın, Göçmenlik ve Yurtdışındaki Mısırlılardan Sorumlu Devlet Bakanlığı ile Ulusal Eğitim Akademisi tarafından Mısır Planlama ve Ekonomik Kalkınma Bakanlığı himayesinde düzenlenen ‘Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi’ programının ilk mezunları oldu.
Program, Mısır’ın kadınların ekonomik refahlarının sağlanması ve güçlendirilmelerinin yanı sıra işgücü piyasasında onlara bir yer ve fırsat verilmesini garanti eden bir şekilde, kadınların yeteneklerini, bilgilerini ve becerilerini geliştirme stratejisinin bir parçası olarak, dünyanın çeşitli ülkelerindeki Mısırlı kadınlara yönelik düzenlenen programlar arasında bir ilk oldu.
Göçmenlik ve Yurtdışındaki Vatandaşlardan Sorumlu Devlet Bakanı Suha Cundi dün, Ulusal Eğitim Akademisi İcra Direktörü Reşa Rağıp ve programa katılan birçok katılımcıyı ağırladı. Bakan Mısırlı kadınları yurt dışında eğitmeye yönelik bir dizi konuyu içeren programın olağanüstü içeriğine övgüde bulundu. Söz konusu program, kişisel ve liderlik becerileri, medya ve halkla ilişkiler, Mısır tarihi, kimliği ve kültürünün yanı sıra, kamu bilinci ve ulusal güvenlik konuları dahil olmak üzere, güçlü bir ulusal bilincin oluşmasına katkıda bulunan ve yurtdışındaki Mısırlı kadınların anavatanları ile olan ilişkisini artıran konuları içeriyor. Bakan yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Yurt dışındaki Mısırlı kadınların katılımıyla programın belirgin yansımalarını hissettim. Bu durum, programın bilimsel ve eğitimsel yaklaşımına olumlu tepkileriyle de teyit edildi. Sizler Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi programı ile harekete geçirilen bir umutsunuz. Her birinizin büyük bir geleceği var, oluşturduğunuz enerjilerden ülke yararına faydalanmak için Göç Bakanlığı olarak çalışacağız.”
Ulusal Eğitim Akademisi İcra Direktörü, Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi ilgili olarak, devletin Mısırlı kadınların yeteneklerini, bilgilerini ve becerilerini geliştirme ve güçlendirme stratejisi kapsamında, Ulusal Eğitim Akademisi tarafından yurt dışındaki Mısırlılar için finanse edilen ilk grup olduğunu söyledi. Programın ikinci grubunun adaylarının belirlenmesine yönelik görüşmelerin video konferans aracılığıyla gerçekleştirildiğini de sözlerine ekledi.
Ayn eş-Şems Üniversitesi Sosyoloji Profesörü Dr. Samiye Hadır, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi’ne övgüde bulunarak, programın Mısır devletinin Mısırlı kadınlara olan ilgisini gösterdiğini ve devletin, gerek yurtiçinde gerekse yurt dışındaki Mısırlıların ihtiyaçlarını anladığını ve bu ihtiyaçları karşıladığını teyit eden önemli bir mesajı temsil ettiğini vurguladı.
Yurtdışındaki Mısırlı kadınların oldukça önemli rolleri bulunduğunu, Mısır’ın yumuşak gücünün bir parçası olduklarını, ülkelerinin çıkarları için çalışabileceklerini belirterek onların ülkenin elçileri olarak gören Hadır, Mısırlı kadınların bilgiye, öğrenmeye ve sorumluluk alma yeteneklerine olan arzuları ile öne çıktığını belirtiyor. Hadır ayrıca kapsamlı eğitimleri içeren Yurtdışındaki Mısırlı Kadınların Eğitimi programı ile bu imkanların kursiyerlerin ülkeye faydasının maksimize edilmesi ve böylece onlardan birçok alanda ve yönde faydalanılmasının önemli olduğunu kaydetti.
Sosyoloji profesörü diğer yandan, bu tür eğitimlerin yurtdışındaki Mısırlı kadınları anavatanlarına bağlamak için çalıştığını ve anavatanlarına bağlı olmalarını sağladığını ayrıca içerdiği farkındalık ve liderlik programları da dahil olmak üzere kadınların yabancılaşmamaları için onlara pozitif enerji verdiğini, bunun yurt dışındaki kadınların faydasına olduğunu ve içinde bulundukları toplumdaki diğer kadınların seviyesinden düşük olmadıklarını hissettirdiğini söyledi.



Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)

Faşir’deki saldırılardan sağ kalanlar, geçtiğimiz ekim ayında Sudan'ın Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) eline geçmesinden bu yana maruz kaldıkları veya tanık oldukları korkunç ihlalleri anlattılar.

Yedi yakın aile üyesiyle birlikte Faşir’den kaçan, ancak beraberindekilerin başlarına ne geldiğini bilmeyen Ahmed Cibril, “O gece çıplak ayakla ve pijamalarımızla yola çıktık ve yolda HDK üyelerinin yoğun ateşi altında kaldık... Birçoğu öldü ve yaralandı” dedi. Faşir’den yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki et-Tavile Mülteci Kampı’na giderken onlarca kişinin açlık ve susuzluktan öldüğünü, diğerlerinin ise aldıkları ağır yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğine tanık olduğunu ekledi.

Telefonla Şarku’l Avsat’a konuşan sağ kalanlar, HDK’nın yüzlerce aileyi gözaltı merkezlerinde ve barınaklarda zorla alıkoymaya devam ettiğini ve birçoğunun açlıktan öldüğünü veya vurulduğunu söyledi.

Sağ kalanlardan biri şöyle dedi:

Ağaçlara asılmış kadın ve erkeklerin cesetlerini gördük, kimse onlara yaklaşamadı.

Faşir'in HDK’nın eline geçmesinden birkaç gün sonra şehirden ayrılan Avukat Adam İdris şöyle konuştu:

“HDK bizi camilere gitmeye zorladı, orada bizi videoya aldı ve ardından her şeyin normal seyrinde gittiğini söyleyen videolar yayınladı, oysa gerçekte silahsız vatandaşları gözaltına alıyor ve serbest bırakılmaları karşılığında büyük miktarlarda para talep ediyordu.”

İki çocuk annesi bir kadın ise şöyle anlattı:

“Kadınları sıraya dizip silahlarını bize doğrulttular ve sonra para ve altın var mı diye bakmak için giysilerimizi aradılar. HDK üyeleri tarafından cinsel şiddete ve insanlık dışı muameleye maruz kaldık. Bize ırkçı hakaretler ettiler.”

Sudan’da 2023 yılının nisan ayı ortalarında, tüm güçleri tek bir ordu altında birleştirme çabaları sırasında ordu ile HDK arasında başlayan anlaşmazlık silahlı çatışmaya dönüştü.


Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
TT

Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)

Şam, bugün ‘kurtuluşunun’ birinci yıldönümünde Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü, eski rejimin çöküşünü ve lideri Beşşar Esed'in ülkeden kaçışını kutluyor.

Adeta bir tatil havasının hakim olduğu başkentte, geri dönüş hakkının sevinci, hatıraların ağırlığıyla iç içe geçmiş durumda. Sokaklar ise ‘karanlık dönemin’ sembollerinin yerini alan yeni bir kimliği yansıtıyor. Silahlı grupların üyeleri yeni devletin güvenlik kurumlarına entegre edilirken Şamlılar gelecekleriyle ilgili endişelerinin bir kısmından kurtulmuş durumdalar.

Süslemelerin, kalabalıkların, dolu otellerin ve yıllarca süren sürgünün ardından geri dönenlerin ardında, hala kayıp olanların aileleri ve yıkılmış bölgelerin sakinleri arasında hiç bitmeyecek bir hüzün var. Yine de insanlar, sanki ‘duvarların artık kulakları yokmuş’ gibi, açıkça konuşma cesaretini yeniden kazandılar ve bireysel karar verme gücünü ve geri dönme hakkını yeniden kazandıklarına dair genel duygularını ifade ettiler.

Bu değişim, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed'in ülkenden kaçışının ardından yaşanan hareketli gecenin hatıralarını silebilmiş değil. O gece, güvenlik kurumları çöktü, silahlı gruplar kritik öneme sahip karargahları yağmalamak için acele etti ve eski rejimin üyeleri üniformalarını sokaklarda bıraktı. Şam kaosun eşiğine gelmişti.

Ancak Cisr el-Ebyad, Bab Tuma ve el-Kassa gibi mahalleler, doktorlar, öğrenciler ve tüccarlardan oluşan geçici mahalle komiteleri sayesinde kendilerini korumayı başardılar. Bu girişimler sayesinde 200'den fazla hırsız tutuklandı ve mezhep çatışmaları önlerken halkın durumun kontrolden çıkmasını engelleme yeteneğini ortaya koydu.

Öte yandan Tahran'da bugün, İran'ın Suriye'deki dayanak noktasını kaybetmesi, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘dış komplo’ hakkındaki konuşması, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Suriye'yi ‘35. Eyalet’ olarak görmesi, diplomasinin savunulması ve milletvekillerinin on milyarlarca doların israf edildiği yönündeki suçlamaları arasında ‘direniş çadırının ana direğinin’ çöküşüyle ilgili çelişkili haberler basında yer alıyor.


Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.