Libya'nın Sirte kentinde bulunan toplu mezardan 42 ceset çıkarıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Libya'nın Sirte kentinde bulunan toplu mezardan 42 ceset çıkarıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Libyalı yetkililer, Sirte kentinde tespit edilen toplu mezardan 42 cesedin çıkarıldığını duyurdu.
Libya hükümetine bağlı Kayıpları Arama ve Tespit Kurumu konuya dair yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, Sirte Bölge Savcılığı'ndan alınan ihbar üzerine İbni Haldun Okulu bahçesinde iki hafta boyunca kazı çalışmalarının yapıldığı ve çalışmalar sonucunda toplu mezar bulunduğu belirtildi.
Toplu mezardan 42 cesedin çıkarıldığı ve çıkarılan cesetlerin kentteki İbni Sina Hastanesine sevk edildiği aktarıldı.
Adli Tıp Kurumu'nun cesetlerden kemik örneği alacağı ve alınacak numunelerin laboratuvara sevk edilerek, kayıp bildiriminde bulunan ailelere ait referans numuneleri ile eşleştirme yapılacağı kaydedildi.
Terhune kenti, ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e bağlı milislerden 5 Haziran 2020'de kurtarıldı. O tarihten bu yana tespit edilen toplu mezarlardan hemen her gün cesetler çıkarılıyor.
Hafter'e bağlı "Kaniyat" milis grubu, kentteki toplu mezarların sorumlusu olarak biliniyor.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.